Toplanma alanı tabeladan ibaret değil!

Bir afetin yaşanmasının ardından hayatta kalanların yaşamlarına devam etmeleri ve olası kayıpların da azaltılması için iki önemli kavram bulunuyor. Bunlardan ilki tahliye yolları. Bu yollar, depremin ardından kurtulanların temel ihtiyaçlarını karşılayacakları güvenli alanlara ulaşmalarında çok kilit rol oynuyor. İkincisi de toplanma alanları. Sadece deprem riskine karşı değil, yangın gibi diğer afet durumlarında da insanların güvenli kalmasını ve temel ihtiyaçlarına ulaşmasını sağlayacak şekilde tasarlanmış bölgelere toplanma alanı deniyor.

 7 ÖNEMLİ KISTAS

 Uluslararası standarda göre ise bir toplanma alanı bir kişi için 1.5 metrekarelik yer hacmine göre tasarlanmalı. AFAD’ın toplanma alanları için belirlediği 7 kıstas ise başlıkları itibariyle şöyle:

Bölgedeki nüfus yoğunluğu, Alanın ulaşılma ve tahliye edilme kolaylığı, Alanın mümkün olduğunca engellilerin ve yaşlıların ulaşımına uygun olması, İkincil tehlikelerden uzaklığı, Mümkün olduğunca engebesiz düz arazilerde yer alması, Konut alanlarına yakın ancak yapısal ve yapısal olmayan unsurlardan etkilenmiyor olması, Elektrik, su, tuvalet gibi temel ihtiyaçlar ve benzeri unsurların karşılanabileceği yapılara yakın olması.

 GÜNDEMDE ZAMAN

ZAMAN YERİ VAR AMA

 Deprem ve doğal afet sonrası toplanma alanları yıllar boyunca İMO Gebze Temsilciliği Başkanı Ahmet Kadı tarafından dile getirilirken konu TMMOB Gebze Bileşenleri tarafından da sahiplenildi. Gebze’de ekseriyetle 17 Ağustos depreminin yıldönümü veya memleketin herhangi bir yerinde yaşanan etkili depremlerle yine gündeme giren konu, ardından yine çıktı. Gebze Askeri Kışla alanında Bakanlık tarafından hazırlanan proje ile birlikte yine tartışmaya başladık.

 BÜYÜKGÖZ, “DÖNÜŞÜR” DİYOR DA…

 Konu, Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi ile Gebze Temsilciliği’nin geçen yıldan sondan ikinci gününde İzmit’te birlikte düzenlediği basın toplantısında da gündeme geldi. Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz eksiklik her gündeme geldiğinde Millet Bahçesi’nin aynı zamanda ihtiyaç halinde toplanma alanına dönüşebileceğini söylüyor ama bu o kadar basit mi? Sorunun yanıtını MMO Gebze Temsilciliği Başkanı Cenk Elgin’de aradık.

 BUNLARIN HEPSİ TASARLANMALI

 “Toplanma alanı dediğimiz şey, bize anlatıldığı şekilde değil. Buranın alt yapısı, koordinasyonu, afet durumunda buraya kaç insan geleceği kimi detaylar önemli. Barınma alanına dönüşecek mi? Nasıl bir acil eylem planı olacak? Bunların hepsinin tasarlanması gerekiyor. Bizim buradaki söylemimiz popülist olarak değil, altyapılarının olmasıyla alakalı söylüyoruz. Ve bu detayların içi doldurulduğunda biz de tabi olumlu tarafında kalırız.

 AFETTE ANADOLU’DAN

GELECEK DESTEĞİN KAPISI

 Bizim TMMOB Gebze bileşenleri olarak ortak basın açıklamasında söylediğimiz, galericiler sitesi yerine eğitim kampüsü yapılabileceği yönündedir. Afet durumunda birbirine koordineli olarak oradaki alan kullanılabilir. Altyapıları yapılabilir. Bahsedilen alan şu şekilde ki, Gebze’nin doğu kapısı. Yani olası bir afet durumunda Gebze’ye yardımların İstanbul’dan gelemeyecek olduğunu düşündüğümüzde, herkes kendi derdine düştüğünde Anadolu’dan gelebilecek yardımın doğu kapısı ve orada onların o şekilde değerlendirilmesi gerektiğini söyledik.”

ALAN YETERLİ AMA

GALERİCİLER’İ GETİRDİK

Fakat Gebze’nin kent stokunu düşündüğümüzde yeşil alan Hünkar Çayırı’nda var, Tatlıkuyu Vadisi ile birlikte buradaki askeri kışla alanı var. Bizim yeşil alanlarımız acil durumda toplanma alanı olarak tasarlandığında bize yetecek şekildedir. Fakat biz orada kent stokuna gittik galericiler sitesini getirdik, trafik aldı başını gitti. Siz oraya hem trafiği getirdiniz. Hem kaymakamlığı ve eğitim binalarını koydunuz.

DOĞRU DÜZGÜN ARAŞTIRILMALI

Ondan sonra acil durumda vatandaşların oraya ulaşıp deprem anında orayı kullanmalarını istiyoruz. Zaten normal süreçte oraya ulaşım noktasında bir problem olacak. Bu kentin bileşenlerinin hepsinin doğru düzgün düşünülmesi gerekiyor. Doğru düzgün araştırılması gerekiyor. Biz açıkçası bu yönde düşünüyoruz.”

TABELAYA GEREK OLMADIĞINI SÖYLEDİ: MMO Gebze Temsilciliği’nde Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz’ü ziyaretlerinde konuyu Büyükgöz’e aktardıklarını belirten Elgin aldıkları yanıtı ise şöyle izah etti: “Belediye başkanımız bize, ‘Toplanma alanı olması için orada tabela olmasına gerek yok. Acil bir durum olduğunda orada toplanılır’ diye açıklamada bulundu.

Odalar da sürecin içinde olmalı

 MMO Gebze Temsilciliği’ne Darıca’daki askeri kışla ile alakalı olarak Büyükşehir Belediyesi tarafından görüş sorulduğunu kaydeden Elgin, “Biz bununla ilgili çalışma grubu oluşturduk ve kendilerine yazımızı ilettik. Bununla alakalı ve yapılacak her şeyle alakalı odamıza da danışılmasını dileriz. Ortak akılla yürünmesi isteniyorsa orta yolu bulmak veya Mimarlar Odası Kocaeli Şube Başkanımız’ın da dediği gibi toplum adına rant var mı yok mu onu hep birlikte ölçmek istiyorsak odaların da bu sürecin içinde olması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Yeşil alan stokunun

tamamını korumalıyız

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ve Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz tarafından yapılan açıklamalarda kentteki yapılaşmanın yüzde 60’ının risk altında olduğunun söylendiğini anımsatan Elgin şöyle devam etti: “Gebze’nin nüfusunun 460 bin olduğunu göz önünde tuttuğumuzda elimizdeki yeşil alan stokunun tamamını korumak zorundayız.

BÜTÜN NÜFUSU GETİRİRSENİZ

DÜĞÜM NOKTASI OLUŞTURURSUNUZ

Bahsedilen alan, Millet Bahçesi yeterli mi değil mi meselesi değil. Bahsedilen alan, askeri kışla alanında galericiler sitesi yapılıyor. Yapılaşmaya açılıyor. Bahsettiğimiz kısım bu. 400 dönüm alan yeterli mi değil mi değil. Siz oraya bütün yoğunluğu, kentin nüfusunu getirirseniz, düğüm noktası oluşturursanız acil durumda orayı çözemezsiniz.”

Kamu binalarını test etmeyi

önerdik. Karşılık bulmadı

 Gebze’de yıkılacak olan yapılara dair kendilerinden herhangi bir destek talebi olmadığını kaydeden Cenk Elgin, “Biz Gebze Ticaret Odası ile birlikte deprem çalıştayı düzenlemek için bir kampanya başlattık. İlk toplantımızda şöyle bir öneri çıkmıştı ortaya: Biz okullar dahil kamu binalarının sağlamlıklarını ücretsiz şekilde test edebiliriz. Bu şekilde çalışmamız vardı ama ondan sonrasında kabul gören tarafta olmadı. Yani biz her türlü yardım etmek ve bu planlamanın içinde yer almak için elimizi taşın altına koymaya hazırız. Ama karşılık bulan tarafta olmadık” dedi. Elgin ayrıca şunları kaydetti:

AYNI YERE ÖĞRENCİ

VE HALK GELECEK

“Alan büyük bir alan ve alan içindeki konumlandırma ayrıca tartışılabilir. Siz bütün yapı stokunu, yanına okulları koymuşsunuz. Kaymakamlık, galericiler sitesi. Bunların hepsi yan yana yerler. Yani aynı yere yürüyen okul çocuğu gelecek. Kaymakamlık ve belediye personeli gelecek, halk gelecek. Bir de insanlar galericiler sitesi için gelecek. Bu bağlamdaki yerleşimin de gözden geçirilmesi lazım. Bu alanın içinde dağıtılmış olsa, farklı şekilde tasarlanmış olsa, beş katlı okul binalarını tartışabileceğimiz noktasına kadar gidebilir.

TAMAMEN HER ŞEYE KARŞI DEĞİLİZ

Bu noktada ortak akılla ilerlenir, bizim de fikrimiz sorulursa örneğin, ‘Kaymakamlığın burada olması faydalıdır ama konum ve planlama olarak gözden geçirilmelidir’ diyebiliriz. Bizim buradaki olayımız, tamamen her şeye karşı değiliz. Oraya gelecek nüfus açısından kentsel bir takım işlevsel yerleri aynı yerde birleştirmiş olduk. Bunlar da gözden geçirilmeli.”

5 KATLI YAPIYA İHTİYAÇ YOK GİBİ

Çok katlı kamu ve okul binalarının KBB Meclisi’nde Halil İbrahim Başçiftçi tarafından gündeme getirildiğini anımsatan Cenk Elgin, “Verilen yanıt ‘üç kat’ olmuş ancak karşılığında beş katlı okul binalarının niçin yapıldığı ortaya çıkmıştı. Elimizdeki alan düşünüldüğünde çok katlı yapılara zorunluluk yok. Resmi olarak söylemiyorum. Mecliste sorulmuş ve yanıtı alınmış ancak harici olarak, beş katlı yapıya çok ihtiyaç yok gibi görünüyor” dedi.