Spor Kulüplerini belediye meclis üyeleri yönetmemeli

“Büyük başkan Pendik’e bisiklet kaldır…”

Türkiye 3’ncü Futbol Ligi… 1992-1993 sezonunun 8’nci haftasına Gebzespor takipçisi İstanbul Büyükşehir Belediyespor’un (Bugünkü Medipol Başakşehir FK) bir puan önünde lider olarak girer.

Lider ile takipçisi ligin 9’ncu haftasında İstanbul’da; Beşiktaş İlçesi sınırları içindeki Boğaziçi Üniversitesi Stadı’nda karşılaşır. Bu o sezon Gebze Belediyesi’nin taraftara otobüs tahsis ettiği, hafızamız bizi yanıltmıyorsa ilk ve son maçtır.

Çünkü 1989-1994 dönemidir. Ülke genelinde esen SHP rüzgârından o yıllarda sosyal demokratların kalesi olma özelliğini koruyan Gebze’de aslan sosyal demokratlar iktidardır ama kasa tabiri caizse tam takır kuru bakırdır.

O maçı hiç taraftarı olmayan Büyükşehir Belediyespor tıklım tıklım Gebzespor taraftarı ile dolu tribünde; üçüncüsü kesin ofsayt olmak üzere kaydettiği üç golle, 3-2 kazanır ve alır başını, gider.

BİR PENDİK MAÇI ÖNCESİ TÜREDİ

Girizgahtaki slogan o sezon aynı grupta yer alınan Pendikspor ile deplasmanda oynanacak haftanın öncesi iç saha maçında türer. Taraftar, dar gelirli ve az araçlı olmasından sebep otobüs tahsis edemeyen belediyeden deplasman için bisiklet talep etmektedir.

Belediyelerin kulüplere müdahalesi yöneticiliği yıllar önce de gündeme gelmiş ve belediye başkanlarına kulüp başkanlığı yasağı gelmişti. Ancak Türkiye’de her yasanın mutlak boşluğu vardı ve o boşluk, değerlendirildi.

AKLIN YOLU BİR…

İşin doğrusu şu ki belediyeler spor kulüplerine özellikle kenti temsil eden kulüplere ekonomik destek sağlamalı ancak yönetimlerine müdahil olmamalıdır. Aklın yolu bir olsa gerek ki, Mardin Fosfatspor Kulübü Başkanı Abdülkerim Üner de aynı tezi savunmaktadır:

SADECE YOLSUZLUK ÇIKAR

“Spor kulüpleri belediyelerin bünyesinde olmalı ancak kulüpleri belediye meclis üyeleri veya birim müdürleri yönetmemeli. Bir belediye memuru kulüp başkanı, kulüp müdürü, hocası olmamalı. Kulüp ekonomiksel anlamda belediyeye bağlı olacak. Belediye denetimini sağlayacak ama kulübü ve futbolu, sporun ve futbolun içinden gelen adamlar yönetecek. Diğer türlü; belediye çalışanları ile yönetilen kulüpte işler düzgün gitmez. Sadece yolsuzluk çıkar ve yürümez.

DÜZENLİ GELİRE İHTİYAÇ VAR

Kulüpler belediye bünyesinde olmalı çünkü artık futbol profesyonelleşti ve parasız yürümüyor. Türkiye Futbol Federasyonu’ndan aktarılan ödenekle kulüpler sezonun ancak üçte birini götürebilir. Spor ve futbol kulüplerinin kendilerine artık düzenli bir gelir sağlaması lazım. Belediye desteği olursa güzel olur ve kulübün belirgin, belli bir bütçesi olur. Belediye işin içinde yoksa iş adamları devreye girmeli. Kulübün başkanları kulübün sahibi (şirketleşme modeli) olmalı.

ŞİRKETLEŞMEYE CESARETİMİZ YOK

Kulübe dair şirketleşme seçeneği önümüzde duruyor ama ona cesaretimiz yok ve halen dernek statüsünde devam ediyoruz. Konuya vakıf isimlere danıştık. Şirket olması daha iyidir ama Mardin halkın takımı. Bunu A.Ş’ye çevirdiğinde, senin malın oluyor ya da halk devre dışı kalıyor. Kimse o saatten sonra etki edemiyor, seçimi yok.

MARDİN FOSFATSPOR HALKIN TAKIMI

Bunu yapamayız çünkü Mardin’de ikinci bir profesyonel takım yok. Ama Mazıdağı Fosfatspor bizim kendi kulübümüz. A.Ş’ye de çevirebilir veya yarın kapatabiliriz. Şahsımın kurduğu bir kulüp. Ama Mardin Fosfatspor öyle değil. Mardin Fosfat, Mardin Halkı’nın takımı. (Haber Merkezi)

EMANETÇİYİZ. YAPAMAZSAK GİDERİZ:  Başkan Üner, “Birinci Lig’den amatöre gerileyen, kapanan Mardin Başakspor belediyeye bağlı bir kulüptü. Yeni valimiz geldi ve belediye çatısı altında bir kulüp istemedi. Bir nevi kulübü özelleştirdi yani, yönetimi bağımsızlaştırdı. Biz ve başka arkadaşlar talip oldu. Valilik bizi uygun gördü, bize verdi. Biz de kulübün sahibi değiliz tabi. Emanetçiyiz. Biz yapamayız, bırakırız. İyi yaparız, devam ederiz” dedi.

DİNLER VE DİLLER ŞEHRİYİZ: Mardin Fosfatspor öncesi Mardin Başakspor’un renkleri sarı lacivertti ama Mardinli o renkleri hiç sevmedi. Mardinspor’da olduğu gibi, kırmızı laciverti istedi. Mardinspor’un forma rengi kırmızı lacivert. Kırmızı Türkiye’yi temsil ediyor. Lacivertin neyi temsil ettiği, bilinmiyor. Başkan Üner logoyu ise, “Süryanileri, Müslümanları, Türkler’i, Kürtler’i her milleti temsil ediyor. Mardin bir dinler ve diller şehridir” diyor.

 **

Taraftar hakaret bile ediyor

ama maddi destekleri yok

Mardin Fosfatspor’un kökeninde kentin ismini direk taşıyan Mardinspor yaşadı. Ancak örneğin Zonguldakspor, Diyarbakırspor başta olmak üzere pek çok benzer kent takımı devasa borçtan ötürü ya kapandı ya da ilinin amatör ligine kadar geriledi. Mardin Fosfatspor’da taraftar ile Başkan Üner’in arası hayli limoni. Taraftar, “Mardin’in babası Mardinspor” diye bir özlemi ifade ederken Başkan Üner, “Ya da halkın takımı ise; taraftar her türlü yorumu yapıp yeri geldi mi hakarette bulunuyor ama kulübe herhangi bir maddi desteği olmuyor. Maddi destek yoksa profesyonel kulüpler ayakta duramaz. Yürümez” diyor.