Milli artıştan payımızı istiyoruz

Milli artıştan payımızı istiyoruz

Türkiye Emekliler Derneği Gebze Şubesi, 30 Haziran Emekliler Günü’nde taleplerini sıraladı: Milli gelir artışından emeklilere de pay verilmeli

Ali Tunç başkanlığındaki Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Gebze Şubesi, 30 Haziran Emekliler Günü’nde taleplerini dile getirdi. Şube binasında gerçekleşen basın toplantısında, “Emekli aylıklarına yapılan yüzdeli zamlar, aylıkları düşük olanların aleyhine bir uygulamaya dönüştüğünden, seyyanen zamlar yapılmalı ve milli gelir artışından emeklilere de pay verilmelidir” denildi. Şube Başkanı Ali Tunç’un gündeme dair değerlendirmesi ile başlayan toplantı sonrası basın açıklaması şube yönetim kurulu üyesi Ramazan Kibar tarafından okundu. Kibar özetle şunları kaydetti:

 

 

30 Haziran Emekliler Günü, Türkiye Emeklileri için çok özel bir anlam taşımaktadır. Sosyal güvenlik, çalışanların yaşlılık döneminde en kutsal hak olan emekliliğin de güvencesidir. 30 Haziran 1927 tarihinde emekli olan ulu önder Atatürk’ün emekli ve yaşlılara yönelik "Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu; o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Geçmişte çok güçlüyken, tüm gücüyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, geleceğe güvenle bakmağa hakkı yoktur" sözünü çok değerli buluyoruz.

 

SOSYAL GÜVENLİK EVRENSEL BİR HAKTIR...

 

Emeklilik, bütün ülkelerin refaha ulaşmalarında, en önemli gösterge olarak değerlendirilmektedir. Bir ülkede emeklilere sunulan yaşam kalitesi, o ülke hakkında en temel ölçüler arasında yer almaktadır.

 

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) çok önemli bir araştırmanın sonuçlarını yayınlamış ve yaşlılık dönemindeki insanlara sağlanan sosyal güvencenin refah üzerindeki etkisinin önemine dikkat çekmiştir.

 

Sosyal güvenlik, bütün ülkeler için vazgeçilmez ve ihmal edilemez, temel bir insan hakkıdır.

 

Dünyada artan yaşlı nüfus ile beraber emeklilerin yaşamlarını kolaylaştırmak giderek zorlaşmaktadır. Özellikle orta gelirli ve az gelirli ülkeler için bu durum ciddi bir endişe yaratmaktadır. Orta gelirli ülkeleri ele aldığımızda ise, zamanında alınacak doğru önlemlerle bu sorunlar hafifletilebilir ve hatta ortadan kalkabilir.

 

Ülkemiz bakımından bir değerlendirme yapıldığında; istihdam ve emeklilik arasında doğru bir aktif/pasif dengesinin kurulması için yeni yatırımlara ve istihdama ihtiyaç vardır. Gençlerimizin birikimlerini değerlendirmek ve ülkemize katma değer kazandırmak için istihdam önceliğimiz olmalıdır. 

 

Sosyal güvenliğin en temel gelir kaynağı olan sigorta primlerinin artması için istihdam yaratılmalı ve geleceğe güvenle bakan bir ülke olmalıyız.

 

Emeklilerimizin sorunlarını her platformda gündeme getirerek, sorunların çözümü için mücadele veriyoruz. 

 

Ülkemizin kalkınmasında ve imarında alın teri olan emeklilerimize hak ettiği değerin verilmesi, sosyal devlet olmamızın bir gereği olarak da benimsenmelidir.

 

Emekli aylıklarına yapılan yüzdeli zamlar, aylıkları düşük olanların aleyhine bir uygulamaya dönüştüğünden, seyyanen zamlar yapılmalı ve milli gelir artışından emeklilere de pay verilmelidir.

 

·Emekli aylıklarında eşitliğin sağlanması için intibak yapılmalı,

·Alt sınır emekli aylığı, asgari ücret ile eşitlenmeli,

·Emeklilerimize dini bayram öncesi ödenen ikramiyeler güncellenmeli ve bir artış sistemine endekslenmeli,

·Sağlık hizmetlerinde emeklilerden katkı payları alınmamalı,

·Vergi iadesinin karşılığı olarak getirilen yüzde 4-5 arasında değişen ek ödeme oranları yüzde 10’a yükseltilmeli,

·Evi olmayan emeklilerimiz, TOKİ vasıtasıyla uygun koşullarda konut sahibi yapılmalı.

 

Türkiye Emekliler Derneği, yukarıda sıralanan taleplerimizin gerçekleşmesi için mücadele etmektedir.”

 

Öte yandan TÜED’in 27 Haziran 2022’de gerçekleşen Başkanlar Kurulu sonuç bildirisinde ise talepler şöyle sıralandı:

·TÜİK tarafından yapılan hesaplamalara göre emekli aylıklarına yapılan altı aylık TÜFE artışı, çarşı-pazar fiyat artışlarının çok altında kaldığından, emeklilerimizin alım gücü giderek düşmektedir. Bu nedenle, emeklilerimizin alım gücündeki kayıpların giderilmesi için emekli aylıklarına “seyyanen zam” yapılmalıdır.

·SSK ve BAĞ-KUR emeklilerine altı aylık TÜFE artışı uygulanırken, memur emeklilerine kamu toplu sözleşmelerine göre artış yapılmaktadır. Emeklilerimize bir bütün olarak bakılmalı ve asgari emekli aylığı asgari ücret seviyesine yükseltilmelidir.

·Emeklilere sendika hakkı tanınmalıdır. Emekliler arasında ayrım yapılmadan, kamu toplu sözleşmesiyle elde edilen haklar eşit bir şekilde uygulanmalıdır.

·Emekli aylığı hesaplamalarında karma sisteme son verilmeli; güncellenme katsayısı ve aylık bağlama oranlarında iyileştirmeler yapılmalıdır. 2000 sonrası emeklilerin intibakının yapılması için GÖSTERGE SİSTEMİ'ne dönülmeli, prim kazançları ve prim ödeme gün sayıları eşit olan

emeklilerin aylıkları da eşit olmalıdır.

·Dini bayramlarda emeklilerimize ödenen ikramiyenin günümüzde değeri kalmadığından, asgari ücret seviyesine yükseltilmelidir.

·Emeklilerimizin elektrik, doğalgaz ve su harcamalarından vergi alınmamalıdır.

·Vergi iadesi karşılığı ödenen ek ödeme oranı olan yüzde 4-5, tek bir oran olarak yüzde 10’a yükseltilmelidir.

·Emeklilerimizden hiçbir ad altında sağlık hizmetlerinde katkı payı alınmamalıdır.

 

 

aciklama-004.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.