Türkiye’de eşi benzeri görülmemiş bir süreç yaşanıyor.

Tüm olan bitenler bir yana referandum tam bir göstermelik seçime dönüştü.

Doğrusu bu seçim en başında hepimiz için diğerlerinden çok farklı bir seçim.

Zira, kuvvetler ayrımı, yargı bağımsızlığı, iktidarların denetlenmesi ve şeffaflığı ortadan kaldıran anlayacağınız demokrasiden tümüyle vazgeçme anlamına gelecek bir sistem değişikliği.

Başka bir ifadeyle, rejim değişikliğini onaylayanlar ile onaylamayanlar arasında yarış olacak.

Bu kez sıradan bir seçimde farklı partilere, görüşlere oy verenlerden daha farklı biçimde ayrışıyoruz.

Bu ayrım demokratik zeminde yaşanan siyasal görüş ayrımından çok daha derin bir ayrım.

Bu kez ülkemizin geleceğine yönelik hayallerimiz topluca, siyasete bakışımız uzlaşmaz biçimde birbirinden ayrılmış oluyor.

Bunun en somut örneği haftasonu CHP’nin Darıca ve Çayırova ilçelerindeki iki farklı bilgilendirme toplantısı gündeme damgasını vurdu.

Her iki etkinlik belediyelerin kamuya açık toplantı salonları olan kültür merkezlerinde önceden izin almak suretiyle ücretleri ödenerek kiralanmıştı.

Bir anda birşeyler oldu, her iki belediye kültür müdürlükleri farklı gerekçelerle toplantı yapılacak salonları kullanım dışı bıraktı.

Darıca Belediyesi Adnan Menderes Kültür Merkezi’ni tadilat yapıldığı gerekçe gösterilerek devre dışı bıraktı.

Çayırova’da durum biraz daha farklıydı.

Elektrik kesintisi söylemi ne denli doğru olup olmadığını öğrenmek için SEDAŞ’ın kesinti programlarına bakmak en doğrusudur.

Anadolu insanının tarihe damgasını vurmuş sözleri  vardır.

Bu sözler aradan yıllar geçse bile güncelliğini ve özelliğini korur.

Siyasetçi yerine getiremeyeceği sözleri vermemeli.

Daha da önemlisi bakacak olduğu yüze çamur atmasın veya tükürmesin...!

Çünkü o yüze her zaman bakmak zorunda kalabilir.

Bir yıl önce yapılan kültür merkezi tadilat konusu pek inandırıcı olmadı.

Üstelik Belediye Başkanı Şükrü Karabacak diğer belediye başkanlarından hızlı davrandı “evet”kampanyasını herkesten önce başlattı.

Diğer belediye Başkanlarının oyları belli olduğu halde nezaket kurallarına uyarak toplumu kutuplaştırma konusunda daha temkinli davranış sergiliyor.

Unutulmasın ki, toplumu ayrıştırarak hiç bir yere varılmaz.

Bu topraklarda pek çok medeniyet hüküm sürdü, akılcı ve adaletli yönetenler kaldı diğerlerinin akibeti ortada!

Çok paranız olabilir, çok malınız olabilir, dönemin kudretlisi de olabilirsiniz gün gelir devran döner yüzüne bakmadığınız insanlara muhtaç olursunuz...!

Bu sözler tarihe altın harflerle yazılmıştır.