Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

Mor Cepkenli Kadınlar

Mor Cepkenli Kadınlar

Cümleyi aslına uygun olarak kullanmaya gayret ediyorum mor cepken bir tür kadın yeleğidir on sekizinci yüzyıl Anadolu’da Türkmen kadınlarının özenle giydikleri bir tür yelek dönemin haksızlıklarına zorbalara ve kendilerine hakaret eden aşağılayan eşlerini protesto etmek için giyermişler yani zulme karşı bir tür isyan bayrağı da diyebiliriz özellikle eşleri tarafından aşağılanmaya ve yok sayılmaya maruz kalan kadınlar bu yeleklerini giyip bir köyde yaşıyorsalar o köyün herkesin toplanabileceği bir yere kasabada yaşıyorsalar oralara yine herkesin kendilerini görebileceği bir yere otururmuşlar bu oturuşun anlamı eşim ya da akrabaları tarafından kötülüğe maruz kaldımdır bu insanları siz insanlara şikayet ediyorum durumu gören bölgenin ileri gelenleri halktan insanlar şikayet edilen kimseleri arar bulur ve uyarırmışlar bu olay birkaç kez devam ederse halk o kişiyle konuşmaz kız vermez ve o köyden ya da kasaban o insanlar kovulurmuş bugün mahkemelerin eşlerini tehdit eden erkekleri evlerinden ve eşlerinden uzaklaştırmaya benziyor sözünü ettiğim bu adet ve ananeler özellikle Türkmen bölgelerinde uygulanırmış benim çok hoşuma gitti gerçekten çok adaletli bir uygulamaymış keşke imkan olsa günümüzde de eşlerini öldürmeye çalışan insanlara bu tür uygulamalar yapılabilse toplumsal adaletin böyle bir uygulaması geçmiş zamanlarda hep olmuştur sevgili okurlar günümüzde bu tür zulme maruz kalan kadınlar bildiğiniz gibi evlilik uzmanlarına gidiyorlar bu tür konularda ne kadar etkili oluyorlar bilmiyorum ama olmadıkları çok belli ki her yıl ülkemizde bine yakın kadın öldürülmekte tehdit edilmekte ve başka türlü hakaretlere maruz kalmaktadır Türkiye’de ne yazık ki kadınlar demeye de dilim varmıyor ama yeterince insan yerine konmuyor milyonlarca evliliğin yıkılması çocukların yetim kalmaları kadınların dul kalmaları gerçekten çok adaletsizce bir durumdur elbette ki bu tür olayların altında yatan en önemli etkenlerden biri yoksulluk evsizlik ve işsizliktir son 20 yıldaki hayat pahalılığını herkes biliyor elbette kültürel sosyal koşulların etkisi de vardır bir de kişisel gelişim uzmanları var emek vermeden çalışmadan insanların isteseler zengin olacaklarını söylüyorlar çalışmadan kazanmadan kim köşklere saraylara sahip olabilir bu tür istekler gerçekten hayal olarak bile düşünülemez dünyanın neresinde çalışmadan emek vermeden lüks bir yaşama sahip olmak vardır sevgili okurlar ne zaman bilmiyorum ama not defterime şöyle bir not almışım yine toplumda yanlış yapan hırsızlık yapan toplumsal ahlakı bozmaya çalışan insanlara uygulanan bir halk uygulamasından söz etmek istiyorum özellikle Türkmen bölgesinde yapılırmış bugünkü adıyla Cem yapma bu insanlar zaman zaman toplanırmış bu konudaki yanlışları tartışırmışlar yanlış yapan insanları da davet edermişler her şey konuşulduktan sonra oraya gelen insanlara şerbet verilirmiş sözünü ettiğim yanlış yapan insanlara o şerbetten verilmezmiş bunun anlamı da sen yanlış yaptın bir süre seni toplumdan uzaklaştırıyoruz ne zaman yanlışını anlar halktan özür diler ve söz verirsen yanımıza alırız derlermişler gerçekten de çok güzel uygulamalar varmış günümüzde bu tür adet ananeler uygulanabilse belki her yıl öldürülen yüzlerce binlerce kadın öldürülmez ve bugünkü yaşanan toplumsal çürüme yaşanmış olmaz ne yazık ki böyle toplumsal çürümeler her konuda kendisini göstermektedir bana omuz attın çirkin baktın yüzünden insanlar birbirini öldürüyorlar işte bu yüzden diyorum hiç kimse düzgün insan aramasın bu tür cinayetler adaletsizlikler yaşandığı müddetçe var olan düzgün insanlar da bir süre sonra olmayacaklardır doğruyu söylemenin suç sayıldığı hiçbir yerde düzgün insan olmaz ne yazık ki insanlarımız birbirini anlamak dinlemek sevmek yerine birbirinin işlerini zorlaştırıyor ve herkes diğerinin kendisine benzemesini istiyor bütün bunları yapacak yerde önce kendimizi değiştirmeliyiz Türkiye’deki ailelerin dağılmasının sebeplerinden biri de bu mantıksızlıktır doğru insan aramak yerine önce biz kendimizi doğru işler yapmaya yönlendirmeliyiz

Bu yazı toplam 10827 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi