Teminat çekiyoruz deyip hesabından kredi çektiler

Teminat çekiyoruz deyip hesabından kredi çektiler

Devremülk sahibi kişileri bir şekilde tespit edip “Satalım orayı” diye ilişki kuran, “Teminat çekiyoruz” deyip hesaplarından kredi çektiği öne sürülen şebekeden 34 kişi gözaltına alındı. Mağdurlar arasında SP Çayırova İlçe yöneticisi Tuncay Karacan da var

Haber: Abbas ÇAKAR / Aktan USLU / Filiz OCAK       

 

İzmit İlçesi Körfez Mahallesi 42 Evler mevkiinde, geçtiğimiz Mart ayında bir büro kiralayan gayri menkul firması, iddialara göre daha sonra Kocaeli'nde ikamet eden ve başka illerde devremülkü olan kişileri belirleyerek iletişime geçti. Devremülk sahiplerine, yabancı müşterilerinin çok cazip fiyatlar ile devremülkü almak istediklerini söyleyerek kandıran ve görüşme ayarlayan firma yetkilileri, yapılan görüşmede satış için banka teminatı gerektiğini ifade ederek, işlem yapmak için mobil bankacılık işlemlerini açtırdı. Ardından cep telefonlarını alarak banka teminatı alıyoruz yalanı ile işlem yaptı.

 

ERTELEMELİ KREDİ ÇEKMİŞLER

Yapılan işlem sonrası hesaplarından eksilen parayı, banka teminat payı olarak düşünen vatandaşlar, bir süre sonra yaptıkları kontrollerde hesaplarından teminat bedeli değil, ertelemeli kredi çekildiğini fark etti. Ertelemli olarak çekilen kredinin taksit bildirimleri gelmeye başlayınca dolandırıldıklarını anlayan mağdurlar, hemen soluğu firmanın İzmit'te ki bürosunda aldı. Önce mağdruları oyalayan firma yetkilileri, daha sonra iddialara göre büroyu boşaltarak kayıplara karıştı.

 

50'YE YAKIN MAĞDUR

İddialara göre 20 ile 150 bin TL arasında dolandırılan yaklaşık 50 mağdurların yapmış oldukları şikayetler üzerine, Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü olayla ilgili araştırma başlattı. Yapılan incelemeler sonucunda, firma yetkilileri ve çalışanları cuma günü sabah saatlerinde yapılan operasyon ile gözaltına alındı.Şüphelilerin emniyette sorguları devam ederken, çok sayıda mağdur teşhis ve ifade vermek içinde emniyet önünde bekledi.

 

YÜZLERCE MAĞDUR VAR İDDİASI                           

İddialara göre bahse konu turizm ve gayri menkul firması, daha önce İstanbul Kozyatağında benzer bir büro kurup, benzer şikayetler yapılması sonrasında, o bürosunu kapatarak Kocaeli'ne gelmiş. Kocaeli'nde şikayetlerin artması sonucu aynı firma Kocaeli'ndeki bürosunu da kapatarak İstanbul Kaynarca'da kısa bir süre önce yeni bir büro açmış. Mağdurların iddiasına göre bu firma ve çalışanlarını şikayet eden 50 kişi olsada, henüz durumu fark etmemiş veya şikayette bulunmamış yüzlerce mağdur var.

 

icic-002.jpg

 

İLK İHBAR GAZETEMİZE GELDİ

Mağdurların arasında Çayırova’nın tanınan simalarından, Saadet Partisi Çayırova İlçe Teşkilatı yönetim kurulu üyelerinden, Siyasi İşler Başkanı Tuncay Karacan da var. Dolandırıldığını anladığı andan itibaren konunun peşini bırakmayan ve polise yaptığı şikayet ve operosyon öncesi gazetemize konuşan Karacan başına gelenleri anlatırken devremülk sisteminin aksayan yönlerini de teşhir etti:

 

“Yalova’da 2016’da eşimin üzerine aldığım Terma City diye bir devremülküm var. Bugüne kadar hiç kullanmadım. Orada da sistem aynı. ‘Yerinizi satacağız’ diye diye insanları borçlandırarak devamlı para alıyorlar.

Aslında yerimi bu sene de satmaya niyetim yoktu. Yatırım diye duruyordu. Sinop’ta köyüme gittiğim zamanlardı. Tesadüf, bu arkadaşlar aradı. Gittim.

Adamlar iyi organize olmuşlar. Baktığımızda evraklar yasal ama işi illegal yapıyorlar. Aslında amaçları insanların devremülkünü satmak değil o kişiye başka bir devremülk satıp onun üzerinden para devşirmek. İnsanlarda bunun için kredi çekip aktarıyorlar veya hesaplarında para varsa, çekiliyor. Krediyi çekerken de, teminat çektiklerini söylüyorlar.

Bana da 27 Eylül 2022’de satışı yapıp 29’unda taahhütlü hesap açacaklarını söylediler. İşlem bitip İzmit’teki yerlerinden çıkmak üzereyken bir vatandaşın, ‘Paramı aldılar, beni dolandırdılar’ diye tepkisine tanık oldum.

O kuşkuyla hesabıma girip baktığımda 24 ay süreyle, 60 bin TL tutarında krediyi çektiklerini gördüm. Bankayı aradım. Biraz geç de olsa ulaşabildim ve, ‘Para aktarımı yapıldı. Ben bu parayı dondurmak istiyorum’ dedim. ‘Yapamıyoruz’ dediler. ‘Hesap benim. Bir gün geçmemiş üzerinden, geri iadesini istiyorum’ dedim. Olamayacağını söylediler. Sadece bildiri açıyorlar, karşı taraf kabul ederse para geri geliyormuş.

Bir gün sonra Çayırova’da noterden gayrimenkul satışının iptali için fesihname çıkarttırdım. Hızlı kargoyla gönderdim. Muhtemelen 24 saat içinde ellerine geçti. Aradım, yine ofise çağırdılar. Karşıma bir beyefendiyi getirdiler. 60 gün içinde parayı iade alabileceğimi söylediler. Ben de yasal sürecin 14 gün olduğunu hatırlattım. Şirket politikası olduğunu söyleyince, ‘Ne şirket politikası. Devletten üstün müsünüz?’ diye, sesimi yükselterek söyleyince hepsi irkilerek bana baktı. Sakin olmamı tavsiye ettiler. ‘Kötülük istesem buraya 100 kişi yığar, burayı da dağıtır, parayı alırım. Güzellikle verin’ dedim ama ben paramı alsam dahi işin peşini bırakmayacağıma yemin ettim.

Oraya gidip de dolandırılmayan yok. Öğrendiğim kadarıyla daha önce Kadıköy, Kozyatağı’nda da milleti dolandırıp kaçmışlar. Teminat çekiyoruz diye, 60 bin lira çekmişler. Kredi çekilen parayı da şirket adına değil Hasan Sağlam adlı şirketin baş yöneticisine, şahsi hesaba aktardılar. Elimde belge olarak bankadan paranın gönderildiğine dair dekont var.

 

Sıfırdan devremülk sözleşmesi imzaladım. Sözleşmede devremülk şartları, koşulları yazıyor. Sözleşmenin az çok ne olduğunu biliyorum. Devremülk sözleşmesini biliyorum, okumadım. Afaki bir şey yok sözleşmede.O atmosferde sözleşmeyi kabul ediyorusunuz. Avukat söyledi. Albayı dolandırmışlar.

Borçlandırmıyor aslında. Önce Terma City’deki devremülkün bedelini çıkartıyor. Bana 550 bin TL değer çıkarttılar ama devretatil olduğu için satış sıkıntısı var. ‘Devremülkle devretatili birleştireceğiz. Beraber satacağız ama bunun masrafı 55 bin TL. Bunu bize teminat olarak vermek zorundasınız’ dediler. 24 ay vadeyle kredi çekip devremülk satmış oldular. 55 bin TL deyip 60 bin TL krediyi, 1.74 oranla en yüksek faiz oranından çektiler. Bankaya 87 bin 500 TL borçlandım.

Bugüne kadar öyle zannediyorum ki binlerce kişi dolandırıldı.

Hasan Sağlam, parayı attığımız kişi. Beni ikinci gittiğimde Sağlam’ın odasına gittik. Karşılarında sağlam biri görünce konuşmuyorlar.

Emine Hanım 9 senedir işin içindeymiş. Dolandıra dolandıra kaşarlanmışlar. Hala süreci uzatmaya çalıştılar.

Muhtemelen bastıkları kaşe de sahte.

Para için de artık bir yerde ‘nalet olsun’ diyoruz. Siyasetçiyim. Toplumda biri zarar görüyorsa müdahil olmayalım.

Nasıl katakulliye getirdilerse, polis bile dolandırdılar.

Ertelemeli çektikleri için görmüyorsunuz da günlük 60 TL şu anda faiz işliyor.

Her gelen müşteriye iki kişi veriyor. Siyasetinizi, tuttuğunuz takım varsa onu çözüp karşıt görüşü, rakip takımları kötülüyorlar. Ortak nokta illaki buluyorlar. 1 saat kafanızı şişiriyorlar. Kahve, çay muhabbet ortamında ister istemez gevşiyorsunuz. Satış müdürü gelip parayı söylüyor. Gözleriniz açılıyor. Çat çat çat parayı alıyorlar.”

 

**

 

60 bin liraya Araplar’a

satacaklarını söylediler

 

Tuncay Karacan emniyetteki şikayet başvurusunda ise şunları kaydetti: “Eşim Aynur’un Yalova Termal’deki devremülkünü yüksek fiyata satacaklarını söylediler.

Salim Dervişoğlu Caddesi, Nefise Yıldız İş Merkezi birinci kattaki yere davet ettiler, gittik. Bizi bir bayan karşıladı. Daha sonra müdür olarak kendini tanıtan Emine Kaçmaz adlı kişi geldi. Eşime ait devremülkü 550 bin TL’ye Araplar’a satacaklarını, satışın 27 Eylül günü olacağını, ancak bizim devremülkün devretatil statüsünde olmasından ötürü satılamayacağını söyledi. Ayrıca bu satış için firma sorumlusu olduğunu söylediği Hasan Sağlam isimli şahsın hesabına 55 bin 500 TL teminat yatırılması gerektiğini, bu parayı da bankadan provizyon kodu ile teminat adı altında alınacağını, devremülkün satışı olup para hesaba geldikten sonra bankanın bu parayı geri alacağını, herhangi bir zararımı veya borcumuz olmayacağını söyledi.

Bununla ilgili yazılı kağıt imzalattılar. Daha sonra satmış oldukları devremülk ile ilgili evrakları Emine Kaçmaz isimli şahıs eşime imzalattı. Daha sonra Emine Kaçmaz teminat için bizim hesabın uygun olup olmadığını kontrol edeceğini, bunun için mobil bankacılığa girmesi gerektiğini söylemesi üzerine telefondan Garanti Bankası’nın mobil bankacılık uygulamasına girdim. Telefonu Emine Kaçmaz’a verdim. Emine Kaçmaz provizyon kodu almak için Hasan Sağlam’ın yanına gideceğini söyledi ve telefonumla birlikte gitti. Bir süre sonra tekrar yanımıza geldi. Paranın (teminatın) Hasan Sağlam’ın hesabına gönderilmesi gerektiğini söyledi. Bende mobil bankacılık üzerinden parayı Hasan Sağlam’ın hesabına gönderdim. Oradan ayrıldık. Şüphelendik. Bunun üzerine eşim şirkete dair araştırma yaptı. Şirketin sıkıntılı ve haklarında şikâyetler olduğunu öğrendik.  Hesabıma girdiğimde teminat olarak gönderilen paranın kredi çekilerek Hasan Sağlam’ın hesabına gönderildiğini gördüm ve dolandırıldığımı anladım. Daha sonra bize satışı satılan devremülkün satışının iptali için fesihname gönderdik. Emine Kaçmaz ve Hasan Sağlam’dan şikayetçiyiz.

 

**

İYİ DE DEVRETATİLCİLERİN GÜNAHI NE!

 

Dolandırıcılara Karacan’ın bilgisini

Terma City’nin eski çalışanı sızdırmış

 

34 kişinin gözaltı sürecinin devam ettiği dolandırıcılık vakasında kilit konulardan biri, devretatilcilerin bilgilerinin dolandırıcılara kimin tarafından verildiği. Tuncay Karacan, devretatili edindiği Terma City yetkililerini arayıp sorgulamış: “Eski çalışan verdi” demekle yetinmişler…

Türkiye’de İhlas ile birlikte iki firma hariç devremülk sisteminin güvensiz olduğunu belirten Tuncay Karacan, “Bizimki devremülk değil aslında, devre tatil.

52 HİSSEDAR OLMALI

365 HİSSEDAR VAR

Benim devre tatilimde bir yılda 52 hafta olmasından ötürü, 52’den fazla hissedar olmamalı. 365 hissedar var. Bir kere tatil hakkımı kullanmak istedim. Yer olmadığını belirtip, ‘Sizi otele yönlendirelim’ dediler. 260 TL yemek bedeli eklediler. Zaten ondan sonra da satmak istedim.   

 

Devremülk satışlarında sistem sıkıntısı, yasal boşluklar var. Devretatil olarak satıyor. Bir yeri size vermiyor. Aslında eviniz yok. Toprağa ortak olmuş oluyorsunuz. Avukatların iptal ettirebilme sebebi de bu. Devretatil diyor ama tatil yaptırmıyorsun.

En kolay kandırılacak insan, umutlandırılandır. Devremülkten mağdursun. Kurtulmayı düşünüyorsun. Siz ölseniz, kullanmasınız dahi çocuklara kalıyor borç. Onlar aradı. Kurtarıcı diye sarılıyorsun. Yalova’da zabıtayı aradım, ‘Bir şey yapamayız’ dediler. ‘Belgeleri yoksa, 30 gün süre veririz’ dediler. Yasa olarak önleri çok açık.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum