Metin: Belediyeler 24 Kasım  bütçesini öğrencilere aktarmalı

Metin: Belediyeler 24 Kasım bütçesini öğrencilere aktarmalı

Eğitim-İş Sendikası Kocaeli 2 No’lu Şube Başkanı Metin, Öğretmenler Günü’ne doğru Gebze Bölgesi’ndeki dört belediyeye, başkanlarına ve meclislerine çağrıda bulundu: “Bize hediye, çiçek için ayırdığınız bütçeyi yeterince beslenemeyen öğrencilere aktarın."

Gebze ve Gebze Bölgesi’ndeki okullarda; Türkiye’nin diğer 80 ili ve yüzlerce ilçesinde olduğu gibi öğrencilerin aç veya yetersiz beslenerek geldiğine dair ülke gerçeği Gebze Belediye Meclisi’nde CHP Grubu adına Grup Başkanvekili Saide Arslan Çalışkan tarafından gündeme getirilmiş, öğrencilere okullarda bir öğün yemek talebinde bulunulmuş, Başkan Büyükgöz önergeye özetle, “Memlekette aç ve açık bırakmıyoruz. Sosyalist fakir edebiyatı geride kaldı. Bunlar çok geride kaldı. Fakirlik edebiyatı yapanlar daha sonra Starbucksta kahve içiyor. Aç olan varsa tüm kurumlarla buradayız…”

 

https://l24.im/fMktF

 

yanıtını getirerek ret etmişti.

Meslekleri gereği okullarda öğrencilerle sürekli birlikte olan ve onları her şekil gözlemleyen öğretmenlerin emek merkezli temsilcilerinden Eğitim-İş Kocaeli 2 No’lu Şube Başkanı Bülent Metin’e, “Okullarda öğrencilerin o durumu Çalışkan’ın dediği gibi mi, Büyükgöz’ün dediği gibi mi?” diye sorduk. Metin, Çalışkan’ın tespitlerine paralel konuşurken 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne doğru Gebze Bölgesi’ndeki dört belediyeye, başkanlarına ve meclislerine çağrıda bulundu: “Bize hediye, çiçek, yemek için ayırdığınız tüm bütçeyi yeterince beslenemeyen öğrencilere aktarın.”

24 KASIM’I DA 5 EKİM’İ DE KUTLUYORUZ

Sendika olarak 24 Kasım’ı da, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü de kutladıklarını belirten Metin; “Söz konusu Atatürk olunca, Atatürk ile ilgili uygulamaların 12 Eylül faşizmine dayandırılmasını ret ediyoruz. 12 Eylül döneminin faşist cuntasının Atatürk’ü, Atatürkçülüğü temsil etmediğini biliyoruz. O anlamda Eğitim-İş'in kafası ve duruşu son derece net. 24 Kasım, Atatürk’e başöğretmenlik unvanının verildiği, kabul edildiği gün. O gün de yerel bazda, Türkiye Cumhuriyeti’nde öğretmenler günü olarak kabul edilen ve kutlanılan bir gün. O günü kimin verdiği, kimin yasalaştırdığıyla ilgilenmiyoruz. İşin özüyle ilgiliyiz” dedi. Metin şöyle devam etti:

1980 ÖNCESİ İLAN EDİLMELİYDİ 

“Öte yandan 1980 yılına kadar olan süreçte 24 Kasım’ın Öğretmenler Günü olarak kabul edilmemesi yanlış. 5 Ekim’de uluslararası kutlanan Dünya Öğretmenler Günü ile ilgili de hiçbir sıkıntımız yok. O günü de afişlerimiz, basın açıklamalarımız ile sahipleniyoruz. İkisinin birden kutlanmasında da hiçbir sakınca yoktur. Birçok şey bir arada yapılabilir. Birine sahip çıkan diğerine sahip çıkamaz anlayışını ret ediyoruz. Atatürk’ün ilkeleri üzerinden 12 Eylül değerlendirmesi de bizim duruşumuzun dışında. 12 Eylül bizim gözümüzde bizleri silindir gibi ezmiş faşist bir darbedir. Bunu tartışmaya bile açmayız. İçerik olarak 24 Kasım’ın Öğretmenler Günü olarak tanınması ve kutlanmasında hiçbir sakınca görmüyoruz.”

OKULA AÇ GELİYOR, SERVİS

PARASI ÖDEYEMİYORLAR

Metin, gündemdeki açlık ve yetersiz beslenme konularına dair belediyelere atfen şunları kaydetti: “Pandemi öncesi ve sürecinde de, geçenlerde katıldığımız bir televizyon programında da söyledik. Öğretmenler günü için ayırdığınız bütçeleri sembolik şekilde, öğretmenin yanında sadece bir günlüğüne gözükme adına kullanmayın. Özellikle bu bölgede çocuklar okula aç geliyor. Servis parası ödeyemiyor. Ulaşımla ilgili sıkıntıları; eğitim materyal eksiklikleri var.

NEDEN YAPILDINI TARTIŞMIYORUZ

Öğretmenler Günü’nde belediyenin bize bir fincan hediye etmesi, bir akşam yemeği ikramı öğretmenlere yönelik sembolik, saygın bir tercihtir. ‘Neden yapılıyor?’ tartışmasında değilim. Gün o gün değil, günümüz o gün değil. Bize bir fincan verileceğine, çocuğa bir öğün yemek verilmesini tercih ederiz. Bir çocuğun belediye imkânlarından ücretsiz faydalanmasını daha önemli buluruz. Pandemi sürecinde de ücretsiz wifi talep etmiştik. Kendi bölgemizdeki dört belediyeye de yazdık.

Ama hiçbiri bu talebi dikkate almadı. Umarım şimdi de öğretmenler günü için hazırlayacakları bütçeleri, devasa baskılara, öğretmenlere sembolik hediyelere değil öğretmenler adına gerçekten yardıma muhtaç öğrencilere, eğitime harcasınlar.

Çok daha yerinde olur. Hediye edilen fincanları, okullara gönderilen çiçekleri çikolataları bir anlamı yok günümüzde. Belediyeler okullarda bunu üstlensin ve öğrencilerimize bir öğün yemek versinler. Bu bölgede görüyoruz, gerçekten böyle bir ihtiyaç var. Birçok çocuk sabah kahvaltı edemiyor.

YETERİNCE BESLENEMİYORLAR

Bir şehrin nasıl yönetileceğine elbette o şehrin belediye başkanı, belediye meclisi karar verir. Bizim meclise, belediye başkanına önerimiz şudur: Biz öğrencilerin yeterince beslenemediğini zaten okullarda görüyoruz. Derse girerken, o çocukların ailelerinin ne kadar zor şartlarda geçimlerini sağladıklarına tanık oluyoruz. Eski alım gücünün olmadığını öğrencinin kılığı kıyafeti gösteriyor zaten. O konumdaki çocuğun beslenme alışkanlığının nasıl değiştiğini en net gözlemleyen meslek grubunun üyeleriyiz, öğretmeniz, canlı şahitleriyiz. Bize gelen dönüşlerde de okullarda böyle bir sorunun olduğu ortada. Sadece, ‘Bunu böyle yapın. Falanca belediye de böyle yaptı’ anlamında değil. Gerçekten bu bölgede bu ihtiyaç var. Hiçbir şey kaybetmezler; şehrinin insanının özellikle temel ihtiyaçlarının giderilmesi doğrultusunda hiçbir belediye hiçbir şey kaybetmez. Aksine o şehrin insanıyla bağını kuvvetlendirir. Bunun adına sol de, sosyalist de her ne dersen de.

TALEP DOĞRU BİR TALEP

Talep doğruysa, siyasi yelpazenin neresinden geldiğinin hiçbir önemi yok. Talep doğru bir talep. Belediye meclisi mümkünse bunu yeniden değerlendirsin. Biz öğretmenler olarak bunu çok net olarak görüyoruz. Bu şehirde çalışma oranı yüksek. Belki de Türkiye’deki gelir olarak birçok şehirden ortalama geliri daha yüksek bir bölgede bile bu ihtiyacı tespit edebilmişsek öğretmen arkadaşlarımız bu durumu sancısını çekiyorsa sorun var demektir.

PARASI OLANIN DA NASIL BESLENDİĞİ ÖNEMLİ

 

 

Yenikent, Osman Yılmaz gibi insanları nezdinde gelir ortalaması Gebze ortalamasının daha üzerinde olan mahalle, bölgelerde de bu sorun var. Bunun çok çeşitle sebepleri de var. En önemlisi ekonomik sorunlar. İkinci, üçüncüsü çocukların gelişimlerine uygun beslenememesi. Bu işi sadece ekonomiye, paraya endekslemekte doğru olmaz. Bir çocuğun kendi yaş dilimine uygun beslenmesini sağlamak lazım. Anne babasının cebine yeteri kadar harçlık koyduğu çocuklarda doğru beslenebiliyor mu acaba? Kantinlerde ne yiyor içiyor, görüyor muyuz? Obezite diye bir sağlık problemi ile de karşı karşıya gelebiliyoruz.

TOPLUM SAĞLIĞI İÇİN GEREKLİ

Belediye hiçbir ayırım yapmaksızın, aslında belediyelerden ziyade Bakanlığın da işidir, bu konu gündemlerine girmelidir. Çünkü çocuklar okullardaki eğitim süresi uzadıkça en az bir öğün yemeğinin burada kontrollü bir şekilde, devlet tarafından ücretsiz verilmesi gerekiyor. Bu toplum sağlığı için gerekli. İşin ekonomi meselesini kabul etmesinler. Diyelim ki ekonomi onların dediği gibi şahlanmış, gidiyor. Ama toplum sağlığı içinde vermen gerek. Çünkü bu çocuk doğru beslenme tercihini yapamıyor. Öyle bir seçeneği de yok. Hızlı aperatif ürünlerle beslenmeye çalışıyor. O da obezite gibi sağlık, beslenme sorunları çeken öğrenciler yaratıyor. Hangi açıdan bakarsa baksın bunu vermek zorunda.      

 

img-1477.jpg

Eğitim-İş Sendikası Kocaeli 2 No’lu Şube Başkanı Bülent Metin sorularımızı Hacı Halil Mahallesi, Yıldız Caddesi üzerindeki Cookiees Kafe’de yanıtladı.

 

**

Anayasa Mahkemesi kamu

vicdanına uygun karar vermeli

Öğretmenlik Meslek Kanunu paralelinde 19 Kasım Cumartesi günü yapılacak sınava itirazlarının Anayasa Mahkemesi tarafından sınav öncesinde gündeme alınmasının önemli gelişme olduğunu belirten Başkan Metin, “Uzman öğretmenlik konusunda Anayasa Mahkemesi’nin daha önceden 20 Kasım’da gündemine alacağını duyurduğu itirazlarımız, ortak eylemlerimiz sonrası alelacele kararla 9 Kasım’a çekildi. 11 gün öne alındı. Bu öğretmenlerin kararlı talebinin sonucu. Beklentimiz Anayasa Mahkemesi’nin üç sendikayı dinleyip karar verirken öğretmen vicdanına uygun, hızlı bir şekilde karara varması. Gecikmiş adalet, adalet değil” dedi. Metin konuya dair ayrıca özetle şunları söyledi:

ADLİ DENETİM SINAVDAN

ÖNCE TAMAMLANMALI

“Adli denetim sınavdan önce tamamlanabilirse tam yerine oturacak. Ama karar sınav sonrasına bırakılırsa, diyelim ki bir iptal halinde sınava giren arkadaşlar bu şeyleri alacak. Sınava girmeyen arkadaşlarımız yeni bir kanun bekleyecek, yeni bir kaos çıkacak. Biz Milli Eğitim’de öyle bir kaos olmaması adına, Anayasa Mahkemesi’nin sendikaları dinleme kararı çok yerinde.”

 

Anayasa Mahkemesi’nin Eğitim Bir-Sen ve Türk Eğitim-Sen’i dinleyeceğinin kesinleştiğini; üçüncü sendikanın üye sayısı değerlendirmelerinin ardından Eğitim-İş veya Eğitim-Sen olacağını kaydeden Metin, “14 Ekim’de yaptığımız çağrı metni çerçevesinde hareket edilirse o görüşmeye kim giderse gitsin tüm öğretmenleri temsil eder. Tüm sendikalar için geçerli” dedi.

 bulusma.jpg

**

ÖMK öğretmene

bursluluk sınavı gibi

 

“Öğretmenlik Meslek Kanunu; öğretmenlere bursluluk sınavı gibi bir şey. 2 bin lira civarında bir zam yapmak için hiçbir meslek grubunda yapılmayan bir uygulama. Bize zam yapmak için sınav yapıyorlar. Başka hiçbir esprisi yok. Çünkü biz üniversiteye yerleşirken alanlarını seçmiş, zaten aldığı diplomayla da uzmanlığı tescil edilmiş meslek grubuyuz. Bir coğrafya, matematik öğretmeni zaten kendi mesleğinde uzman ve bu konumu diplomasıyla tescilli.

MAAŞLAR AÇIKLANDIĞI GİBİ DEĞİL

Hükümet 1 milyon 200 bin eğitim emekçisini önce yarıya böldü. Şartları tutmayan, 10 yılın altında kıdem süresi olan 600 bin meslektaşı otomatikman sistemin dışına itti. Oysa ki belki de maaş zammına en fazla ihtiyacı olan onlardı. Çünkü mesleğe sonradan başladılar. Vergi diliminin artmasıyla beraber öğretmen arkadaşların maaşı 9 bin TL bandının altına düştü. İnanılacak gibi bir rakam değil. Haberlerde gösterilen 12-15 bin TL tutarında öğretmen maaşları reelde yok. ¼ statüsünde çalışan, en fazla maaş alabilecek sınıfta bir öğretmenim. Bordrom şu anda 11 bin TL. Ek görevler kabul etmediğim için vergi diliminden ötürü biraz daha avantajlıyız. Bu sene gerçi profesyonel çalışıyorum ama bize sendika maaşımızın aynısını veriyor.

2-4 BİN LİRA ZAM İÇİN…

Bordromuzda şunu görüyoruz. 1’in 4’ü bir öğretmen bile 10 TL bandına gelmiş. Ek ders hariç en yüksek alınabilen rakam bu. Ek derste çok tatminkar bir rakam olmuyor. Sınıf öğretmenleri 2-3 bin TL tutarında ek ders ücreti alıyor girdiği derse göre. Meslek öğretmenlerinin biraz daha fazla ama hiçbir zaman öğretmeni tatminkar bir maaş yok. Sadece 2 – 4 bin TL zam yapmak için şimdi adeta bursluluk sınavı düzenleniyor.” 

 

tepkiii.jpg

24 Kasım 2021, Öğretmenler Günü’ndeki bordro yakma eyleminden. (Foto: Gazetemiz arşiv)

** 

 

 

ÇAYIROVA VE DARICA’DA YETKİYİ ALMAK ÜZEREYİZ

 

27 Kasım’da temsilciler

kurulu toplantısı var

 

 

27 Kasım Pazar günü temsilcilerim ile birlikte rutin eşgüdüm toplantısı gerçekleştireceklerini kaydeden Metin, “Bir senede iki defa düzenlediğimiz toplantının bir yenisinde Gebze, Darıca, Çayırova ve Dilovası ilçe temsilciliklerimizin yönetimiyle şube yönetimimiz biraraya gelecek. Şube ve temsilciliklerimizin ne durumda olduğunu değerlendireceğiz. Eylem süreçleri dâhil olmak üzere çalışmalar üzerinden kendi değerlendirmelerimizi yapacağız. Yetkiyi almak üzere olduğumuz ilçelerdeki konumumuzu görüşeceğiz. Ardından kaldığımız yerden, daha sistematik şekilde yolumuza devam edeceğiz” dedi.

DİLOVASI’NDA YENİ YÖNETİM OLUŞACAK

Gebze’de Tamer Çağlar, Darıca’da Yusuf Yılmaz, Çayırova’da Adem Eliçora’nın ilçe temsilcilik görevini sürdürdüğünü belirten Başkan Metin, “Dilovası’nda da katılımlar devam ediyor. Yeni bir yönetim oluşturulacak. Dilovası’nda yerinde bir yönetim oluşturulmadıktan sonra şubeden gidip örgütlenmeyle olabilecek bir durum değil. Önce ekibi örgütleyip yönetimi teslim edeceğiz. Ondan sonra hızlı bir büyüme bekliyoruz” dedi.

Şube kongresi için bir yılın üzerinde süre olduğunu kaydeden Metin, “Kongre yeni katılımlarla daha geniş, daha büyük kapsamlı, Eğitim-İş’in bütün ihtiyaçlarını karşılayacak yapıda olacak” diye konuştu.

SENDİKAMIZA YOĞUN İLGİ VAR

Darıca ve Çayırova’da sendikalarına yoğun ilgi olduğunu belirtip ilçe temsilciliklerini edinme konumuna geldiklerini kaydeden Metin, “İlçelerde yetkili sendika Milli Eğitim yani işverenle kamu emekçileri arasında yürütülen işlerde yetkili olarak davet edilen sendikadır. Bizdeki yapılanmalarda genel yetki, il yetki ve ilçelerde yetki halleri var. Darıca ve Çayırova’daki öğretmen arkadaşların bize katılım akışına göre mayıs ayında bu ilçelerimizde yetkiyi alırız gözüyle bakıyoruz. Üç sendika; (Eğitim Bir-Sen, Türk Eğitim-Sen ve Eğitim-İş) birbirine çok yakın hale geldi.

Çayırova’daki İLKSAN temsilcilik seçimlerinde dört ayrı sendikanın adayı sandıktan başa baş çıkmıştı. Şimdi Çayırova’da fark çok azaldı. Darıca’da bu sene bizim beklentimizin üzerinde, olağanüstü şekilde Eğitim-İş’e ilgi var. Son bir ay içinde sadece Darıca’da 100’ün üzerinde arkadaşımız bize katıldı” dedi.

yonetim-052.jpg

Bu yıl yine tekrarlanan Cumhuriyet Bayramı yemeğinde yönetim bir arada. (Foto: Gazetemiz arşiv)

 

  

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.