Ben ekonomist değilim.

Neden enflasyon düşmüyor?

Sorusunun teorik cevabını size vermeyeceğim.

Ama çok cevap vereceğim.

Yıllardır teorik veya teorik sandığınız cevaplar dinlediniz, ama bir şey anlamadınız. Anlasaydınız seçimlerde seçme hakkını doğru kullansaydınız çözüm üretiliyor diye düşünüyorum.

En azından yerel seçimler ikaz seçimleridir.

İkaz oy verirdiniz.

Ekonomiden, gidişattan memnunsanız?

Yönetenlere oy verin!

Ekonomiden memnun değilseniz muhaliflere oy kullanarak sarı kart gösterirsiniz! Onlarda mesajın ciddiyetini anlar, kendilerini yeniden yapılandırır.

Siz halksınız nasıl oluyor da toplumun yarısı bir meydanda alkış tutarken diğer yarısı başka bir meydanda alkış tutuyor.

Üstelik saat başı bir ürüne zam gelirken.

En azından meydanlara gitmezsiniz olur biter.

İzlediniz mi hiç?

Yuvasında aç kuş yavrularını?

Ağız kenarları sarı sarı, açıp ağızlarını

Annesinin getirdiği yem için sızlanırlar.

Bana bana derler.

Seçim meydanlarında insanların yüzlerine yansıyan sahte tebessümler, bana o kuş yuvasında ki kuş yavrularının muhtaçlığını hatırlatıyor.

Beni de gör. Bak mitingine geldim bana da yardım yap. Muhtacım sana gibi bakan çok göz var.

Ben ben ben bencillik öne çıktı,

Biz biz biz unutuldu.

Üretmeyen devletler yalınız tüketirler.

Tüketenler tükenme riskine açıktırlar. Hatırlamadığımız unuttuğumuz meşhur atasözümüz vardır. “Hazıra dağ dayanmaz.”

Yine buna paralel ithalatın daha az olması için söylenmiş yerli ürün teşvik eden atasözümüz vardır. “Yerli malı halkın malı, herkes onu kullanmalı.” Tabii yerli malı kaldıysa

“Ak akçe kara gün içindir.”

Demiş atalarımız. Akçelerimiz nerede?

Saklamadık. Muhtacız elin akçesine.

Yine bir önemli atasözümüz sakla samanı gelir zamanı.

Zamanı geldi mi?

Geldi. Samana muhtaç mıyız?

Muhtacız, dış ülkelerden saman ithal ediyoruz buğday ithal ediyoruz.

Mercimek, fasulye, ayçiçeği çekirdeğimizi bile başka ülkelerden alıyoruz.

Daha sayayım mı?

Ahlaklı olmak içinde atasözlerimiz var. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Algılarsan yatsıda söndüğünü görürsün, algı yeteneğin körelmişse göremezsin.

Mizacımız, mizahımız değişti. Böyle durumlar karşısında söylenecek söz vah vah olması gerekirken, biz dalga geçmek için süper deriz. İşte bizim sıkıntımız burada yatıyor. Özümüzü unutturdular bize.

“Kendini bilmeyene deli divane derler. “Bu da atasözümümdür. Aslında atasözlerimizi yasalara koyulsa okuyunca titreyip kendimize geliriz. O' kadar çok ihtiyacımız var ki toplum olarak bu günlerde titreyip kendimize gelmeye. Titrim titrim titreyip kendine gelmek.

Ara sıra bir cimdik atın kendinize buna ihtiyaç var.

Çabuk kanıyoruz, çabuk aldanıyoruz.

Ders çıkarılacak bir seçim olsun.

Dileklerimle.