İsmail Kadı

İsmail Kadı

BAHAR’A MEKTUP

BAHAR’A MEKTUP

 

                                                        GÖRÜLMÜŞTÜR

Sizin baharlarınız çoktan geldi. Sizler baharlarımızı yaşamaya çoktan başladınız bile… Hatta tükettiniz baharlarınızı.. Benim Bahar’ım daha gelmedi. Gelemedi… Ama yakında gelir… Bekliyorum Bahar’ı….

MEKTUP

         Sevgili Bahar,

Çimen kokan sevdalara düştün de halt ettin. Para kokan sevdalar düşseydin ya!.... Çimen çimen bak dur öylece. Çimen ye Bahar… Parayı köpeğin önüne atsan yemez ama, ben parayı yiyenler gördüm Bahar!...

Bunca yıl bekledin Bahar. Ne paralı adamlar peşinde dolandı da sen dönüp bakmadın. Düştün beş para etmez sevginin peşine. Sevgi sevgi yan şimdi Bahar. Kafanı taşlara vurabilirsin. Bence kafanı taşlara vurmak istemende bir sakınca yok.

Hadi Bahar vur kafanı taşlara!... Elin paralı ağlayıp dururken berduş aşklara gönül verdin. Berduş berduş ağla da “AŞK”ını ye Bahar.

Mustafa yakışıklı adam, erkek güzeli… Mustafa’yı kandırdın da ne oldu Bahar? Para olmayınca yakışıklı adam olmak işe yaramadı değil mi? Otur şimdi Mustafa’yı ye Bahar. Mustafa’yı yedin zaten, mezara gönderdin adamı… Mustafa’yı yedin de ne oldu? Karnın doydu  sanki… Açlıktan nefesin kokuyor be Bahar….

Sen ortalıkta kalacak kadın değildin ama kafanın içindeki komuta merkezinde kuşlar yuva yapmış…

Cik, cik cikledikçe Yaşar’ı peydahlaman zaman olmadı. Yaşar’ın babası kim Bahar?

Bizim Niyazi merhametli adamdır. Sığınacak bir yer vermiş sana. Yaşar “Ne şehit, ne gazi, pisi pisine gitti Niyazi” olmasın diye. Sen ne yaptın Bahar? Niyazi’yi ceviz ağacına bağlayıp ateşe verdin.

Ah Bahar, on yıl vermişler sana. Üzülmedim desem yalan olur. Yaşar’ını da yemişsin. Yaşar yaşamaz olmuş. Ne doyumsuz kadınsın be BAHAR…

Duyduğuma göre mahpusluk yakışmış sana. Kehribar teşbihle atılan voltalarda türkülere vurmuşsun kendini.

“Hapishanelere güneş doğmuyor”

Helal sana Bahar…Zulanda resmimi saklıyormuşsun. Yemek içindir mutlaka!.. Yılan dili bıçağında “tatar Ramazan”ı salladığın televizyonda duyuldu. Televizyona çıktın ha Bahar!.... Kadının hası böyle böyle olmalı.

Atilla İlhan’ın kadınları senin eline su bile dökemez. İyi ki varsın Bahar…

On yıl çabuk geçer, üzülme Bahar. Ahmet Arif’in ağaçları çağla döker dökmez geleceksin biliyorum.

Sana bu son mektubum. Bir öğrencimin elime tutuşturduğu yazıyı da gönderemiyorum. İyi oku. Sana verdiğim ödevlere iyi çalış…

Sınavı geçmen gerekir Bahar. Hoşça kal ……

Sevgiler

 

NOT: “ÇANLI KAPI” adlı şiir kitabımı

Gözde Kırtasiye

Teknik Kırtasiye

Özgürlük Kitapevi’nde bulabilirsiniz.

 

NOT2: Radyo Nakış’ta bu akşam saat 21:00’de “Umut Yolculuğu” adlı şiir programının bu haftaki konuğu, Türkiye’nin en uzun hapis yatan siyasi mahkumu Tahir Canan’dır. 

Bu yazı toplam 2415 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsmail Kadı Arşivi