UZMANLAR UYARIYOR: Erken Menopoz Sinyallerini Görmezden Gelmeyin

Menopoz, yumurtalıkların hormon üretiminin azalmasıyla başlayan fizyolojik bir süreçtir. En sık görülen belirtiler arasında adet düzensizlikleri, sıcak basmaları, uyku bozuklukları, ciltte elastikiyet kaybı ve metabolizma hızında yavaşlama yer alır. Türkiye’de ortalama menopoz yaşı 48–52 arasında değişiyor. Bu döneme geçişi ifade eden perimenopozal süreç ise genellikle 2 ila 8 yıl sürebiliyor.
“Menopoz kadınlık hormonlarının azalmasıyla gelişen doğal bir süreçtir. Bu dönemi hastalık gibi değil, hayatın yeni bir evresi olarak görmek gerekir.” diyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Hekimi Op. Dr. Matanat Chankaya, sürecin yönetiminde bilinçli yaklaşımın önemine dikkat çekti.

ERKEN MENOPOZ SİNYALLERİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ
Erken menopoz, 40 yaşından önce adet döngüsünün tamamen sona ermesi durumudur. Genetik faktörlerin yanı sıra aşırı stres, fazla egzersiz, ani kilo kaybı gibi durumlar da erken menopoza neden olabiliyor. “Erken menopoz bazen normal menopozla karıştırılabiliyor. Bu dönemde hormon düzeyleri ve yumurtalık rezervlerinin değerlendirilmesi çok önemli.” diyen Op. Dr. Matanat Chankaya, özellikle ailesinde erken menopoz öyküsü olan kadınların düzenli kontrollerini ihmal etmemesi gerektiğini belirtti.

NE ZAMAN DOKTORA BAŞVURULMALI?
Menopoz tanısı, genellikle bir yıl boyunca adet görülmemesiyle konuyor. Ancak menopoz öncesi dönemde (perimenopoz) adet düzensizlikleri sık yaşanabiliyor. Bu noktada bazı durumlar mutlaka doktor değerlendirmesi gerektiriyor.
Yoğun ve pıhtılı kanamalar, ilişki sonrası kanamalar veya sık tekrarlayan adet düzensizlikleri dikkatle izlenmeli. “Menopozdan sonra görülen bir damla kanama bile önemli bir bulgudur ve mutlaka doktora başvurulmalıdır.” uyarısında bulunan Op. Dr. Matanat Chankaya, bu durumda ultrason ve smear testlerinin yanı sıra rahim duvarından parça alınması gerekebileceğini söyledi.

MENOPOZU DAHA HAFİF ATLATMANIN YOLLARI

Menopoz sürecinde sağlıklı yaşam alışkanlıkları büyük önem taşıyor. Düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve stres yönetimi hem fiziksel hem de psikolojik açıdan süreci kolaylaştırabiliyor. “Bu dönemde proteinden, sebzeden ve sağlıklı yağlardan zengin bir beslenme tarzı benimsenmelidir. Ayrıca hafif-orta tempolu egzersizler hem kemik sağlığı hem de ruh hali için destekleyicidir.” diyen Op. Dr. Matanat Chankaya, uygun hastalarda hormon replasman tedavilerinin de yaşam kalitesini artırabildiğini belirtti.

MENOPOZ: BİR SON DEĞİL, YENİ BİR BAŞLANGIÇ
Menopoz dönemi, doğru bilgi ve tıbbi destekle sağlıklı bir şekilde yönetilebiliyor. Bu sürecin her kadın için farklı ilerleyebileceğini hatırlatan Çakmak Erdem Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Hekimi Op. Dr. Matanat Chankaya, “Menopoz bir bitiş değil, kadınların kendine daha fazla özen göstermesi gereken bir yenilenme dönemidir. Bu dönemi bilinçli ve güçlü geçirmek, kadın sağlığının geleceğini şekillendirir.” dedi.