Yüz germe hakkında doğru bilinen yanlışlar

Yüz germe hakkında doğru bilinen yanlışlar

Acıbadem Fulya Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Ozan Aslan yüz germe ve tazeleme uygulamaları hakkında doğru bilinen 6 yanlışı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Yüz germe her yaşta yapılabilir: YANLIŞ!
DOĞRUSU: Her ne kadar tıbbi müdahaleler yaşa değil meydana gelen bozulmaya göre planlansa da 30 yaşın altında yüz germe operasyonundan kaçınılması gerekiyor. 20’li ve 30’lu yaşlarda dolgu, botoks, antiaging ve mezoterapi uygulamaları gibi ‘minik dokunuşlar’ ile cerrahi operasyona olan ihtiyacın ertelenmesi gerektiğini söyleyen Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Ozan Aslan, “30’lu ve 40’lı yaşlarda da mini facelift ile kök hücre yağ enjeksiyonları birlikte uygulanarak derin plan yüz germe ihtiyacı ertelenebilir. Ancak yüz germe ihtiyacı olan hastalarda bu koruyucu girişimler fayda sağlasa da uzun ömürlü olamıyor” diyor. İleri yaş gruplarında ise anestezi ve cerrahi komplikasyon riskleri değerlendirilerek ameliyat süresinin daha kısa olduğu güvenli teknikler seçiliyor.

Yüz yaşlanması deri sarkması sonucu oluşan bir hastalıktır: YANLIŞ!
DOĞRUSU: Hücresel yaşlanma bir hastalık olmayıp genetik, çevresel ve ruhsal etkiler nedeniyle dokuların zaman içinde fonksiyon azalmasına uğradığı doğal bir süreç. Vücudumuzun en büyük organı olan derimiz de, bu yaşlanma sürecinden görünür şekilde etkileniyor..

Yüz germe sadece kadınlar içindir: YANLIŞ!
DOĞRUSU: Eskiden erkek hastalar arasında çok yaygın olmayan kozmetik cerrahi giderek daha fazla erkek tarafından tercih ediliyor. Bu durum sosyal medyanın yaygınlaşması ve modern yaşam tarzının yeniden tanımlanmasına bağlı olarak cinsiyetten bağımsız bir şekilde “taze ve sağlıklı” görünme isteği ile eş zamanlı bir şekilde her geçen yıl artıyor.

Yüz germe yaşlanmayı hızlandırır: YANLIŞ!
DOĞRUSU: Nehrin akışının durdurulamaması gibi yaşlanma süreci de durdurulamıyor şüphesiz.Çünkü dokuların yaşlanması doğal bir süreç. Yüz germe operasyonlarında kullanılan teknikler ise yaşlanma sürecini durduramayacağı gibi hızlandırmıyor da. Bu işlemler deri ve deri altı dokuların sarkıklıklarını düzeltirken hücresel düzeyde kolajen üretimini uyardıkları, yapılan yağ enjeksiyonları ile yenilenme sürecini destekledikleri için cilt dokusunun daha canlı görünmesine katkıda bulunuyor. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.