Günlük yaşamımızda karşılaştığımız sorunlar karşısında çaresiz kaldığımız anlar oluyor.

Bu yüzden en küçük kıvılcım kavga etmenin nedeni oluyor.

Birbiriyle dialog ortamı sağlayamayan insanlar hemen şiddete başvuruyor.

Pazar günü yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Anibal Kavşağında ışıkların yanmasını bekliyorum.

77 DR 677 plakalı ford fokus özel oto ile yanyana bekliyoruz.

Yeşil ışık yandı yolumuza devam ettik.

Sola dönüş için sinyal verdim, yanımdaki araç kavşakta beni sıkıştırdı.

Önümdeki araca vurmaktan son anda kurtuldum.

Beni sıkıştıran 77 plakalı aracın sürücüsüne yanlış yaptığı uyarısında bulundum.

Nasıl bir hiddetle ‘dayı kendini dövdürmeden defol git, yoksa iyi olmaz’ tehditini savurdu.

Benim yapabileceğim o anda sadece aracın plakasını almaktan başka birşey olmadı.

Tesadüf ya, Gebze Center’ın önünde ışıklarda yine yanyana geldik.

Bana tehditler savuran sürücünün aracında eşi ve çocukları olduğunu fark ettim.

Aklıma ilk şu soru geldi; ‘Bir insan eşi ve çocuklarının olduğu bir ortamda, tanımadığı bir insana kavga  teklifini nasıl yapar’ oldu.

Bu nasıl bir ruh hali...!

Üstelik pazar günü insanın en sakin olması gereken gün.

Kendi kendime şu soruyu sormadan edemedim;

Bu duruma nasıl geldik...

Hiç bir sorunumuzu normal yollarla çözemiyoruz.

Konuşurken bile ses tonu kavga eder gibi birbirimize hitap ediyoruz.

***

24 Kasım Öğretmenler Günü’nü geride bıraktık.

25 Kasım ise Kadına şiddet konusunda ‘Hayır’ kampanyası başlatıldı.

Kadına yönelik şiddet ürkütücü boyutlarda .

Sadece Kocaeli’nde 2014 yılında 1841 kadın korunma talebiyle Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne başvuruda bulunmuş.

Bu durum şiddetin geldiği noktayı açıkca ortaya koymaktadır.

Kadına yönelen şiddet onu en çok sevdiğini söyleyen eşi, kardeşi, babası, sevgilisi veya en yakını tarafından yapılmakta.

En çok sevdiği insana şiddet uygulayan bir toplum tanımadığı insana karşı nasıl töleranslı olabileceğini düşünebiliyor musunuz...!

Televizyon izlerken şiddet görüntüleriyle karşı karşıyayız.

Siyasetçiyi izlerken ağıza alınmayacak ifadeler kullanılıyor.

Peki, örnek alabileceğimiz görüntülerle ne zaman karşılaşacağız.

Bu konuyu hepimiz tekrar tekrar düşünmeliyiz.

Çünkü  her geçen gün şiddet biraz daha bizi teslim alıyor.