Pazartesi günleri haftanın en yoğun ve hareketli olduğu gündür.

Bunun nedeni ise iki günlük tatil sonrası insanlar biriktirdikleri enerji ile işlerinin bir an önce tamamlanma telaşına düşmesidir.

Bu koşuşturmaya ben de kendimi dâhil ettim.

Güne başlarken öncelikli konuları tespit etmek çok önemlidir.

Ona göre planlama yapılır.

Pazartesi günü için ilk işim Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker’i hac dönüşü ziyaret etmek oldu.

Eskiden hacca gitmek zor ve sıkıntılı olduğu için “yüzünü gören hacı olur” denirdi.

Bunu söylemenin nedeni ise otobüsle hacca gidilirdi, yollarda bir ile üç ay arasında zaman geçerdi.

İnsanlar birbirlerine olan özlem ve hasretlerini bu şekilde ifade ederlerdi.

Şimdi ise hacılarımız yollarda fazla zaman kaybetmiyor, kutsal topraklara anında ulaşıyorlar.

Adnan Köşker 15 günlük hac ziyaretinden Cumartesi günü döndü, Pazar günü Gebze’nin Kurtuluş Etkinliklerine katıldı.

Pazartesi günü ise mesaiye başladı.

Telefonla aradım makamında olduğunu söyledi.

Hayırlı olsun ziyaretine gittim.

Ziyaretçi trafiği yoğun olduğu için bir süre özel kalemde bekledim.

Sağ olsun özel kalemdeki gençler izzeti ikramda bulundular.

Neyseki fazla beklemedim.

Başkanla görüşmeyi kısa tuttum, çünkü başkalarının zamanını almak doğru değil.

Hazır belediyeye gitmişken Başkan Yardımcısı Sadık Albayrak’ın çayını içtim, bir süre sohbet ettik.

Kısa süreliğine çıktığım ziyaret dönüşü gelen dostlarım gazetede beni bekliyordu.

Zaman dediğin anında akıp gidiyor.

İnsan ömrü de böyle bir şeydir.

Hep söylemişimdir zamanı tasarruflu kullanmak lazım.

Geri dönüşü olmayan tek değer zamandır.

Pazar günü Kocaeli’nde yaşanan helikopter kazası sonucu dört askerimiz şehit oldu.

Acımız tarif edilemez.

Aynı şekilde Gümüşhane’den Malatya’ya dönen polislerimiz geçirmiş oldukları trafik kazası sonucu üç polis hayatını kaybetti.

İnsanlar acıyı ve mutluluğu aynı anda yaşıyor.

Hayat her zaman yaşanmaya değer.

Önemli olan paylaşmak ve olup bitenden ders çıkartmaktır.