Sanatçıya düşen sizleri anlatmak

Baldur Süspansiyon grevi ve Migros Depo direnişine destek her geçen gün hem artıyor, hem de çeşitleniyor. Grevin 27’nci, direnişin 16’ncı gününe denk gelen 20 Ocak Çarşamba günü önce grevci sonra direnişçi işçiler

Grup Abdal’ın kurucusu, opera ve Türk Halk Müziği sanatçısı Abdal Haluk Tolga İlhan ile birlikte İstanbul’un Kadıköy İlçesi’ndeki Yeni e Kültür Sanat Dergisi’nin yazı işleri müdürü Hakkı Özdal’ı ağırladı.

SONUNA KADAR GÖTÜRMEK ÖNEMLİ

KESK’e bağlı Kültür Sanat-Sen’in işyeri temsilcisi olarak desteklerini sunmak için geldiğini kaydeden Abdal Haluk Tolga İlhan, “İşçi sınıfının böyle dayanışmacı, birbirini sahiplenen bir tablosunu görmekten ötürü bir sanatçı olarak çok gururlandım. Atılan arkadaşlarınızı da satmamışsınız, bu daha çok gurur verdi bana. Bir grevi sonuna kadar götürmek önemli. Bunun için de duyarlılık önemli. Bizlerin anlatması, bahsetmesi lazım. Daha fazla kitlelerle buluşmak lazım. Biz sanatçılara büyük görev düşüyor, biz de bunu yapacağız” dedi.

BİZE DÜŞEN DESTEKLEMEK

Baldur’da grevdeki işçilerin sesini gazetelerde olsun, sosyal medyada olsun duyurmaya çalışacaklarını kaydeden İlhan, “Çünkü sizin greviniz haklı bir grev. Bize düşen de onu desteklemek. Sizlerle diyalog kurmak ve empati yapmak elbette sanatçıların yapması gereken bir şey” diye konuştu. İlhan şöyle devam etti:

GÜNDEME GETİRENİ SEVMEZLER

“Sermayeyle emek arasındaki çelişki halen devam ediyor. Operada da, Kültür Bakanlığı’nda da bildiğimiz bir şey vardır. Sesini çıkartmazsan idareci sana hiçbir şey vermez. İlla sen isteyeceksin, haksızlığı dile getireceksin. Gündeme getireceksin. Bunları gündeme getireni sevmezler. Önce baştakilerin boyunlarını vurmaya çalışırlar. Baskı altına alıp korkutmaya çalışırlar. Buna karşı direnişte demek ki bir ruh oluşmuş sizde. Sloganlarınızdan da belli. Bunu sonuna kadar götürmek lazım. Ben başarılı olacağınıza inanıyorum.”

SOKAKLAR YİNE HAREKETLENECEKTİR

Sorumuz üzerine gerek emekçilerin gerekse pandemi sürecinde mağdur olan sanatçıların birleşmesi gerektiğini ancak pandeminin bunu kesintiye uğrattığını kaydeden İlhan ayrıca şunları söyledi: “Birleşim mücadelesi sokaklarda olur. Aşıların çıkmasıyla birlikte pandeminin azalacağını ve bununla beraber sokakların hareketleneceğini düşünüyorum.

SANATÇILARDA İŞÇİ SINIFIDIR

Burada sivil toplum kuruluşlarına, örgütlere iş düşüyor. Bu örgütlerin, birleşik bir mücadele yürütülmesi için daha aktif bir şekilde çalışması lazım. İkisinin birleştirilmesi gerekiyor ve mutlaka olumlu olacaktır. Çünkü işçi sınıfı dediğimizde, sanatçılarda işçi sınıfıdır. İşçi sadece amele değil ki. Maaşıyla çalışan herkes işçidir. Onun için işçilerin birleşmesi lazım. Sanatçılarla buradaki mücadelenin birleşmesinin alt yapılarını oluşturmak gerekiyor. Onun için umudum var.”

SANATÇI ÖLÜMSÜZ OLMALI

SİZLER ÖLMEYECEKSİNİZ

Abdal Haluk Tolga İlhan’ın konuşması esnasında söz arasına giren DİSK Gıda-İş Sendikası’nın Gebze Bölgesi’ndeki örgütlenme uzmanı Özgen Özdemir’in ablası, “Biz de sizinle gurur duyuyoruz. Sanatçı olmak böyle bir şey, medya maymunu olmak değil. Ölümsüz olunmalı. Onlar ölecek, sizler ölmeyeceksiniz” diyerek ziyaretinden ötürü teşekkür etti.

SÜREYYA OPERASI’NA DAVET ETTİ

Abdal Haluk Tolga İlhan ve beraberindeki Yeni e Kültür Sanat Dergisi Yazı İşleri Müdürü Hakkı Özdal, Baldur grevinin ardından direnişteki Migros Depo işçilerini ziyarete gitti. İlhan ve Özdal’a Emek Partisi İl Başkanı Arzu Erkan ve EMEP’liler de eşlik etti.

Baldur grevini ziyaretinde curası ile birkaç,

Migros direnişini ziyaretinde enstrüman kullanmadan bir şarkı seslendiren İlhan, Migros direnişçilerini başarıyla sonuçlanacağına inandığı direnişleri sonrası Süreyya Operası’na kendilerini dinlemeye davet etti. İlhan, Migros Depo önünde ise şunları kaydetti:

DÜNYA İŞÇİ SINIFI BİLMELİ

“İşçilerin diğer işçilerle birleşmesi önemli. Sizlerin, haklı direnişinizin yanınızdayız. Sonuna kadar bu direnişi götürün. Hakkınızı alın. Örgütlenin. Sanatçılar olarak biz de sizin yapmış olduğunuz bu direnişi daha görünür kılacağız. Mücadele varsa bütün Türkiye’nin, dünyanın işçi sınıfının bilmesi gerekiyor.

ISRARLA VE İNATLA

Benim hayatımda direnen işçi kadar güzel bir şey yok. İşçiler direniyorsa mutlaka haklılık vardır burada. Direniş olmadan patronlar bir şey vermez. Mutlaka, ısrarla ve inatçı bir şekilde mücadele gerekli. Ancak, diğer mücadele veren işçiler ile de birleşerek haklarınızı alabilirsiniz. Diğer mücadele alanlarını boş bırakmayarak.”

ÖZDAL: TÜM ÇALIŞANLARA

MORAL VERİYORSUNUZ

Yeni e Kültür Sanat Dergisi Yazı İşleri Müdürü Hakkı Özdal da (ortadaki) Migros Depo’da direnen işçilerin tüm çalışanlara büyük bir moral verdiğini belirtip, “Pandemi koşulları emeğin iğneyle kuyu kazarak edinilmiş haklarının da gasp edildiği, üzerine kürekle kum atıldığı bir süreç oldu.

ÇOBAN ATEŞLERİ BİRLEŞMELİ

Yılbaşı, insanların yeni bir umut ve hevesle karşıladığı bir gün. Hoyratça, ücretsiz izin adıyla işten çıkartılmanız da bu sürecin bir ürünü. Sermaye belki en fazla parasından kayıp kaygıyla yaşıyor bu süreci ama işçi sınıfı, bizler, hepimiz, etimizle, kanımızla, soframızdaki ekmeğin boyutuyla yaşıyoruz. Buna bir dur demek içinde buradaki çoban ateşlerini birleştiren, ortak bir mücadele gerekiyor sanırım.”

TÜKETİCİLERİ DE İŞİN

İÇİNE KATMALIYIZ

Migros’un nihai tüketiciye satış yapan, pandemi sürecinde insanların evde kalmasıyla birlikte ticareti artan bir market yapılanması olduğunu izah eden Özdal, “Pek çok insan Migros’tan alışverişler yapıyor. O yüzden tüketicileri bu işin içine katmak, kasa kilitleme eylemleri çok önemli. Başlattığınız kasa kilitleme boykotunun  yaygınlaşması için elimizden geleni, basın aracılığıyla da yapmaya devam edeceğiz. Sizlerin mücadelesi bize de yol gösteriyor. Yolunuz açık olsun” dedi. (Haber Merkezi)