Tepkili değil duyarlıyız!

Tepkili değil duyarlıyız!

Kocaeli Barosu Başkan Adayı Avukat Aysun Torun ekibiyle birlikte yaptıkları çıkışın tepki değil duyarlılık olduğunu söyledi: Kocaeli Barosu gibi Türkiye’de barolar arasında sekizinci sırada yer alan bir baro seçim sürecine tek adayla giremez…

Kocaeli Barosu’nun bir önceki kongresi Covid sürecine denk gelmiş; yerinde veya yersiz ertelemeler sonrası alışagelmişin dışında Bahar Gültekin Candemir şahsında tek adayla gidilmişti. Bu dönem çıkış gerekçelerinden biri olarak, Kocaeli Barosu gibi bir baronun kongreye tek adayla gidemeyeceğini kaydeden Torun’a, bir önceki kongreyi hatırlattık. Covid sürecinin getirdiği bir araya gelememeleri gerekçe gösterdi. Torun sorularımıza şu yanıtları verdi:

 

 

-       Ekibinizin adaylık sürecini değerlendirir misiniz?

 

Aramızda ne kadar uzlaştığımızı, anlaştığımızı, aynı düşündüğümüzü süreç içinde gördük. Önceden oluşmuş bir ekip değiliz.

Bu sürecin başlangıcı duyduğum kimi rahatsızlıklara dair, tabiri caizse ‘Kral çıplak’ diyerek ortalara atmam ile oldu. Sonra kafamdaki oluşum çizelgesine paralelinde bir yönetim hizmetine göre oluşturduğum bedenlerdir. Herkesin bir misyonu var grubumuzda. Yönetime girmemiz halinde de kültür sanattan eğitime, seminerlerden diğer kamu kurum kuruluşları ile ilişkilere kadar kafamızdaki mantalitenin getirisi olarak bu ekip oluştu. Daha öncelerinden örgütlenmiş, planlı hareket edilmiş bir durumumuz yok. Biz bu ekipte söylemlerimizde, diyaloglarımızda paralel düşüncelerdeyiz. Kendi içimizde de birbirimizi keşfederek ilerliyoruz.

Genelde toplu hareket etsek de her yere ekip olarak gidemiyoruz. Bir gün öncesinden konuştuğumuz ve uzlaştığımız hususlar ile ilgili olarak, o gün orada olmayan ekip arkadaşımızla aynı söylemlerde ortaklaştığımızı görüyoruz. Bu paralelliği yakalamakta bize keyif veriyor.

-       Tepki gösterdiğiniz konular neydi?

 

Tepki değil aslında duyarlılıktır: Kişilerden bağımsız ve süreçle ilgili olmak kaydıyla; Kocaeli Barosu gibi Türkiye’de barolar arasında sekizinci sırada yer alan bir baro seçim sürecine tek adayla giremez.

-       Ama geçen dönem kongrede seçime tek adayla gidildi?

Bizim baromuz tek adaylı kongrelere alışkın değil ama geçen dönem Bahar Başkan şahsında tek adaylı seçim mecburiyetti. Covid faktöründen ötürü insanlar örgütlenemedi, bir araya gelemedi. Kendini anlatamadı. Geçen dönemki durum, tolere edilebilir durumlar vardı. Günümüzde ise bir bahanemiz veya benzeri bir gerekçe yok. Böylesi bir süreçte Kocaeli Barosu’nun seçime tek adayla gitmesi çok gayri demokratik olur. Barolar demokratik söylemler ve bu işleyişlerin kendine en çok yer bulduğu kurumlar olmalı. Bunu savunurken kendi içimizde çelişkiye düşmek olmazdı. Özetle tepki daha doğrusu duyarlılık, tek adaylı kongre sürecine idi.

-        Çıkış gerekçeniz sadece kongrede seçime tek adayla gidilmemesi için mi? Mevcut yönetime pozitif/negatif değerlendirmeleriniz yok mu?

Sözünü ettiğiniz gerekçe; genelde barolar ve sivil toplum kuruluşları, özelde Kocaeli Barosu için değil tüm sivil toplum kuruluşları için geçerli. Seçildiğimiz durumda görev süresi boyunca muhakkak bizim de eksiklerimiz olacaktır, hepimiz insanız. Mevcut yönetime olarak hem mesleksel hem yönetimsel anlamda tespitlerimizin ne kadarını tolere edebilir, ne kadarını tamamlayabiliriz ve güzel iş ve icraatların üzerine ne kadar koyabiliriz? Biz seçim süreci boyunca bürolarında konuk olduğumuz meslektaşlarımızdan sadece mevcut yönetime dair eleştirilerini değil beğendiklerini, devamını istedikleri icraatlarını da sorarak görüşlerini, camiamızın beklentilerini değerlendiriyoruz. Bunu özellikle talep ediyoruz ki ne güzel, ne kötü, ne eksik bilebilelim. Dolayısıyla; biz de yönetimde olmak üyelerimizin bu eleştirilerine açık olmalıyız. Hiç kimse, hiçbir yönetim mekanizması dört dörtlük olamaz. İnsanın olduğu her yerde mutlaka eksikler vardır.

Mesleğimizi icra ederken de eksiklikler olabilir. Örneğin disiplin kurulumuz bu anlamdaki dosyalarını gözlemlerken art niyet, kötü niyet olup olmadığını gözetler. Elbette hatalar olabilir. Biz meslektaşlar adına ne yapabiliriz temelinde samimi duygularla bu yola çıktık. Yönetime seçilmemiz halinde görev süremiz boyunca bizimde mutlaka eksiklerimiz olacak, eleştiriler olacak. Bu eleştirel güzeldir, zenginliktir, kazandırır.

-       Bugüne kadar mevcut üyelerin ne kadarı ile diyalog kurabildiniz?

 

-       4 bine yakın kayıtlı üyemiz var. 2 bin 500 civarı üyemizin oy kullanma hakkı var. Bugüne kadar bu üyelerin hemen hemen yarısıyla diyaloğumuz olmuştur. Ancak yarısına ulaşabilmemizin ilk sebebi kalabalık bir baro oluşumuzdur.

İkincisi; seçim sürecimiz maksimum üç aydır ve seçime iki üç gün kala her çalışmanın bitmesi gerekir. Yasal olarak, kongrenin üç ay öncesinden daha önce süreci girme şansımız hiç birimiz için yok, tamam. Diğer aday arkadaşımız daha önce açıklamış olabilir. Belki tek adaylı kongre algısından dolayı zarar görmemiş olabilir. Kendi içlerinde, zarar görmeyeceklerini düşünmüş olabilirler. Ama yasal olarak olması gereken zeminde hazırlandık. Hemen akabinde Gölcüklü adayımız Müge Kuran Duvarcı’nın ayağını kırması; üç hafta istirahat verilmesine karşın bir haftalık istirahat süreci oldu. Bir zaman kaybı yaşadık, bunun farkındayız.

 

-       Asıl sormak istediğim; bugüne kadar görüşebildiğiniz üyeler şahsında bu dönemin artıları eksilerine ve önümüzdeki döneme dair beklentilere yönelik bir veri tabanı oluşmuştur, nedir?

 

Ne sormak, neyi öğrenmek istediğinizi anlıyorum. Ama meslektaşlarımızda, ‘Niye bize gelinmedi, sorulmadı?’ şeklinde bir algı var. Bu eksiği gidermekte basın olarak, onlara ulaşmada bize yardımcı olmanız dileğiyle bu bilgiyi paylaşıyorum.

 

1001-002.jpg

**

İZMİT’E UZAKLARDAN…KANDIRA’DAN GEBZE’DEN DİYORLAR Kİ…

 

Baroyu arkamızda görmek

İsterdik. Biz bunu kaybettik

 

 

-       Üyeleriniz bu döneme dar neyi beğenmedi, neyi eksik buldu, neyin sürmesini istiyor? Önümüzdeki döneme yönelik beklentileri nedir?

Genel anlamda öncelikli tespitimiz, üyelerimiz değişim istiyor. Bir şeylerin değişmesini istiyorlar. Farkındaysanız, artık toplumda buraya evriliyor. Siyasi mekanizmalarda da bu beklenti ve söylemler var. Aynı şeyin minimal bazdaki durumu bizde de var. Değişime dair yönetime aday olan meslektaşlarımızın çok fazla katkısı olacaktır. Özetleyecek olursam;

Bu anlamda idari, seminerler anlamında, eksikler, oligarşik yapının kırılması için değişim isteniyor.

Sadece bir apartman kadrosunda somutlaşanbu dengenin sirkülasyonu uzun yıllar boyunca böyle gidiyor olduğuna dair algıda değişim isteniyor.

Gençlere bakış, haksız rekabet ve fiziksel şartlar konularında değişim isteniyor çünkü mesleğimiz ve fiziksel şartlarımız her gün yeni bir yere evriliyor.

Sözünü ettiğim konularda değişim ve aidiyet istiyorlar. ‘Keyfimizde de sıkıntımızda da; Baro’nun arkamızda olduğunu hissetmek istiyoruz. Biz bunu kaybettik’ diyen çok sayıda meslektaşımız var.

Kandıra ve Gebze misali; fiziksel şartlardan, mesafeden kaynaklı olarak Baro’nun arkasında olmadığını hisseden çok sayıda üyemiz var.  

1002-002.jpg

**

 

Onursal Çubuklu’dan

 

Sorunlar, tespitler

ve çözüm vaatleri

 

 

 

 Kocaeli Barosu seçimlerine sıkı bir şekilde hazırlanan Başkan adayı Aysun Torun ve ekibi; sorunları sahada tespit ettikten sonra çözüm önerilerini/vaatlerini de gazetemize değerlendirdi. Yönetim Kurulu adayı Onursal Çubuklu şunları kaydetti:

 

 

Avukatlık mesleğinin gereği olarak işlerimizi genelde adliyelerde yürütmekteyiz ve her tarafta olduğu gibi adliyelerde yaşadığımız çok fazla sorun var. Bunlar avukatları mağdur edecek şekilde zaman israfına neden olan ve yargı hizmetinin çok fazla uzamasına, vatandaşların mağduriyetine sebep olan uygulamalar var.

Biz bunları avukatların ve vatandaşın zaman israfına neden olacak sorunların giderilmesi başlığı altında ele aldık. Bunlardan birincisi adliyelerde duruşmaların zamanında başlamaması. Hakimlerin keyfi tutumla duruşmaları zamanında başlamaması ile ilgili olarak baronun bu koordinasyonu sağlamak için Adalet Komisyonu ile ilgili birimler üzerinde gerekli yönlendirme ve şikayetleri takip etmesi gerekiyor.

Duruşma saatlerinin belirlenmesi noktasında da işlerin akışı gereği, yaşanan bazı sorunlar var. Duruşmalar bazen birer ikişer, bazen beşer dakika aralıklar ile veriliyor. Bu anlamda komisyonlara iletilen bazı şikâyetler olmuş. Fakat bu şikâyetler baro tarafından yeterince takip edilmediği için bizce bu sorunlar hala devam etmektedir.

E duruşma diye bir sistem getirildi. Bürolarımızda, bilgisayar başlarında, başka adliyelerdeki duruşmaları ekran başında takip edebiliyoruz. Ama bazen meslektaşlarımızın bu uygulamaları adliyelerde de kullanabilmeleri gerekiyor. Adliyelerin fiziksel ortamlarında e duruşma yapılabilecek alanların sağlanması için fiziksel iyileştirmeler yapılmalıdır.

Hem ilçelerde hem merkez adliyemizde yaşandığı gibi, bölünmüş adliyeler var. Örneğin merkezi konumdaki Kocaeli Adliyesi’nde, hukuk mahkemelerinin büyük kısmı ek binada, ceza mahkemeleri ana binada. Avukatların aynı günden birden fazla adliye veya adliye binasında duruşmaları olduğunda bir duruşmadan çıkıp diğerine gidebilmeleri için ulaşım sıkıntısı yaşanıyor.

Büyükşehir Belediyesi’nin ilçelerde faaliyete soktuğu elektrikli scoter gibi mobil ulaşım araçları var. Bunlar adliyelerde avukatların kullanabilmesi amacıyla yeterli sayıda tahsis edilmelidir. Tüm saydıklarımı yönetime seçilersek faal hale getirmeyi düşünüyoruz.

Ayrıca duruşmaların yoğun olduğu salı ve perşembe günleri bir ring aracının adliyeler arası ulaşım sağlayabilmesi, sürekli mobil halde erişimi sağlayabilmesi için gerekli girişimlerde bulunacağız.

Zaman tasarrufu açısından baktığımızda çok önemli ve camiamızın çözüm beklediği sorunlar. Avukatların duruşmalarına zamanında katılabilmeleri için baronun fiziki olarak sağlayabileceği imkânlar.

Duruşma tarihlerinin yargı hizmetine engel olabilecek şekilde tanzimidir. Eskiden yılda üç dört duruşma yapabilecekken bu sayı azaldı. Hâkimler duruşma tarihlerini çok uzun süreli aralıklarla veriyorlar. Bu hem avukatların dosya takibinde sorunlar yaşamasına, hem de yargı hizmetinin aksamasına sebep veriyor. Adalet Bakanlığı’nın avukatlara sunduğu yargı reformu proje taslağında öneri olarak ortaya konulmuştu. Yargılamada hedef sürelerinin gerçekleşmesi açısından baroların sahada yaşanan sorunları aktif olarak kurumlarla paylaşarak hakim, savcılar veya icra müdürlüklerinde yaşanan problemlerin çözümlerini hızlandırabilmesi için etkin rol alacağını düşünüyoruz.

Daha çok genç avukatlarda yoğunlaşan ekonomik sorunlar konusu var. Zorunlu müdafilik ücreti, ücretsiz avukatlık hizmeti denilen adli yardım çerçevesinde değerlendiriliyor. CMK ve adli yardım sorunları çözülürse genç avukatların ekonomik sorunlarının çözülebileceği yönünde bir algı bizce, bilerek veya bilmeyerek oluşturuldu. Ama biz bu soruna biraz daha geniş bakıyoruz. Çünkü sadece adli yardım ve CMK ile ekonomik sorunların çözüleceğini düşünmüyoruz.

Avukatlık meslek standartlarının, avukatlık ücret tarifesinin meslektaşlarımız arasında hem rekabeti hem de iş kaybına neden olabilecek şekilde uygulanmaması sorunu var. Bu konuda baronun yönlendirici ve denetleyici açıdan kurumsal olarak daha aktif faaliyette bulunabilmesi için farkındalık oluşturacağız. Meslektaşlarımızdan gelen, mesela ücretsiz veya tarifenin altında iş alma gibi sorunlar baroya intikal ettiğinde biz bu sorunlarla da mücadele edeceğiz.  

 

Arzuhalciler ve hasar danışmanlık şirketleri; avukatların iş kaybına ve vatandaşların davalarda mağduriyet yaşamasına sebep oluyorlar. Bu sorunun çözümü için daha önce atılan adımlar oldu. Ancak biz bu sorunla mücadeleyi daha da büyütecek, genişleteceğiz. Gerekirse yasama organı üzerinde baskı oluşturacağız.

Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri başlığı altında düzenlenen uzlaştırmacılık, arabuluculuk, hakemlik gibi bazı konuların sadece avukatların mesleki alanlarında faaliyet gösterebilecekleri tekel haline getirebilecekleri konularda düzenlemeler getirilmesi yönünde hem yönlendirici olacağız. Hem de bu konuda baskı oluşturma kararlılığındayız.

Avukatlar bilirkişilik de yapıyorlar. Bazı genç meslektaşlarımız kıdemleri nedeniyle bilirkişilik müessesesinde görev alamadıklarını söylüyorlar. Biz bu kurumda görev alacak avukatların liyakatlerinin dikkate alınması, mesleki kıdemin bu hususta görevlendirme noktasında temel kriter olarak ele alınmamasına dair girişimlerde de bulunacağız.

Ekonomik sorunların çözümünde avukatlara yeni iş alanları yaratmak takdir kanunu ve diğer mevzuatlarda anonim şirketlere ve kooperatiflere avukat bulundurma zorunluluğu getirildi. Ama sadece A.Ş ve kooperatiflerle sınırlı bırakılamamalı. Diğer tüm şirket tiplerine ve hatta daha ötesi, şahıs şirketlerinden her türlü ticari faaliyeti, her türlü hukuki işlemin avukatlarca takip edilmesi ve avukat bulundurma zorunluluğu kapsamında gerekli düzenlemelerin yapılması için takipçi olacağız.

Ayrıca yine avukatlara yeni iş alanları yaratabilmek adına her türlü hukuki işlemin avukatlarca yürütülmesi yönünde kamuoyunda farkındalık oluşturacak seminerler, bilgilendirmeler düzenleyeceğiz. Vatandaşlar tapu sicil müdürlüklerine gidiyorlar. Avukatsız işlem yapıyorlar ve bunlar bize dava sebebi olarak geliyor. Kamuoyunda hukuki işlemlerin, davaların yasal zemini olmamakla birlikte farkındalık yaratmak adına baronun kurumsal bünyesi çerçevesinde farkındalık yaratacak projeleri hayata geçirmek düşüncesindeyiz.

 

1003-002.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.