"Kadınlar iş hayatından cam tavanlara çarpıyor"

"Kadınlar iş hayatından cam tavanlara çarpıyor"

Kadınlar ülke nüfusunun neredeyse yarısını oluşturmasına rağmen iş gücüne bu oranın yarısının dahi yansımadığını belirten Doç. Dr. Seçil Gürün Karatepe, kadınların iş gücüne katılımını artırmak için yapılabilecek düzenlemeleri anlattı.

Kadınların iş gücüne katılımı, toplumsal kalkınmanın ve ekonomik büyümenin en önemli göstergelerinden biri. Ancak Türkiye'de kadınların iş gücüne katılım oranı, OECD ve AB ortalamalarının altında kalıyor. TÜİK'in 2024 verilerine göre, Türkiye'de kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 35,8 iken erkeklerde bu oran yüzde 71,2. Bu oranlara göre erkekler iş hayatında iki kat daha fazla yer alıyor. Kadınların yüzde 31,3'ü; erkeklerin ise yüzde 65,7'si istihdamda yer alıyor.

CİNSİYETÇİ YAKLAŞIM KADININ ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL

"Türkiye'de kadınının istihdamdaki yerini en çok etkileyen faktörlerden biri geleneksel cinsiyet rolleridir. Kadının esas görevinin ev ve çocuk bakımı olduğu yönündeki yaygın toplumsal algı, kadınların iş hayatına katılımını kısıtlıyor" diyen İstanbul Arel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Seçil Gürün Karatepe, "Özellikle kırsal bölgelerde ve düşük gelirli kesimlerde bu algı daha baskın bir halde. Bu durum kadınları doğrudan evin içine doğru iterken, iş hayatına atılmalarının önünde görünmez duvarlar örüyor. Nitekim hanesinde 3 yaş altında çocuk bulunan 25-49 yaş aralığındaki kadınların istihdam oranı sadece yüzde 27,1 iken aynı durumdaki erkeklerde bu oran yüzde 90,1'dir. Çocuk olması halinde çalışmayan kadın profili göze çarpmaktadır" ifadelerini kullandı.

Kaynak:Tuğçe Yakıcı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.