Denizleri bize geri verin

Denizleri bize geri verin

Marmara Denizi’nin kâbusu deniz salyasına dair Marmara’ya kıyısı olan tüm iller için ortak mücadele çağrısı Gebze, Eskihisar’dan yapıldı: “Denizimiz ölmeye yatırılmıştır. Derhal tedavisini uygulayıp kefenini yırtın ve denizlerimizi bize geri verin"dedi.

salya-102.jpg

Bölgemiz ve Marmara genelinde gerek doğayı, gerekse balıkçılığı ve turizmi sekteye uğratan deniz salyası ile mücadele için en etkili çağrılardan biri Gebze, Eskihisar’dan geldi. Eskihisar Muhtarlığı ve Eskihisar Su Ürünleri Kooperatifi ev sahipliğindeki toplantıda basın açıklaması Tütünçiftlik Sahili ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Yaprak Fidancı tarafından okundu:

“AMA” DEMEDEN BİR ARAYA GELİN

salya-114.jpg

“Buradan bizleri yönetenlere, Sayın Cumhurbaşkanımıza, Çevre ve Şehircilik, Tarım ve Orman, Sağlık, Ulaştırma Bakanlarına,

Kocaeli, İstanbul, Yalova, Bursa, BalıkesirÇanakkale ve Tekirdağ’ın Vali ve Kaymakamlarına, Büyükşehir ve yerel belediye başkanlarına buradan sesleniyoruz. Siyasi farklılık gözetmeden, ‘ama’ demeden hemen bir araya gelin. Çünkü denizimiz, havamız, suyumuzla birlikte acı çekerek ölüyoruz…

 DOĞRUYU BULUN. HAYATA GEÇİRİN

Anayasa ve kamudan gelen gücünüzü acilen bizleri yaşatmak üzere kullanın! Doğru uygulamaları dünyanın neresindeyse bulup, hayata geçirin. Bugüne dek ekolojiyi korumak üzere uyguladığınız hiçbir şey bizleri yaşatmak için işe yaramıyor, yanlışı sürdürmeyin!

Denizimiz salya denilen bir kefenle kaplanıp yoğun bakıma ölmeye yatırılmıştır. Derhal tedavisini uygulayıp kefenini yırtın ve denizlerimizi bize geri verin!”

KATILIM

salya-115.jpg

 

 

 

Eskihisar Köyü Muhtarı Tayfun Özcan ile Kocaeli Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği ve Eskihisar Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ali Sarı’nın ev sahipliği yaptığı toplantıya TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu, Makine Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi ile Gebze İlçe Temsilciliği, HDP Gebze İlçe Örgütü, Kocaeli Ekolojik Yaşam Derneği – KEYAD, Karamürsel ve Ereğli Su Ürünleri Kooperatifleri ile İstanbul Küçükyalı Su Ürünleri Kooperatifi, İstanbul Amatör ve Sportif Olta Balıkçıları Derneği, Hereke Sosyal Yaşam Derneği, Tütünçiftlik Sahili Koruma ve Güzelleştirme Derneği, Tavşancıl Balıkçılar Derneği, Nefes Doğa Sporları Topluluğu, Kaldıraç Dergisi Kocaeli Çevresi, Kocaeli Çevre Gönüllüleri ve Bayramoğlu Kitap Kurdu’ndan başkan, yönetici ve üyeler katıldı.

MUHTAR ÖZCAN: GÖRÜLMÜYOR MU?

salya-117.jpg

 

Eskihisar Köyü Muhtarı Tayfun Özcan da açıklama yapmaktan öte Marmara’yı yönetenlerin durumu görüp görmediğini sorgulayıp, “Bizim basın açıklaması yapmamızdan ziyade, onların görüp çözüm üretmeleri lazım. Atıktan mı oluyor, deniz suyu sıcaklığından mı? Babam 86 yaşında, buranın en eski balıkçılarından. İki aydır salya denizde. Hayatında ilk defa böyle salya görmüş. Denizimiz elden gidiyor, görülmüyor mu? Balıkçılar zaten bir sürü kısıtlamadan ötürü balığa gidemiyor. Yerel yönetimlerin çevre kirliliğine de el atması lazım” dedi.

MARMARA PLATFORMU KURULMALI

salya-116.jpg

 

 

Küçük balıkçılık aktivisti Kenan Gedikli ise uzun ve çetin bir yola çıktıklarını belirtip, “Buraya gelen, katılan her arkadaşın ve gazeteciliğin dışında gazetecilerin de dışında bir görevi var. Bu uzun soluklu yolda ihtiyacımız olan bir Marmara Platformu inşa etmektir. Tüm illeri katmaktır. Balıkçılarını, özellikle küçük balıkçılarını, sivil toplum örgütlerini, politik aidiyet gözetmeksizin bir araya getirmek zorundayız. Ancak böyle kazanabiliriz. Bugünden yarına bitecek bir problem değil” diye konuştu. Basın açıklamasında ayrıca şu talepler sıralandı:

“Şehirlerimizde yeni sanayi tesislerine, liman, tersane, kimyasal depolama alanlarına izin vermeyin, mevcuttakilere de üretim ve kapasite artış izni vermeyin.

Limanların kapasite artışları için yüzlerce dönüm dolgu ve dip tarama yöntemleri kullanılıyor. Mevcut sanayi kuruluşları  yüzde 110 gibi devasa oranda üretim artışları yapmak istiyorlar.

O İZİNLER EKOLOJİK SUÇTUR

Çevre ve sağlığa etkileri bütünsel olarak değerlendirilmeden sanayiye bonkörce verilen, dolgu, dip tarama ve üretim-kapasite artış izinleri vahşi olduğu kadar gelecek nesillerimize karşı ekolojik suçtur. Bu izinleri verip, suça ortak olmayın. Verdiğiniz izinleri de iptal edin. Doğa uyarıyorken, zaman varken yanlıştan dönün.

HER TÜR DEŞARJDAN VAZGEÇİLMELİ

 

Sanayi ve evsel tüm atıklar için derin ya da değil denize her türlü deşarjdan vazgeçilmelidir. Dere ıslahlarıyla kaçak deşarjlara son verilmeli, vahşi atık depolamaları, tarım ilaçları nedeniyle yer altı sularının kirletilmesi engellenmelidir. Tersanelerdeki silikatla kumlama vd. kimyasal kirleticilere izin verilmemelidir.

DÖNGÜ BOZULDU, BESİN ZİNCİRİ KIRILDI

Marmara Denizi ve İzmit Körfezi, akıntısı, sıcaklığı, tuzluluk gibi nadir özellikte bir geçiş denizidir. Bu nedenle, geçmişte son derece zengin bir her türlü deniz canlısına sahipken,  temel konular bile değerlendirilmeden üstünkörü verilen izinler yüzünden döngü bozulmuş, besin zinciri kırılmıştır.

BALIKÇILIĞA CİDDİ ZARARLAR VERDİ

 

Bu yıl erken kapanan balık sezonu, gelecek yıl ve sonrasında belki de hiç olmayacaktır. Deniz salyası balıkçı ağları ve teknelere çok ciddi zararlar verdi.  Balıkçılarımızın bu zararı giderecek gücü zaten yoktu balık olsa bile denize çıkmaları imkânsız hale gelmiştir.

Şu anda geçerli olan kanun, yönetmelik, arıtma, ölçüm, izleme, ceza yöntemleri günümüzün sağlıklı, temiz çevre ihtiyaçlarına uymuyor. Bu yüzden işe yaramıyor.

TEMİZ VE AHKLI SANAYİYE GEÇİLMELİ

Küresel ısınma, su kıtlığı ihtimali kadar, gelecekteki başkaca riskleri de düşünerek mevcut kriterlerinizi güncelleyip, değiştirmelisiniz.

Bu değişiklikleri yaparken ekolojiyi korumak isteyen her vatandaş, bilim insanı, STK, Platforma kulak verin. Unutmayın memleket her bir köşesiyle hepimizin.

Çevrenin korunması için ceza bir yöntem değildir, aksine kirletilmesi için adeta teşvik edici olmaktadır. Doğaya bedel biçilemez. Acilen temiz, ahlaklı sanayiye geçilmelidir.”

salya-105.jpg

salya-118.jpg

salya-110.jpg

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum