Öğretmenlik Meslek Kanunu Acilen Çıkartılmalı

Öğretmenlik Meslek Kanunu Acilen Çıkartılmalı

Gebze’deki servis kazasının okul yöneticisine fatura edilmesine tepki gösteren Eğitim Bir-Sen, Gebze İlçe MEM önünde kalem bırakıp haykırdı: Öğretmenlik meslek kanunu acilen çıkartılmalı

Eğitim Bir-Sen üyesi öğretmenler, 09 Kasım günü Gebze’deki servis kazasında tek sorumlu olarak okul müdürünün gösterilmesini ve Kocaeli Servis Araçları İşletmecileri Odası Başkanı Ahmet Taşçı’nın bir süre önceki açıklamasını Gebze İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde protesto etti. Basın açıklamasının ardından alana getirilen masaya kalem bırakıldı. Basın açıklaması Eğitim Bir-Sen Kocaeli Şube Başkanı Şahin Yaşlık tarafından okunurken açıklamaya şube yöneticileri ile birlikte il genelindeki ilçe temsilcilik başkanları, yönetimleri ve çok sayıda üye katıldı. Basın açıklamasında öğretmenlik meslek kanununun acilen çıkartılması istendi.

ACININ ORTAĞIYIZ

Başkan Yaşlık basın açıklamasına kazada hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, kederli aileleri ve eğitim camiasına sabır, tedavisi devam eden çocuklara acil şifalar dileyerek başladı. Yaşlık, “Eğitim çalışanları olarak hiçbirimiz, tek bir çocuğumuzun tırnağına dahi zeval gelsin istemeyiz. Eğitim çalışanları olarak her öğrencimizi kendi evladımız görür ve bu hassasiyetle onların sıkıntılarını en derinden biz hissederiz. Yaşanan bu elim kazada da çocuklarımızın aileleri ile birlikte acının, ortağıyız. Acılıyız, hüzünlüyüz ve yaralıyız.

OKUL YÖNETİCİLERİNE FATURA EDİLDİ

Ancak canımız yanarken sorumlu olması icap eden fakat üzerlerinde zerre sorumluluk hissetmeyen sorunlu insanların okul yöneticilerini hedef alan fütursuz yaklaşımları ve mesnetsiz iftiraları acımızı daha da katlamakta, yaramızı adeta dağlamaktadır. Üzülerek ifade ediyoruz ki, camiamızda meydana gelen bu tür olumsuz durumlarda her zaman olduğu gibi aranan kurban hemen bulunmuş ve yine bütün sorumluluk fedakârlıkları ile okullarımızı ayakta tutan okul yöneticilerine fatura edilmiştir” dedi. Yaşlık ayrıca özetle şunları kaydetti:

TAŞÇI’DAN MESNETSİZ, CAHİLANE AÇIKLAMA

“Yakın zamanda Kocaeli Servis Araçları İşletmecileri Odası Başkanı Ahmet Taşçı’nın yerel bir gazetede âdete üzerindeki sorumluluğu atmak için yaptığı mesnetsiz, cahilane, insanların aklıyla dalga geçercesine yaptığı açıklamalar yaramıza tuz biber olmuştur. Yaşanan olayın baş sorumlusu olduğu halde tek gayesi kendince tabiri caizse "paçayı sıyırıp” kazanın tüm sorumluluğunu okul idarecilerinin başına boca etmek olan ve cehaletinin arkasına sığınan bu Oda Başkanına soruyoruz:

YÖNETMELİK ODAYI İLGİLENDİRMEZ Mİ?


Servis Taşıma Yönetmeliği sadece okul yöneticilerini mi ilgilendirir? Servis Taşıma Yönetmeliği sadece okul müdürleri için midir? Servis Taşıma Yönetmeliği Servis Araçları İşletmecileri Odası’nı ilgilendirmez mi? Siz yönetmelikte yer alan tüm sorumluklarınızı yerine getirdiğiniz için mi denetimlerde araçlarınızın yarısı bağlanmıştır? Yönetmelikte açık şekilde ifade edilmiş olmasına rağmen köşe kapmaca oynarcasına okul yönetimine aynı gün gerekli bilgilendirme yapmadan yaşı büyük araçla öğrenci taşımanızın sorumlusu okul yöneticileri midir? Fabrikalara yetişme telaşı ile trafiği alt üst edercesine öğrencilerin canını hiçe sayarak araba kullanmayı ve insanları canından bezdiren sürüş biçimlerini de okul yöneticisinden mi öğrendiniz? Habersiz şoför değişikliği yaparak yaşı yönetmeliğe uygun olmayan insanlara servis aracı emanet etmeyi size okul müdürleri mi salık verdi?

YÖNETİCİLER SİZE NASIL GÜVENECEK?


Sahi para hırsınızı dizginleyip günah keçisi yaptığınız okul müdürleri ile çalışmaya devam etmeyecek misiniz? Daha da önemlisi okul yöneticileri size nasıl güvenip öğrenci emanet edecek? Elim kazadan birkaç hafta önce trafik polislerinin denetimden sorunsuz geçen araçların kazadan sonra yine trafik polislerinin denetimleri sonucunda bağlanmış olmasının faturası okul yöneticilerine mi kesilmeli? ‘Okul müdürleri bizi denetleseydi bu kaza olmazdı’ demek nasıl bir akıl tutulmasıdır? Nasıl talihsiz seviyesiz bir açıklamadır? İnsanın olduğu yerde hata olur dedikten sonra kendinize hata payı bırakmayıp tüm sorumluğu okul yöneticilerine yüklemeniz ne kadar insanidir?

KİRLİ ELLERİNİZİ YÖNETİCİLERDEN ÇEKİN


Tüm bunlarla beraber elbette ki biz okul yöneticileri olarak hak ve sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Dün kaçmadığımız gibi bugün de ve yarın da sorumluluklarımızdan kaçacak, ötekini suçlayacak kaçak dövüşecek değiliz. Bizler payımıza düşeni muhakkak ki aldık, alırız, alacağız. Ancak Kocaeli Servis Araçları İşletmecileri Odası, servis firmaları ve çalışanları denetim ve ceza yetkisinin paydaşı olan emniyet ve zabıta ekipleri denetimde daha fazla sorumluluğa sahiptirler. Dahası sorumluluk hissetmelidirler. Sorumluktan kaçmak, topu okul yönetimine atmak en hafif tabiriyle hakkaniyetten uzaktır. Bu insaniyetten, haktan, hukuktan ve akıdan uzak tutumunuz karşısında sessiz kalmamız, durumu sineye çekmemiz, şamar oğlanı muamelesi görmemiz mümkün değildir. Menfur kazanın faili gösterilmeyi şiddetle reddediyor, kirli ellerinizi okul yöneticilerinin üzerinden çekmeniz noktasında sizi bir kez daha uyarıyoruz.
 

KABUL ETMİYORUZ

Bilinmelidir ki; Okullarımızı bütün imkânsızlıklara rağmen ayakta tutan ve hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan okul yöneticilerimizin her olumsuz olayın günah keçisi ilan edilmelerini kabul etmiyoruz. Her sorunda “Gel bakalım Müdür Bey” yaklaşımıyla değersizleştirilen, itibarsızlaştırılan, savunmasız bırakılan okul yöneticilerimizin sessiz kalması artık mümkün değildir. Her mecrada ve platformda defalarca dile getirilmiş olmasına rağmen kadro verilmeyen ve okullarını görevlendirme garabeti ile koşulsuz teslim alan okul yöneticilerimize her fırsatta yapılan bu haksızlıklar artık tahammül edilemez bir noktaya ulaşmıştır. Kendi sorumluluklarındaki işleri dışında her dönemde fedakârlık nazarıyla ne istendiyse memleket sevdası ile koşturan okul yöneticilerine yapılan bu haksızlıklar reva mıdır?

HİÇ DÜŞÜNMEDEN SAHADA OLDUK


Pandemi döneminde Vefa Destek ekipleri için personel lazım dediler koşturduk. Kolonya, maske dağıtılacak dediler koşturduk,. Ateş ölçülecek dediler koşturduk. Başka meslek gruplarına yaptırılamayan ne kadar angarya varsa öğretmen olma hassasiyeti ile devletimizin bize ihtiyacı var anlayışı ile hiç düşünmeden sahada olduk. Üzerimize düşen sorumlukları gocunmadan, şikâyet etmeden canla başla yaptık ve yapmaya da devam ederiz. Derdimiz yaptıklarımızın görülmesi, takdir edilmesi değil. Yaptıklarımızı aferin beklediğimiz için değil bu millete ve devlete minnet borcumuzu ödeyebilmiş olmak için yapıyoruz. Ancak bu fedakârane duruşumuzun suistimal edildiğini üzülerek müşahede ediyor hak etmediğimiz muamelelerle karşı karşıya kalıyoruz.

MESLEK KANUNU ACİLEN ÇIKARTILMALI

 


Ve fakat biliyoruz ki okul yöneticileri olarak içinde bulunduğumuz bu gayya kuyusundan bizi çıkartacak olan ilk adım her platformda ısrarla dile getirdiğimiz “Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun’’ acilen çıkarılmasıdır. Vakit kaybetmeden okul yöneticilerimize kadro, yetki ve bütçe verilmeli ve görevlendirme garabeti sona erdirilmelidir. Az yetki çok sorumluluğun beraberinde kaçınılmaz sorunlar getirdiğini bizim gibi bakanlığımızın da görüp acilen harekete geçmesini bekliyoruz. Okullarda çalışan verilmezken , temizlik malzemesi yokken ,güvenlik elemanı yokken, okulların ihtiyaçları karşılamakta okul yönetimi elinden gelenin fazlasını yaparken her durumda okul yöneticilerine laf söylenmesi akıl tutulmasıdır. Bizler lütuf değil hakkımız olanı istiyoruz.

YETKİ İLE SORUMLULUK EŞİT OLMALI

Okullardaki tüm iş yükünün birer sorumluluk olarak yüklendiği, görevlendirme ile çalışan, yetkileri sınırlandırılmış, maddi tüm desteklerden yoksun, cansiperane çalışan okul yöneticilerimizin bu günkü sükûtu da yine fedakârlıklarının bir gereğidir. Fakat yarın hangimizin canı yanacak, yeni bir olayda hangimizi kurban edecekler diye bekleyecek de değiliz. Bizler tüm problemlerde feda edilmekten ve potansiyel suçlu muamelesi görmekten çok yorulduk. Bu vesile ile artık harcanma makamında daha fazla beklememizin mümkün olmadığını, olumsuz durumlarda ortak sorumluların da hesaba katıldığı, yetkimizin de sorumluluğumuz kadar olduğu bir çalışma düzeni talep ediyoruz. Ancak bu şekilde adil bir çalışma sisteminin oluşacağının görülmesi bir zorunluluktur.”

 

sahin-yaslik.jpg

 

milli-egitim.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.