Yüzde 538 karla “küçülen” 28 işçi çıkartan DYO’da üretim resti

Toplu sözleşme sürecinde İzmir Çiğli’deki fabrikasında 22, Dilovası’ndaki fabrikasında 6 işçiyi holding kararıyla çıkartan DYO’da üretim resti çekildi. Petrol-İş’in örgütlü olduğu işyerinde bugün eş zamanlı basın açıklaması gerçekleştirildi. Dilovası’ndaki fabrika önünde yapılan açıklamada borsada yüzde 538 net kâr açıklayan ve işçileri mesai için zorlayan DYO Boya yönetimine yarın sabah (13 Aralık 2022) gerçekleşecek kritik toplantı öncesi müzakere masasında uzlaşma çağrısında bulunuldu. Aksi tavırda, üretimden gelen gücü kullanma resti çekildi.

DYO’nun Dilovası fabrikasındaki açıklamada Şube Başkanı Eyüp Akdemir, şube başkan yardımcıları Şivan Kırmızıçiçek ve Dönmez Aytekin, DYO çalışanları ile birlikte fabrika önünde kısa mesafeli bir yürüyüş gerçekleştirdi. Fabrika önündeki basın açıklamasına şubenin örgütlü olduğu diğer işyerlerinden temsilciler de katılarak destek verdi. “Yaşasın işçilerin birliği, direne direne kazanacağız, yönetim şaşırma sabrımızı taşırma, birleşen işçiler yenilmezler” ve benzeri sloganların atıldığı açıklamada Başkan Aydemir özetle şunları kaydetti:

KÖTÜNÜN İYİSİ…

“Ekonominin içinde bulunduğu durum, alım gücünün zayıflamasından dolayı DYO'da da’ek zam talebinde bulunduk. Örgütlü olduğumuz tüm işyerlerinde sonuç edindik. Dört aylık süreçte zaman zaman karşılıklı restleştik. Bu ayın başında taleplerimize çok yakın olmamakla birlikte kötünün iyisi mantığıyla uzlaşma sağladık.

Yolumuza devam ederken işverenin bu süreçte göz önüne gelen arkadaşları işten çıkartmaya yönelik tutum aldığını gerek Gebze gerek İzmir’de çok net şekilde görüyoruz.

Bir işyerinden ilk defa işçi çıkartılmadığının farkındayız. Bu işin sendikal raconu var. İşten çıkartmalar sonrası bir takım üst düzey telefon trafiği yürüttük. Yanlış yaptıklarını; sendika olarak müzakereye hep açık olduğumuzu söyledik.

Holding kararını uygulamak durumunda olduklarını söylediler. Biz postacı değiliz.

Süreçler bu şekilde işlemez. Yılsonu geldi, kötü niyet ortada. Yılbaşında kıdem tazminatı güncellemesi var. Toplu sözleşmeye tabiyiz. İhbar tazminatı bakımından güncellemeye tabi bir dönem.

20 günlük süreçte bu arkadaşların ortalama 50 – 100 bin lira arası kayıpları söz konusu. Hiçbir sendika yöneticisi, bu süreçteki bu çıkartmaya evet demez.

Bir daralma ve iş kaybı varsa İş Kanunu’nun 29’ncu maddesi tarif ediyor. Toplu iş çıkartmanın kuralı bellidir. Bir ay öncesinden İŞKUR’a bildireceksin. İş kaybı veya her neyse, hem devlet hem sendika tarafına raporlandıracaksın. Bilgilendirecek ve inandıracaksın.

Bütün toplu sözleşme süreçlerinde gönüllü olanlar, emeklilik hakkı edinenler ve işe son girenler sıralaması, tensikat prensibidir.

Derdimiz her zaman üzüm yemek olmuştur, bağcıyı dövmek değil. Bu üslubumuzu hiç kaybetmedik. Müzakere anlayışını ortadan kaldıracak durum, tutum içine de girmedik.

UZLAŞI İÇİN SON ÇAĞRIMIZDIR

İzmir’de yarın (13 Aralık’ta) sabah saatlerinden itibaren bir toplantı trafiği var. Buradan sesleniyoruz: Müzakereye her daim açığız. Bunu her türlü tartışma zemininde, masada müzakere edebiliriz. Haklı olan taraf kimse, eşit ve adil şekilde ifade ederiz.  Ama haksız yere işten çıkartma varsa sonuna kadar arkasında dururuz. Müzakere kısmının yanında mücadelemizi de en derin noktasına kadar yaşarız, yaşatırız. Buradan son çağrımız. Yarın kendi kararlarını dayatmak için toplantı düzenleyeceklerse gerekirse üretimden gelen gücü kullanacağız.

DYO dinamiğini ve sendikal gücü kimse küçümseyemez.

İzmir ve Gebze Şubeleri ile örgütlü olduğumuz yerlerle mücadeleyi sonuna kadar sürdürürüz. Bu süreç doğru yolu bulacak. Ama duvara toslayarak mı toslatarak mı bulacağız, göreceğiz.”