Yasalar uygulanmayınca  işveren tazminatsız atıyor

Yasalar uygulanmayınca işveren tazminatsız atıyor

Sendikal örgütlenme sonrası işten atma vakaları son yıllarda biçim değiştirdi. Eskiden tazminatlıydı. Şimdi tazminatsıza döndü. Petrol-İş Genel Başkanı Süleyman Akyüz zaten zor alan şartları daha da zorlayan tutumu yasaların uygulanmamasına bağlıyor

Emek hareketine duyarlı okurlarımızın dikkatinden kaçmamıştır. Migros’un Şekerpınar’daki deposunda DGD-SEN üyeliği sonrası ücretsiz izne çıkartılanlardan bir işçinin iddiasına göre gece vardiyasında kadın emekçilere tacizde bulunuluyor. Bu suçlama üstelik aleni ve suçlanan ustaların ismi verilerek, CHP İl Başkanı Harun Özgür Yıldızlı’nın da içinde yer aldığı geniş heyetin destek ziyareti esnasında yapıldı.

MİGROS’TAN HENÜZ YANIT YOK

Migros Depo’da, sağlıklı olmayan gıdaların marketlere sevk edildiğine dair iddialar yakında Meclis gündemine de gelecek. Kurumsal bir firma olan Migros’tan, gazetemiz kurumsalında basına yansıyan iddiaya henüz yanıt da gelmiş değil. Ancak işverenin işçiyi tazminatsız işten çıkartma gerekçeleri arasında, taciz de yer alıyor.

BALDUR’DA DA TAZMİNATSIZ ATILMIŞLARDI

BMİS Gebze 2 No’lu Şube’nin önceki cuma günü greve dönüşen Baldur Süspansiyon’daki 56 gün süren direnişinde işten çıkartılanların tamamı, tazminatsız işten çıkartıldı. Bu şekilde işten çıkartma, işsizliğe itilen emekçinin ileride başka iş yerlerine girmesinin önünde de önemli bir engel. Yine bu tür vakalara duyarlı televizyon kanalarında yer alan haberlerde benzer örneklere sıklıkla rastlamak mümkün.

KİTABINI YAZSA, YERİDİR

Sendikal örgütlenme sonrası işten atma vakaları son yıllarda biçim değiştirdi. Eskiden tazminatlıydı. Şimdi tazminatsıza döndü. 16 yıl boyunca Petrol-İş Gebze Şube Başkanlığı yapan, bu süreçte uzun süre Gebze Sendikalar Birliği sözcülüğünü de sürdüren Süleyman Akyüz edindiği deneyimle bu konuda uzmanlık edinecek derecede birikim sahibi. Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Süleyman Akyüz zaten zor alan şartları daha da zorlayan tutumu yasaların uygulanmamasına bağlıyor:

YARGI SİSTEMİ ÇOK AĞIR İŞLİYOR

akyuz.jpg

“Yerel mahkeme, sonrasında istinaf, işveren avukatı tarafından bilinçli olarak yanlış mahkemeye başvurup süreyi uzatma, bilirkişilikler... Bu sürecin hepsi işçi lehine sonuçlansa dahi en son Yargıtay’da farklı kararlar da çıkabiliyor. Maalesef Türkiye’de yargı sisteminin çok doğru ve zamanında işlediğini söyleyemem.

O PARAYI FAİZİYLE BİLE ÖDER

İşverene iki tercih veriliyor. Neyle ölçülecek? 3 yıl dava sürüyor. Davayı kazandığında işverene dört aylık ödemeyle işe geri almama hakkı veriyorsun. Üç yıl adamın parasını tutuyor. O parayı faizde tutsa, faiz tutarıyla o meblağı yine öder.

BİR HAPİS CEZASI BİLE YOK

Sendikal örgütlülükten dolayı işçi işten atılıyorsa, bunun yasalarda hapis cezası dâhil çeşitli cezai yaptırımları var. Daha örnek olsun, ibret olsun diye Türkiye’de bir kez dahi hapis cezası uygulanmadı.

ÖNCEDEN YİNE ‘İNSAFLI’ İDİ

Anayasa’ya rağmen, yasa maddesi uygulanmıyor. Bundan cesaret alan işveren daha da cesaretlenip tazminatsız atıyor. Önceden yine daha ‘insaflı’ idi, tazminatlı atıyordu. Neden? Çünkü yasaları yapanlar, yasayı yapanlar ve uygulatanlar emekten yana değilse neyi bekliyoruz?

12 EYLÜL DAHA AĞIR SÜRÜYOR

12 Eylül bence daha ağır olarak devam ediyor. Biz 12 Eylül’de kaybettiğimiz pek çok hakkı 1987-1997 arası geri aldık. Ama son zamanlarda kaybettiklerimizle bu kazanımlarımız tırpanlanıyor.

 **

tazminatsiz.jpg 

İşçinin işe girerken, sahip olduğu özellikler hakkında yalan/yanlış bilgi verildiğinin tespit edilmiş olması

İşçinin işverene ya da ailesine hakaret etmesi, asılsız ihbar ve iftirada bulunması,

İşçinin başka bir işçiye cinsel tacizde bulunması,

İşçinin işverene, ailesine ya da başka bir işçiye sataşması veya kavga çıkarması

İş yerine sarhoş ya da uyuşturucu madde etkisinde gelmesi ya da bunları iş yerinde kullanması,

İşçinin işverenin güvenini kötüye kullanması,

İşçinin hırsızlık yapması,

İşverenin meslek sırlarını açıklaması ya da buna benzer doğrulukla ve bağlılıkla uyuşmayan işler yapması,

İşçinin iş yerinde işlediği bir suçtan dolayı 7 günden çok hapis cezası alması ve cezasının ertelenmemesi

İşçinin izinsiz olarak art arda 2 iş günü işe gelmemesi

İşçinin izinsiz olarak bir ay içinde 2 kez herhangi bir tatil gününden sonra işe gelmemesi

İşçinin izinsiz olarak bir ay içinde toplam 3 iş günü işe gelmemesi

İşçinin eksik yaptığı bir işi, kendisine hatırlatılmasına rağmen, yapmamakta ısrar etmesi

İşçinin kendi hatası nedeniyle iş güvenliğini tehlikeye atması

İşçinin kendi kusuruyla, iş yerinin herhangi bir malına verdiği maddi zararın 30 günlük ücreti tutarını aşması işverenin iş sözleşmesini tek taraflı feshetmesine neden olmaktadır.

 

 

**

TPAO’ya yeni yatırım

dışa bağımlılığı azaltır

 

** Karadeniz’deki petrol ve doğalgaz arama çalışmalarıyla gururlandıkları ve desteklediklerini söyleyen Petrol-İş Sendikası genel Başkanı Süleyman Akyüz, TPAO’nun yapısının güçlendirilmesini önerip, “TPAO’ya yeni yatırım dışa bağımlılığı azaltır” dedi

 karadeniz.jpg

Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Süleyman Akyüz, sendika olarak yıllardır dile getirdikleri Karadeniz’deki petrol ve doğalgaz arama çalışmalarının artması gerektiğini söyledi. Akyüz konuya dair, “TPAO öncülüğünde Karadeniz enerji üssü olmalı” başlığıyla yaptığı yazılı açıklamada petrol ve doğalgazda ülkemizin dışa bağımlılığının ortadan kaldırılması için kamu kuruluşumuz TPAO’nun kamusal niteliğinin ve yapısının güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Akyüz açıklamasında şunları kaydetti:

TPAO’YA YENİ YATIRIM

DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALTIR 

“Petrol ve doğalgazda ülkemizin dışa bağımlılığının ortadan kaldırılması için kamu kuruluşumuz TPAO’nun kamusal niteliğinin ve yapısının güçlendirilmesi gerektiğinin bir kez daha altını çiziyoruz.

Ülkemizin milli petrol şirketi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO), kuruluş misyonuna uygun olarak yeni yatırımlara ve hamlelere öncülük etmesi, enerjide dışa bağımlılığımızın azaltılmasını sağlayacaktır.

405 MİLYAR METREKÜP

REZERV REVİZE EDİLMİŞTİ

Bu çerçevede Batı Karadeniz’de Sakarya Gaz Sahası’nda Tuna-1 Kuyusu’nda keşfi yapılan 320 milyar metreküp büyüklüğündeki doğalgaz rezervi önemli bir dönüm noktası olmuştur. TPAO’ya ait Fatih Derin Deniz Sondaj Gemisi ile gerçekleştirilen bu rezerv keşfi, ağustos ayında duyurulmuş ve ekim ayında ise rezerv büyüklüğü 405 milyar metreküp düzeyine revize edilmiştir.

FİLYOS LİMANI’NIN ÖNEMİ ARTTI

Keşfedilen doğalgazın TPAO öncülüğünde ve kendi olanaklarımızla çıkarılması noktasında çalışmalar hızla sürmektedir. Rezerv keşfinden önce yatırımı başlayan Zonguldak Filyos Limanı projesinin önemi ise bulunan doğalgaz kaynağı ile artmıştır. Limanın doğalgazın kıyıya çıkarılması için kullanılması planlanmaktadır.

YENİ ARAMA ÇALIŞMALARININ ÜSSÜ

Karadeniz’i ülkemiz açısından bir enerji merkezi haline getirecek bu keşif ve projeler, ülkemiz ekonomisine büyük katkıda bulunacaktır. Milli kuruluşumuz TPAO bu doğrultuda, Fatih ve Kanuni Sondaj Gemileri ile yeni arama çalışmaları için Filyos Limanı’nda bir üs oluşturmuştur.

GURURLA TAKİP VE TEBRİK EDİYORUZ

Hem enerji lojistiğinde kavşak haline gelinmesi hem de yeni istihdam olanaklarının yaratılması için büyük değer taşıyan bu keşif ve projeleri önemsiyoruz. Bu çalışmaların merkezinde yer alan TPAO’nun enerjide bağımlılığımızı azaltacak faaliyetlerini destekliyor, bu kuruluştaki tüm yöneticilerimizin ve üyelerimizin gösterdiği olağanüstü gayretleri gururla takip ediyor ve tebrik ediyoruz.

PETROL-İŞ HEP DİYE GETİRDİ

Petrol-İş, yıllardır özellikle Karadeniz’de petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerinin arttırılması gerektiğini dile getirmektedir. 2020 yılında bu çağrının sonuçlarını vermesi ve milli petrol şirketimiz TPAO’nun büyük bir keşif yapmasının, enerji politikalarında kamu eliyle sürdürülecek atılımın stratejik bir adımı olacağına inanıyoruz.

Petrol ve doğalgazda ülkemizin dışa bağımlılığının ortadan kaldırılması için kamu kuruluşumuz TPAO’nun kamusal niteliğinin ve yapısının güçlendirilmesi gerektiğinin bir kez daha altını çiziyoruz.” (Haber Merkezi)

 **

Esas proje sınıfın

birlikteliğidir

 taksim.jpg

 

Emek hareketinde tek çatı, her yılın 1 Mayıslar’ında zaman zaman gündeme gelen bir konu. Son yıllarda pek tartışılmıyor çünkü Türkiye şartlarında bunu sağlamak hayli zor. Konuyu Süleyman Akyüz’e Petrol-İş Gebze Şube Başkanı iken de zormuştuk, vakti zamanında. Genel Başkan Akyüz’e de sorduk:

TEK ÇATI 2010’DA OLUŞTU

“1 Mayıs 2010’da Taksim’de emek hareketi bir araya geldi. Tek çatı o gün o meydanda oluştu. O alana o gün 500 bin kişi geldiyse hepsinin ortak bir görüşü olabilir mi? Ne siyasal ne sosyal görüşleri bir olamaz. Herkesin görüşü farklıdır. Ama, ‘Tek amaç emek’ deyip oraya gelmişizdir. Küçük nüans farklılıklarını da öne koyup detaylara takılarak esas projeyi kaybetmemek lazım. Proje, sınıfın birlikteliğidir.

PROVOKASYONLAR YAŞANDI

İşçi ve sınıf sendikalarının, emeği savunan sendikaların bir arada hareket etmesidir. Detaya takılıp eğer bu büyük projeyi dağıttıysak veya dağıttırıldı ise herkes suçlu. Bundan hepimiz rahatsızız. Yıllar sonrası alanı alabilmiş, bir araya gelebilmişsin. Onu güzelleştirip geliştirmek varken maalesef provokasyonlar yaşandı. Bir diğeri, konuşmacıları susturmak uğraşı oldu.

HAK-İŞ DEĞER BULACAK

DİĞERLERİ BULMAYACAK!

Bu ülkede hiç kusura bakmasın. Neredeyse Hak-İş orada değer bulacak, başka konfederasyon ve federasyonların başkanları değer bulmayacak... Hiç kimse kusura bakmasın. Ya da bir memur sendikası değer bulacak, diğerleri bulmayacak. Öyleyse işçiler bir daha aynı şekilde orada olmaz. Zaten bir tedirginlikle oraya geliyor.

1977’yi BÜTÜN BASIN SERVİS ETTİ!

1977’de yaşadığımız olayları; televizyonlar daha meydana gitmeden bütün kanallar ve basın servis etti. Bütün olumsuzlukları servis ederken bir tanesi bile olumlulukları servis etmedi. Bu şekilde insanları yıldırmaya, korkutmaya çaba gösterdiler. “Bir kıvılcım olsa da kaçalım gidelim”e getirdiler işi. Bu mudur yani? Bizden önce mücadele eden insanlar canları ve mallarıyla bedel ödeyerek bugünkü haklarımızı kazanmamızı sağladılar.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.