PAYLAŞIM EKONOMİSİ Geleceğin trendleri arasında yer alacak
Tüketici alışkanlıklarının hızla değiştiği günümüzde, sahiplik anlayışı yerini erişim ve paylaşım temelli yeni bir ekonomik modele bırakıyor. Yakın zamanda tüketiciden tüketiciye ürün kiralama yapma imkânı sunan girişimlerini hayata geçirmeye hazırlanan Fiorent CEO’su Şenol Karakaya, paylaşım ekonomisinin geleceğine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Küresel ekonomide yaşanan dönüşüm, yalnızca finansal dengeleri değil, bireylerin tüketim ve yaşam alışkanlıklarını da yeniden şekillendiriyor. İnsanlar artık sahip olmayı değil, erişebilmeyi ve paylaşarak fayda yaratmayı tercih ediyor. Bu değişim, paylaşım ekonomisi kavramını kısa vadeli bir trend olmaktan çıkararak geleceğin iş modellerinden biri haline getiriyor. Fiorent CEO’su Şenol Karakaya, paylaşım ekonomisinin sunduğu fırsatları, değişen tüketici beklentilerini ve bu dönüşümün şirketler için taşıdığı stratejik anlamı değerlendirdi.
DÖNÜŞÜM SÜRECİNDEN GEÇİYOR
“Küresel ekonomi son yıllarda büyük bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Bu değişim yalnızca finansal göstergelerde değil, insanların hayata ve tüketime bakışında da kendini hissettiriyor. Artık bir ürüne ya da hizmete sahip olmak, eskisi kadar anlam taşımıyor. İnsanlar için asıl değer, o hizmete erişebilmek, paylaşabilmek ve birlikte fayda yaratabilmekten geçiyor. İşte paylaşım ekonomisi tam da bu düşüncenin ürünü olarak hayatımızda yer edinmeye başladı.
Bu yeni anlayış, çoğu zaman ekonomik şartlarla açıklanıyor. Oysa asıl mesele insanların yaşam tarzlarının, önceliklerinin ve değer yargılarının değişmesi. Yeni nesil kullanıcı, satın almak yerine deneyimlemek istiyor. Sahip olmayı değil, erişebilmeyi önemsiyor. Bir ürünü sürekli elinde tutmaktansa, onu gerektiği anda kullanabilmek daha anlamlı geliyor. Bu bakış açısı sadece maliyetleri düşürmüyor, aynı zamanda çevresel farkındalığı ve sürdürülebilirliği de güçlendiriyor.
Paylaşım ekonomisi geleceğin trendleri arasında yer alacak. Bu bir tahmin değil, şimdiden gözlemleyebildiğimiz bir gerçek. Sahip olduklarını paylaşarak büyüyen toplumlar, sürdürülebilir bir dünyanın temellerini atıyor. Değer artık sahip olduklarımızla değil, paylaştıklarımızla ölçülüyor.
“YENİ BİR EKONOMİK DEĞER YARATTIĞINI GÖRÜYORUZ”
Günlük hayatta bu dönüşümün izlerini artık hepimiz görüyoruz. Nadir kullandığımız eşyaları ya da araç gereçleri paylaşmak birçok kişi için sıradan bir davranış haline geldi. İnsanlar kısa süreli ihtiyaçlarını dijital platformlar üzerinden çözüyor ve bunu yaparken hem ekonomiye hem çevreye katkı sağlıyor. Bu davranış biçimi, bireysel tercihlerden çok daha fazlasını anlatıyor. Artık toplum olarak paylaşmanın yeni bir ekonomik değer yarattığını görüyoruz.
Şirketler de bu dönüşümün dışında kalmıyor. Üretim kapasitesini paylaşan, altyapısını ortak kullanıma açan ya da kaynaklarını birlikte değerlendiren işletmelerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu yaklaşım hem verimliliği yükseltiyor hem de çevresel etkiyi azaltıyor. Ekonomik akıl ile toplumsal fayda arasında kurulan bu denge, geleceğin iş modellerine de yön veriyor.”
Kaynak:Barış Ayar
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.