Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ

Nasrettin Hoca evlendiği ertesi gün güya eşi Hocaya kime görünüp görünmeyeceğini sorar, hoca da bana görünme de kime görünürsen görün der.

Bu kadın erkek konusunda konuşurken bazı kimseler kadınları aşağılamak için sözü alır kullanırlar, gerçekten kadını aşağılayan bir sözdür bu söz.

Kadını aşağılamak toplumsal bir yaradır bu ülkede bu yara iyileşmedikçe bu ülkenin erkeklerinin büyükçe bir bölümü yani kadınları horlayanlar, aşağılayanlar kadınları eşit görmedikçe bu ülkede demokrasi memokraki olmaz.

Bu ülke modern bir ülke olabilmesi için kadınlar toplumun her alanında olacaklar.

Ülkenin ekonomisine katkıda bulunacaklar.

Devlet yönetimine gelecekler, eşlerine karşı değil kendilerine karşı sorumlu olacaklar.

Biz erkekler ve devlet hiçbir yasa kadınların ne giyineceğine ne giymeyeceğine, kimle konuşup kimle konuşmayacağına ne zaman sokağa çıkıp çıkmayacağına, vücudunu nasıl kullanıp kullanmayacağına karışamaz.

Bu haklar insanlık hakkıdır.

Bu ülkede başta devlet ve erkekler kadınları zapturapt altına almış yaşamaalanlarını daraltmışdır.

Bu sansür, bu yasak ve bu denetleme kadınların üzerinden kalkmadıkça bu ülkede iç barış, kardeşlik ve özgürlükler olmaz.

Yine bu ülkede kadınların iyiliklyeri ve kötülükleri iyi anne, iyi eş, olmalarına bağlanıyor.

İyi bir eş ve iyi bir anne olup olmamak kadının bileceği bir iştir.

Kadınlara üç çocuk doğurun diye telkinde bulunuluyor.

Bırakın üç dört çocuğu, çocuk doğurup doğurmamak kadına bağlı bir şeydir.

İsterse doğurur istemezse doğurmaz buna eşi bile müdahale edemez.

Saymakla bitmez kötülükler, çirkinlikler var bu ülkede, bazı bölgelerimizde oğullarını evlendirecek aileler gelin yapacakları kızların yedi göbeğini araştırırlar.

kız tarafıda böyle yapar.

Benim gerçek kimliğim evlendiğim hanımın ailesi tarafından ortaya çıkmıştır.

Annemin babamın nasıl evlendiklerini, babalarının, dedelerinin yaşyadığımız köye nerden gelip yerleşdiğini neden geldiklerini araştırmıştılar.

Kimsenin aklına benim kızımı sevip sevmediğim gelmemişti.

Ailem fakir olduğu için kızlarını vermek istemediler. Ama biz birbirimizi sevdiğimiz için ailelerin diretmeleri tutmadı.

Hala bu ülkede cinse cibileyete, çıkara, menfaate göre evlilikler yapılıyor.

İşler yürümeyince adam eline satırı alıp eşini kıtır kıtır kesiyor.

Bu coğrafyada devamlı kadının giyimine kuşamına müdahale edilmiş.

Hangi saatlerde sokağa çıkacağı bile belirlenmiş. Nüfustan sayılmadığı zamanlar bile olmuş.

Şükür şimdilerde nüfus sayımlarında kadınlar da sayılıyor.

Oy kullanıyorlar...

Sokağa çıkıyorlar...

Ama ne yazık ki kadınları kendileriyle eşit saymayan erkekler var.

Oysa kadın demek zarafet, nezaket, güzellik, incelik demektir.

Boşuna toprak ana dememişiz.

Bir düşünsek biz erkekleri kadınlar yatıştırıyor, onlar şekillendiriyor.

Yani bizim ustamız, hocamız zaman zaman öldürdüğümüz bu kadınlar...

Kadın erkek arasında bir fark varsa hocalık ustalık farkıdır.

Bundan dolayı biz erkekler hiç bir zaman kadını aşamamışız daha bir çok şey yazabilirim.

Bir şey daha söyleyim de erkeklerin kafaları karışssın;

Biz erkekler bittiğimiz zaman kadınlar başlıyor...

 

 

 

Bu yazı toplam 921 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi