Onat'ta arabulucu işten çıkmalarını önermiş

Onat'ta arabulucu işten çıkmalarını önermiş

Türk Metal 'in yetki edindiği Onat Alüminyum’da 18 işçi dört aydır ücretsiz izinde. İddiaya göre sendikadan istifa etmeyenler izne gönderildi ve ihtar sonrası devreye giren arabulucu işten çıkmalarını önerdi

Gerek ülkemizde gerekse emek ve sanayi yoğun bir kent olan bölgemizde iddiaya göre; yeni ve yine bir sendikal örgütlülük sonrası ücretsiz izine çıkartma vakası bu sefer Onat Alüminyum Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nde patlak verdi. Merkezi ve bir fabrikası Gebze’nin Denizli Köyü’nde, diğeri Dilovası’nda İMES OSB’de olan fabrikada Türk Metal Sendikası Gebze 1 No’lu Şube tarafından örgütlenme çalışması yapıldı.

ARABULUCU İŞTEN

ÇIKMALARINI ÖNERDİ

 

21-007.jpg

 Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çalışma Genel Müdürlüğü’nün 24 Ağustos 2020 tarih ve (E-74038328-553.02-1876306) sayılı belgesine göre Türk Metal’in Onat Alüminyum’da çoğunluğu sağladığı onandı….Onat Alüminyum’da 18 işçi dört aydır ücretsiz izinde. İddiaya göre sendikadan istifa etmeyenler izne gönderildi ve ihtar sonrası devreye giren arabulucu işten çıkmalarını önerdi ancak işçiler bunun karşılığında önerilen hakları, yetersiz buldu.

ÖNCE GÖRÜŞTÜLER SONRA

TAVIR DEĞİŞTİRDİLER

Onat; ağırlıklı olarak otomotiv sektörüne yönelik üretim yapan, iç piyasanın yanı sıra direk veya dolaylı yoldan ihracat yapan bir firma. Uçak koltukları da üretiyor, aynı zamanda savunma sanayine yönelik bir takım üretimlerde de yer aldı. İddialara göre; sendikal örgütlüğün sağlanmasının ardından üç kardeşin ortaklığındaki Onat’ta işverenler; firmanın genel müdürü Doktor Tanju Çeliker ile Ayhan Çeliker ve Orhan Çeliker ile Türk Metal Sendikası Gebze 1 No’lu Şube Başkanı Mustafa Teke ve sendika yöneticileri bir araya geldi. İşverenler sendikal örgütlülüğü kabul etti. Toplu sözleşme aşamasına doğru gidilirken ise işveren tutum değiştirdi.

8’İ KADIN, 16’SI EVLİ BİRİ

ENGELLİ 18 İŞCİ İZİNDE!

İşçilere sendika üyeliğinden istifaları için baskı yapıldı. Çok sayıda işçi sendika üyeliğinden çıktı. Sendika üyeliğinden istifa etmeyen 18 işçi ise, eylül ayından bu yana ücretsiz izinde. 18 işçiden 11’i İMES OSB, 7’si Gebze Denizli’deki fabrikadan. 7’si kadın. 16’sı evli. Biri fabrikadaki iş kazasında bir parmağını kaybetti, kısmen engelli. 17’si Gebze Bölgesi ilçelerinde, biri İstanbul’da oturuyor. 2 ila 8 yıl arası çalışma süresine sahip işçiler fabrikada işçilerin çoğunun asgari ücret aldığını, asgari ücret üzerinde maaş alan işçi sayısının hayli az olduğunu kaydetti.

15 MART 2021’E UZATILDI

Nagihan Sarı, Perihan Doğdu, Şengül Özaydın, Hakan Duran, Salih Şenlik, Ayşegül Baytemür, Züleyha Bor, Hanife Ertürk, Esengül Aydın, Mustafa Talan, Ayhan Bozuçurum, Hasan Kasımoğlu, Bülent Akçay, Zeki Yılmaz, Şakir Kayan, Cemil Kareteke, Sinan Gülşan, Orhan Bileci isimli işçiler ücretsiz izine çıkartılırken aralarında Şengül Özaydın’ın da bulunduğu bir grup işçinin 10 Ocak Pazar günü sona eren süreci bu sefer 15 Mart 2021 tarihine uzatıldı.

ATEŞ ÖLÇME KURALINA

AYKIRI DAVRANMIŞ

 

belge-004.jpg

İnsan Kaynakları Müdürlüğü tarafından yapılan tebligatta, “Covid 19 pandemisi nedeni ile işyerimizde yeni uygulamalar yapıyoruz. İş yerine girerken tüm personelin ateş ölçümü yapılması gereklidir kuralımıza uygun davranış gösterilmemesi nedeni ile 10 Ocak 2021 – 15 Mart 2021 tarihleri arasında firmamız tarafından ücretsiz izine çıkartılmanız uygun görülmüştür” denildi.

KAMUOYU DESTEĞİ İÇİN HAREKETE GEÇTİLER

Zaten eylül ayından bu yana ücretsiz izinde olan ve bin 170 lira aylık destekle kendilerinin ve ailelerinin geçimini sağlayan işçiler bu sefer duruma isyan etti. Avukatları Mesut Badem aracılığı ile hukuka da başvuran işçiler 11 Ocak Pazartesi günü gerek yerel basın, gerekse sendikalar ve siyaset ölçeğinde temaslara başladı.

BUGÜN RECEP KAYA İLE GÖRÜŞECEKLER

 

bulernt-akcay-perihan-dogdu-sengul-ozaydin-cemil-karateke-zeki-yilmaz-hasan-kasimoglu.jpg

- Soldan sağaBülent Akçay, Perihan Doğdu, Şengül Özaydın, Cemil Karateke, Zeki Yılmaz ve Hasan Kasımoğlu’ndan oluşan altı kişilik heyet gazetemizi de ziyaret etti.

 

Heyette sözcülüğü üstlenen Cemil Karateke bugün (12 Ocak Salı) 11.30’da AKP Gebze İlçe Başkanı Recep Kaya tarafından da kabul edileceklerini söyledi.

CHP’YE AKTARDIK AMA

İLGİSİZ KALDILAR!

 

cemil-karateke-2.jpg

Aynı zamanda Gebze Yörük ve Türkmenler Derneği başkanı olan; Marmara Yörük ve Türkmenler Federasyonu Başkan yardımcılığı ve Oğuz Boyları Konfederasyonu yönetim kurulu üyeliği de olan Karateke konuyu bugüne kadar CHP’den TBMM Meclis Başkanvekili ve Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve CHP Parti Meclisi Üyesi ve Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan’a da aktardığını belirtip, “Ama ilgisiz kalındı. Firma sahipleri CHP kökenli olduğu için mi ilgisiz kalındı bilemiyorum” dedi.

TÜRKKAN VE BAŞARAN’I DA DAVET EDECEKLER

18 Ocak Pazartesi günü Onat’ın Denizli Köyü’nde idari binasının da yer aldığı fabrikası önünde basın açıklamasına hazırlandıklarını kaydeden Karatake o basın açıklamasına İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ve Gelecek Partisi İl Başkanı Ömer Faruk Başaran’ı da davet edeceklerini söyledi.

İŞVERENE DE, İNSAN KAYNAKLARI

MÜDÜRÜNE DE TEPKİLİLER

Haftanın altı günü 12 saat süreyle çalışmak, yetersiz maaş ve sosyal haklardan ötürü sendikal örgütlenmeye yöneldiklerini kaydeden işçiler mesailerinin yüzde 50 üzerinden hesaplandığını, her ikisi de dini bayramlarda ve her ikisi de yarım maaş olmak üzere yıl boyunca toplamda bir maaş tutarında ikramiye hariç sosyal hakları olmadığını kaydetti. İşçiler gazetemize yaptıkları değerlendirmede işverenin tutumunun yanı sıra firmanın insan kaynakları müdürüne de tepki koydu. İşçilerin iddiaları şöyle:

 

Cemil Karateke: Haziran ayı itibariyle Türk Metal Sendikası Gebze 1 No’lu Şube kurumsalında sendikal yapılaşmaya gidildi. Sendikal yapılaşmanın içerisinde yeterli çoğunluk sağlandıktan sonra işçiler üzerinde sendika üyeliğinden çıkmaları için baskı oluşturuldu. 18 kişi dik durduk, istifa etmedik. 18 arkadaşımız da Covid bahane edilerek ücretsiz izine çıkartıldı. 10 Eylül 2020 itibariyle, 15 Mart 2021 tarihine kadar kademeli olarak, uzatılmak şartıyla bugünlere getirildi.

Eylül ayından bu yana evinin geçimini sağlamaya çalışıyoruz. Gebze bugün sanayi şehri ama kira bedelleri malum, bin liranın üzerinde. Ama bugün bizlerin aldığı aylık destek ücreti, bin 170 lira. Bizler bu maaşla nasıl geçiniriz? Buradaki sıkıntımız bu. İşveren burada tamamen kötü niyetli, ücretsiz izin kullandırılan 18 kişinin tamamı sendikalı.

Her iki fabrikada da 12 saatin üzerinden iki vardiya ile çalışılmaya ve işçi alımına devam ediliyor. İşgücü düşme oranı yok. Aksine daha da artıyor. Burada yapılan sendikalı işçilere yönelik bir cezalandırmadır.

İşveren, yeterli çoğunluk sağlandıktan sonra sendikayı davet etti. Görüşme yapıldı. Anlaşmaya gidileceği söylendi. Ama işveren farklı bir noktaya yöneldi. Maaşlara yüzde 10 zam yapılarak, sendika üyeliğinden çıkılmasını istedi. Mesai arkadaşlarımız dik duramadı. Sendikamızın da bu durumda eli güçsüzleşti. Üye sayısı düştüğü için büyük ihtimalle mahkeme yoluna düşecek.

Onat firması aile şirketi olarak kurulmuş. Kurumsallaşsa dahi tam olarak kurumsallaşmanın içerisine girememiş. Atölye gibi yönetiliyor. Yoksa çalışma noktasında çalışıyor, üçüncü fabrikayı kuracak şu an. Pandemi varsa ve işgücü düşüyorsa, üçüncü firma nasıl kuruluyor?

Dernek başkanıyım, bazı şeyler artı kazandırdığı gibi eksi de kazandırıyor. Ben arkadaşlara bu noktada kendilerine yardımcı olmaya çalışacağımı söyledim.

2016 yılından beri Onat’ta çalışıyorum. Günde 12 saat çalışıyoruz. Gebze’nin Mustafapaşa Mahallesi’nde oturuyorum. İki saatte yolda geçince geriye günde 10 saat kalıyor. Sendikalaşmayı aynı zamanda sosyal hayatımıza katkı olsun diye istiyoruz.

Mesai ücretlerimiz yüzde 50 artışlı veriliyor. Cumartesi günleri normal çalışma. Gün içinde 08.00-16.00 arası normal çalışıyor, 20.00’ye kadar mesaiye kalıyoruz. Olağanüstü durumlar hariç pazar çalışması uygulanmıyor. Pazar mesaisinde de, orada bile ayırım var. Eski, kendilerine yakın personeli çağrılıyorlar. çok çağırmazlar.

Son zamanlarda devamlılık primi diye bir şey koydular. 30 gün boyunca 26 çalışma gününe gelirsen 100 lira teşvik primi ediniyorsun. Hastalanman halinde, rapor dahi kullanmanı istemiyorlar. ‘100 lira için mi?’ dedik. ‘Şimdilik öyle’ dediler. Senelik izinlerimizde sorun yok, kullanabiliyoruz.

 

Avukatımız Mesut Badem aracılığıyla ihtar yolladık. İhtarlar sonuç vermediği için arabulucu noktasına gidildi ve arabulucuda şu an devam ediyor. Arabulucudan bize gelen teklifte, işe alma değil işten çıkartma yönüne gidiyor. ‘İhbarla kıdemenizi vereyim. Üçte bir maaş vereyim’ hesabı yaptı. Zaten normalden çıkartmış olsalar ihbarla kıdemi vermek zorundalar. Bizim burada ‘suçumuz’ sendikaya üye olmak.

Madem bunun cezası varsa işveren de bunun cezasını çekmelidir. Ayrımcılık davasıdır. Sendikaya üyelik sonrası işten çıkartmak en kötü brüt 12 maaştır. Biz madem bu şekilde mağdur olduk. İşverende bunun cezasını çeksin diyorum. Veya bizi işimize geri alacak. Biz bu yola çıktık, geri dönmeyeceğiz.

 

cemil-karateke-5.jpg

27 Ağustos’ta iş kazası geçirdim. Sol el baş parmağımı kaybettim. Bu süreçte 21 Aralık tarihine kadar ortalama raporluydum. 21 Aralık’ta işyerine gittiğimde Covid-19 pandemi nedeniyle bana dinlendirme yapılması söylendi. Zaten dört ay boyunca dinlenmişim, evdeyim. Testim negatif. Çalışmak için herhangi bir engelim yok. Buradaki art niyet belli zaten. Bir eleman dört ay çalışmıyorsa o eleman dinlenmiştir. Daha da dinlendirirsen pas tutar.

Sendikaya üye olduğumuz tarihe kadar kapılar bize sonuna kadar açıktı. Sendikaya üye olmamız ve ardından üyelikten çıkmamamızdan ötürü kapılar bize kapatıldı.

 

**

Şengül Özaydın: Asgari ücret aldığımız ve kişiler üzerinde de insan kaynakları departmanı tarafından memleketlerine göre ayırım yapıldığı için sendikaya üye olduk. Eşitlik, adalet olsun diye sendikalı olduk.

 

sengul-ozaydin-2.jpg

Sen bana olan biteni yetiştir. Ben sana şu kadar maaş vereyim’ türü yönlendirmelerle çalışanların birbirini ispiyonlaması istendi.

Mesailer zorunlu kılınıyordu. Pandemide de 8-10 yapmışlar ama mesai devam ediyor. 20 yaşında üniversite öğrencisi oğlum, orta üç öğrencisi kızım var. Biz çalışan ev kadınlarının mesaisi, eve gidince de bitmiyor. Eşim iki yıldan beri işsiz ve yüzde 51 oranında engelli. Çalıştığım firmaya da CV’sini verdim, olumsuz bir cevap geldi. Eşim iş bulamayınca strese girdi. Kronik şeker hastası. Şu anda İzmit’te tedavi görüyor. Göz ve ayaklarının tedavisi sürüyor.

 

İşyeri bu durumumu bildiği halde kapının önüne attılar bizi. Bu da neden? ‘40 derece ateşim var’ diye içeri almadılar beni. Jandarmada da belgelerim var, aslında ateşim yoktu. Güneşin altında ateş ölçtüler. İçeriye aldıklarında, gölgede 36’ya düştü.

Bunu yapan insan kaynakları müdürü bir bayan ve o da bir anne. Her şeyden önce şuna çok üzülüyorum. Fabrikanın dışına atılıyorum ben. Servise de alınmıyorum ve kaldım orada dağ başında İMES Dilovası’nda. Diyorum ki, ‘Benim 40 derece ateşim varsa sağlık ocağına götürün veya bir ambulans çağırın o zaman. Kaldık öyle.

İşyerinde baskı ve eşitsizlik var. Karşı çıkarsan, ‘kapı orada’ diyorlardı. Bir yılı doldurup zam isteyince, yine ‘Kapı orada’ diyorlar. Kapının nerede olduğunu bildiğimizi söylediğimizde yukarıya şikâyet ediyorlardı bizi. Tuvalete bile gittiğimizde takip ediliyorduk.

Bazı kişiler çok toleranslı. Sigara içip yarım saat uyuyan vardı. Şikâyet edince de şikâyet edildik.

 

Bugünde ateş ölçümü yaptırmadığım gerekçesiyle ücretsiz iznim uzatıldı, alakası yok. Acımasız, yüreği merhameti olmayan insan kaynaklarına ve firma sahiplerine dur demek istiyoruz. Eylül ayında Fatih Devlet’te ateş ölçümü yaptırdım, 36. Covid testi yaptırdım, negatif çıktı.

Tüm emekçilerin sesi olmak istiyoruz. Şikâyet dilekçeleri öne alınsın. Devlet işyerlerine istihdam olanağı sağlıyor. İşsizlik paralarıyla sağladıkları için işçilere yapılanları görsünler. Genel olarak arkadaşlarımızın ve işçilerin sesi olmak istiyoruz. O yüzden konuşmak istiyoruz. Devlet artık bunlara dur desin ve görmezden gelmesin. Çünkü işsizlik parasıyla işverenlere destek sağlıyorlar.

Tanju Bey’in 2017’de bir televizyon programında açıklaması var. İşçi güvenliğinin kendileri için çok önemli olduğuna dair açıklamaları var. Sendika geldiğinde mi vicdansız olmuş yürekleri. Onu sormak istiyorum.

2017’de yürekleri vicdanlı idi de, işçiyi ve işçisinin sağlığını düşünüyordu da şimdi 2020’de sendika fabrikaya girdiğinde mi yürekleri vicdansız olup 18 işçiyi, çalışma arkadaşlarımızı kapının önüne atıveriyor. Dört aydan beri dışarıdayız, iki ay daha uzatıldı. Bunu sormak isterim işverenimize.

 

**

 

perihan-dogdu-1.jpg

 

Şengül Özaydın konuşurken Perihan Doğdu da söz arasına girerek, “Ben şahidim. Siz geçin Perihan Hanım dediler. Bu arkadaşa (Şengül Özaydın) taktılar kafayı, işe almadılar. Jandarmada da belgeler var” dedi. Doğdu, “Sadece bizi mağdur etmek değil devleti açık açık dolandırıyorlar. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını bizi bu şekilde ücretsiz izine çıkartıp bize verdiriyorlar” diye konuştu.

**

 

hasan-kasimoglu-1.jpg

Hasan Kasımoğlu:  e-devlet şifrelerimiz istendi. Ayrıca e-devlet üzerinden istifaları ve ayrıca yine fotoğrafları istendi. Anlattıklarımızın tamamı sendikaya üye olundu diye yapılan şeyler. 6 kişi 10 Eylül, 6 kişi 10 Ekim’de ücretsiz izne çıkartıldı. 17 Kasım’da aynı şekilde ücretsiz izne çıkartılanlar oldu

**

bulent-akcay.jpg

Bülent Akçay: En son izne çıkartılan kişiyim. Tanju Çeliker Bey bana, ‘Sendika buraya gelse de gelmese de ben seni işten çıkartacağım’ dedi. Sonra, ‘İstifa et, devam et’ dediler. Ben de, ‘Hiçbir şekilde istifa etmem. Kabul ederseniz böyle, etmezseniz de ne yaparsanız yapın’ dedim. Evli ve iki çocukluyum.

**

zeki-yilmaz.jpg

Zeki Yılmaz: Tanju Bey bize de sendikadan çıkmamız yönünde telkinlerde bulundu. Biz çıkmayız sendikadan. Devam edeceğimizi, sendikanın arkasında duracağımızı söyledik. O yüzden bize de yol gösterip ücretsiz izine çıkarttılar.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.