Kan Şekeri Kontrolü İçin Beslenme İpuçları
İstanbul Bilgi Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Emre Batuhan Kenger, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü'nde diyabet hastaları için kan şekeri kontrolünü destekleyecek önemli beslenme önerilerinde bulundu.
Diyabetin kronik yüksek kan şekeriyle karakterize metabolik bir hastalık olduğunu vurgulayan Kenger, basit beslenme değişiklikleriyle kan şekeri dalgalanmalarının azaltılabileceğini belirtti.
ÖNEMLİ ÖNERİLER
Kenger'in önerilerine göre, öğünlere lifli sebze veya salata ile başlayıp, karbonhidratı en sona bırakmak kan şekerinin daha kontrollü yükselmesini sağlıyor.
Yiyeceklerin pişirilme şekli ve sıcaklığı da kan şekerini etkiliyor. Uzun süre pişirme veya ezerek püre haline getirme, nişastalı gıdaların glisemik indeksini artırarak kan şekerini daha hızlı yükseltmesine neden olabilir.
DİRENÇLİ NİŞASTA VE AL DENTE PİŞİRME
Özellikle nişastalı yiyecekler için önemli bir öneri, "dirençli nişasta" hilesi: Pilav, makarna ve patates gibi gıdaları pişirip soğutarak (özellikle 24 saat buzdolabında) tüketmek, dirençli nişasta miktarını artırarak kan şekerini daha az yükseltir. Soğutulmuş patatesin glisemik indeksi, sıcağa göre %25–28 daha düşüktür. Ayrıca, makarnayı çok yumuşak yerine "al dente" (dişe dokunur) pişirmek, nişastanın yavaş sindirilmesini sağlayarak kan şekerinin daha yavaş yükselmesine yardımcı olur.
TÜKETİM ŞEKLİ VE DÜZENLİ ÖĞÜNLER
Tahılları, sebzeleri ve meyveleri püre veya suyu sıkılmış formlar yerine bütün halde tüketmek daha düşük glisemik etki yaratır.
Günlük yaşamda uygulanabilecek pratik ipuçlarına da değinen Kenger, yemekleri yavaş yemenin tokluk sinyallerini artırdığını ve yemek sonrası kan şekeri yükselişini dengelediğini belirtti. Uzun süre aç kalıp fazla yemekten kaçınmak için düzenli üç ana ve üç ara öğün faydalıdır.
Son olarak Kenger, günde bir çay kaşığı tarçın tüketiminin açlık kan şekerini düşürmeye yardımcı olabileceğini ve yemek sonrası 5–10 dakikalık hafif bir yürüyüşün kan şekeri artışını yavaşlattığını ekledi. Düşük ısıda ve kısa süre pişirme, yemekleri mümkünse biraz soğutup tüketme ve besinlerin lifli kısımlarını bırakma da glisemik yükü azaltmak için etkili yöntemlerdir.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.