Seçimler nedeniyle hükümet bol keseden dağıtıyor!

Seçimler nedeniyle hükümet bol keseden dağıtıyor!

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP hükümeti, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu her fırsatta geçmişte genel müdürlüğünü yaptığı Sosyal Güvenlik Kurumu’nu (SGK) batırmakla suçlarken, SGK bu yıl finansman açığında tarihi zirveye doğru koşuyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2018 yılı bütçe sunumundan SGK’nin mali gelir-gider dengesinin giderek bozulduğu anlaşılıyordu. 2017 yılında 51.7 milyar lira devlet katkısına rağmen SGK bütçesi 24.1 milyar TL ‘açık’ vermişti. 2018 yılında ise SGK finansman açığının tarihi zirve yaparak 34. 045 milyar liraya çıkacağı, 2018 bütçe sunumunda belirtildi. Ancak açığın 2018 yılsonu tahmin ve gerçekleşme oranının bu miktarın çok üzerinde olması bekleniyor.

Denge bozuluyor, açık artıyor
SGK, toplumun tüm kesimlerinin hastalık, işsizlik, yaşlılık, sakatlık, ölüm ve analık halinde korunmasını sağlamakla yükümlü, en yüksek bütçeli kurumlardan. Kurumun resmi verilerinden görülüyor ki; AKP hükümeti döneminde SGK’nin mali gelir-giderleri arasındaki dengesizlik kronik hale gelmiş ve tarihi ‘açık’ rekorunu kırmış durumda.

SGK’nin 2017 yılı gelirlerinin yaklaşık yüzde 72’sini prim gelirleri, yüzde 18’ini devlet katkısı, yüzde 10’unu ise faiz, gayrimenkul ve fatura ödemeleri oluşturuyor.

Giderlerinin ise yüzde 67’si emekli aylıkları, yüzde 25’i sağlık giderleri, yüzde 8’i ise ek ödeme, faturalı ödemeler ve diğer giderlerden oluşuyor.

SGK’nin mali gelir gider dengesinin giderek bozulması ve böylece SGK finansman açığının tarihi zirve yapması işçiler, emekliler, sağlık hizmetine gereksinimi olanlar ve sağlık işletmeleri açısından sıkıntılı günlerin geleceğine işaret ediyor. Önümüzdeki aylarda işsizliğin ve hak kayıplarının artması, yeni mağduriyetlerin yaratılması bekleniyor.


sgk-nin-finansman-acigi-bu-yil-tarihin-zirvesini-yapiyor-secimler-nedeniyle-hukumet-bol-keseden-dagitiyor-463230-1.

Her seçim öncesi AKP’nin iddiası neydi?
Her seçim öncesi tüm TV kanalları ve medyada Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) reklamlarıyla karşılaşıyorduk. SGK’nin AKP ile altın çağını yaşadığı; Kemal Kılıçdaroğlu’nun, görev yaptığı 1992-1999 yılları arasında kurumun 2 milyar lira açık vermesine ve böylece SSK’nin batırılmasına neden olduğu iddia ediliyor ve CHP Lideri seçim meydanlarında yuhalatılıyordu.

SGK’nin resmi rakamlarındaki gerçekler ise şöyle:

•2017 yılında 51.7 milyar lira devlet katkısına rağmen 24.1 milyar lira ‘açık’ meydana geldi.

•2018 yılında SGK finansman açığının tarihi zirve yaparak 34.045 milyar liraya çıkacağı 2018 bütçe sunumunda belirtildi.

•SGK’nin resmi verilerinde de görülüyor ki; AKP hükümeti döneminde (2003-2017) SGK’nin gelir- gideri arasındaki dengesizlik kronik hale geldi ve parmak hesabı ile toplam 301 milyar lira ‘açık’ oluştu.

•Kurumun mali bütçesindeki bu açıktan genel müdürler değil, uygulanan politikalar ve bu politikaları hayata geçirmeye çalışan hükümetler sorumludur.

•Yoksa SGK’ye açık verdiren ve böylece çöküşüne(!) yol açan Kurum Başkanı’nın Urfa’dan AKP milletvekili adayı olması tesadüf mü?

SGK siyasi malzeme yapılıyor
Sonuç olarak; sistemi bu hale getiren siyasetçilerin, kendi sorumluluklarını gizlemek için SGK’yi siyasi malzeme yaptıkları görülüyor. Her seçim döneminde oy avcılığı için prim borçlarının ertelenmesi, silinmesi, prim teşviki, prim indirimi vs. uygulamalar, SGK’nin mali gelir-giderleri arasındaki dengesizliği giderek artırıyor.

SGK’nin mali gelir-gider dengesinin giderek bozulması, SGK finansman açığının tarihi zirve yapması ve böylece SGK’yi şoka sokması ile seçim sonrası zor ve gerilimli günlerin kapımızda olacağını tahmin etmek güç değil.

Uygulanan bu politikalara “T A M A M” denmez ise önümüzdeki günlerde kıdem tazminatına el konulması, iş güvencesinin kaldırılması, emekli maaşlarının düşürülmesi veya ödenememesi, sağlıkta cepten ödemelerin artırılması, Genel Sağlık Sigortası’na ek olarak yurttaşın cebinden tamamlayıcı sağlık sigortası için ek finansman çıkması gibi konular bu bağlamda gündemimizde yer alacak.

***

Asıl mesele ‘sosyal devlet’

Asıl üzerinde konuşulması gereken konu ‘sosyal devlet.’ Sosyal Güvenlik Kurumu, toplumun tüm kesimlerini ilgilendirmekle birlikte en çok işçiler, emekliler ve sağlık hizmetlerine ihtiyacı olanlar için kritik önem taşıyor. Sosyal devlet anlayışına sahip ülkelerde sosyal güvenlik politikalarının asli önceliğini yurttaşların sağlık hizmetlerine erişebilmeleri ve işsizlik ile yaşlılık durumlarında gelir güvencesine sahip olmaları oluşturuyor. Kurumun giderleri gelirlerini aşmış ise sosyal devlet ilkesi olarak bu durum ‘açık’ olarak değerlendirilmiyor. Toplumun varsıl kesimlerinden yoksullara kaynak aktarımı ve adil bölüşüm ilkesi hayata geçiriliyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kaynak Birgün

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.