Yapının röntgenini çekecek sensörler ile izleyeceğiz

Yapının röntgenini çekecek sensörler ile izleyeceğiz

Gebze Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi Öğretim Üyesi Profesör Doktor Selçuk Toprak akıllı şehirleri, insan tedavisi ile özdeşleştirdi. Röntgeni çekilecek yapıların hareketlenmelerinin sensörler ile izleneceğini kaydetti

** 

Haber Dizisi: Akıllı Şehirler / 1 - 2

 

 

İMO Gebze’nin geçen haftanın sondan ikinci iş gününde düzenleyip bu seneye taşıyacağı akıllı şehirler konulu seminerinde geniş bir değerlendirmede bulunan Gebze Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi Öğretim Üyesi Profesör Doktor Selçuk Toprak’ın değerlendirmelerini bugün tamamlıyoruz. Toprak, akıllı şehirleri, insan tedavisi ile özdeşleştirdi. Röntgeni çekilecek yapıların hareketlenmelerinin sensörler ile izleneceğini kaydetti

 

Eğitimlerini tamamlayınca meslektaşları olacak öğrencilere akıllı şehirlerde sensörün önemini insan sağlığı için uygulanan “emar, röntgen” ile ilişkilendirerek anlattıklarını kaydeden Toprak, “BİZ emar’ı yapılarımıza taşıyoruz. Röntgenlerini çekecek, sensörler ile izleyeceğiz. Akıllı şehirlerin ayakta durmalarını sağlayacağız. Burada ölçme ve sensörler doğrudan devreye giriyor çünkü bir şeyi gerçekleştirebilmek için önce onu tanımalıyız. Onun bileşenlerini çözmeli ve sürekli izlemeliyiz” dedi.

TÜRKİYE’NİN DOKUZ, BİR

ŞİRKETİN BİN UYDUSU VAR

 

Dünyaca daha çok elektrikli araçları ile bilinen Elon Reeve Musk’un (Twitter İcra Kurulu Başkanı) uydularla ilgili de çok ciddi çalışmaları olduğunu belirtip günümüzde Türkiye’nin uzayda değişik amaçlarla kullandığı 9 uydusu varken bir firmanın 1000’i aşkın uydusu olduğunu kaydeden Toprak, “Diğer uydulara nispeten yüzeyden daha alçakta yer alan uydular, elektrikli araç kullanıyorsanız dağ başında bile sizle iletişim sağlayabiliyor. Bunlar bizim de yakalamamız gereken unsurlar” diye konuştu.

1950’lerde bilgisayarların gelişmesiyle başlayan, 1970’lerde askeri amaçlarla kullanılan internetin günümüzde hayatımıza girmeyen alanı kalmadığına işaret eden Toprak, “Günümüzde akıllı şehirler diye bahsettiğimiz unsurlarda gelecekte hepimizin hayatının bir parçası olacak. Biz de atmosfer ortamı içinde yerimizi gerek bireysel, gerekse firmalar ve kurumsal olarak almalıyız” dedi.

 

toprak-4.jpg

 

toprak-5.jpg

 

**

 

Yeni problemleri eski

yöntemlerle çözemeyiz

 

GTÜ İnşaat Mühendisliği Fakültesi öğretim üyeleri olarak binalar ve afetin özel ilgi alanlarına girdiğini kaydeden Toprak, akıllı şehirlerde kısa ve uzun vadede başarıya ulaşmak için eylem planı içinde dört amacın yerine getirilmesi gerektiğini söyledi:

“Bir tanesi, ekosistem/atmosfer denilen şeyi oluşturmalıyız. Bu ekosistemin içinde de tüm bileşenlere yer verecek, onları işin içerisine katacak ve gelişmesine fırsat tanıyacak bir ortam geliştirilmelidir.

Kapasite arttırılmalıdır. Bu konuda çalışan 100 firma varsa 1000’ler olmalıdır. Daha çok iş ortağı geliştirilmelidir. İlaveten kolaylaştırıcı ve yönlendirici ortamın oluşturulmalı, bütün paydaşların bu amaçlar doğrultusunda birlikte çalışması sağlanmalıdır.

Önümüzde duran klasik problemlerin yanında karşımıza her gün yenileri çıkıyor. Örneğin savaşlar, dengeleri tamamiyle değiştiriyor. Uzunca süredir yaşadığımız, uç noktalarını atlattığımız ama hala süren Covid, Korona ile ilgili sorunlar var. Özellikle bizim ilgi alanımıza giren, çalışmalarımıza değindiğimiz iklim değişikliği gibi faktörler var. Eski yöntemlerle yeni problemleri çözemeyiz. Yeni problemlerin her biri karşımıza farklı faktörlerle çıkıyor.

Bunlara karşı biz yeni çözümler üretmeliyiz. Ve geçmişi tekrar etmek istemiyoruz. Biz dersimizi alıp bir sonraki aşamaya geçmek istiyoruz. Yeni gelen afetlerin ve problemlerin yanında mevcutta yaşadığımız problemlerde var. Dünyanın milyonlarca yıl içerisinde hareketinden esasla demek ki bu sorunlar hala olmaya devam edecek. Biz bu sorunlara yönelik çözümlerle yola devam ediyor olacağız.”

 

toprak-8.jpg

 

**

GTÜ İnşaat’ta ilk ders:

Bütünleşik bakış…

 

Dünyada deprem yoğun bölgelerde Türkiye’nin dikkat çeken coğrafyalardan biri olduğunu, doğal afetlerin her sene farklılık gösterdiğini belirtip son iki yazda orman yangınlarının öne çıktığını hatırlatan Toprak, “Hepsini İklim değişikliğine bağladık. Yangınların yanı sıra daha az sel ve heyelan gördüğümüz bölgelerde daha çoklarını görüyoruz” dedi. Akıllı şehirlere afetler ölçeğinde bakıldığında çözüm üretme sürecinde birkaç ayağa cevap verilmesi gerektiğini kaydeden Toprak şöyle devam etti:

“Farklı projelerle bizler bu sorunlara çözümler üretmeye çalışıyoruz. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Kocaeli Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ile afetlere hazırlık tanımlamasıyla, ilk tanıtımı ocak ayında planlanan uluslararası bir proje sürdürüyoruz. Her birinin içine akıllı şehir bileşenlerini sokuyoruz, onlarla birlikte gerçekleştiriyoruz.

Öğrencilerimizin de mesleğimizdeki olaylara bütünleşik bir açıdan bakmalarını istiyoruz. Bir yanda altyapıları, diğer yanda insan gücünü koyuyoruz. İlk gelen öğrencilerimize –şema üzerinden- iki sistem arasındaki benzerlikleri, bunları nasıl birleştirebileceklerini soruyoruz. Bilen oluyor, bilemeyen oluyor. Henüz teknik eğitimlerini almamış olsalar dahi olaylara bütünleşik şekilde bakma, farklı bileşenleri bir araya getirme açısından önemli oluyor.”

 

ders-004.jpg

 

 **

 

Afet uyarı sistemi de

akıllı şehrin bir bileşeni

 

Yine afetler ölçeğinde sistemin bileşenlerinden birisinin erken uyarı sistemleri olduğunu kaydeden Toprak, “Bu tsunami için de, deprem için de, hava durumu için de geçerli. Biz daha çok hava durumuyla ilgili olanları takip ediyoruz ama deprem için olanlarda var. Hali hazırda üniversitemizde yürüyen projelerde var. Türkiye’nin büyük çapta projeleri var. Bu uyarı sistemleri de akıllı şehirlerin bileşeni durumunda” diye konuştu.

Toprak; erken uyarı sistemi devreye girdiğinde “p” (zararsız ilk darbe) ve “s” diye (yıkıcı darbe) diye tanımlanan, aralarında 5 ila 20 saniye fark olan iki dalga arası uyarıların örneğin seyir halindeki hızlı trene ulaştırıldığında trenin önce hızını kestiğini, ardından yavaşlayıp durduğunu söyledi.

Akıllı şehirlerde rüzgâr ve güneş ışını gibi modellemeler ile binalarda verimli şekilde enerji tüketimi ve çevreyi yeşillendirme detaylarının da er aldığını kaydeden Toprak, “Mevcut ve yapılacak yapıların izlenmesi yine önemli unsurlardan bir tanesi. Doktorlar hastalığınıza dair teşhisi nasıl röntgen olmadan koyamıyorsa aynısı yapılar içinde geçerli. Akıllı şehirlerdeki binalara dair değerlendirmeler de bu zeminde mümkün” diyerek örnekler verdi.

 

toprak-7.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.