Marmara Denizi'ni Meclis Gündemine Taşıdı
Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Marmara Denizi'nin son 50 yılda kentsel ve endüstriyel kirlilik, aşırı avlanma ve iklim krizi nedeniyle maruz kaldığı ciddi ekolojik dönüşümleri, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'nün iki bilim gemisiyle gerçekleştirdiği son araştırma ışığında Meclis gündemine taşıdı.
Bayhan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un cevaplaması istemiyle verdiği önergede, Marmara Denizi havzasındaki sanayi bölgelerinin atık sularını herhangi bir arıtma işlemine tabi tutmadan doğrudan denize veya akarsulara boşaltmasıyla ekosistemde ve halk sağlığında yarattığı tehlikelere karşı Bakanlığı bir planlarının olup olmadığını sordu.
“22 MADDELİK EYLEM PLANI NEDEN HAYATA GEÇİRİLMEDİ?”
Marmara Denizi Çevresel İzleme Projesi (MAREM) başta olmak üzere, Marmara Denizi'ndeki kirleticilere dair yapılan birçok çalışma ve meslek odalarının uyarılarına rağmen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın somut bir adım atmadığını belirten Bayhan, müsilaj krizinin ardından kirliliğin azaltılması ve izleme çalışmalarının yürütülmesi amacıyla 6 Haziran 2021'de açıklanan 22 maddelik eylem planındaki adımların bile hayata geçirilmediğini vurguladı. Bayhan, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ilgili kurumlar, üniversiteler, sanayi odaları ve STK'ların katılımıyla oluşturulan koordinasyon kurulu tarafından yayımlanan Deşarj Standartlarında Kısıtlama Genelgesi, Trakya’nın en önemli su kaynaklarından biri olan Ergene Nehri'ndeki derin deşarj sistemini neden kapsamamaktadır? Marmara Denizi’ne büyük ölçüde kirlilik taşıyan bu sistemin genelge dışında bırakılmasının sebebi nedir?" sorusunu yöneltti.
“‘YEŞİL DÖNÜŞÜM’ ADI ALTINDA FELAKETTEN RANT ELDE ETMEK”
TÜSİAD ve TÜRKONFED gibi kuruluşların "yeşil mutabakat" ve "dijital dönüşüm" ekseninde geliştirdiği Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı gibi projelerin, "sürdürülebilirlik" ve "yeşil dönüşüm" adı altında aslında sömürü ve talan politikalarını örtmeye çalıştığını belirten Bayhan, bu kuruluşların felaketlerden rant elde etmeye devam ettiğinin altını çizdi.
"Marmara Denizi’ndeki kirliliğin artış trendi içerisinde olduğuna dair birçok bilimsel rapor ve makale mevcutken, bu eylem planı çerçevesinde organize sanayi bölgelerine (OSB) yönelik herhangi bir cezai yaptırım ya da uyarı yapılmış mıdır? Yoksa bu felaketle baş etme stratejiniz, 'Yeşil OSB' adı altında Avrupa Birliği’nden fonlar alarak, çevresel yıkımdan rant elde etmeye dayalı politikalarınızın bir parçası mıdır?" sorusunu Bakan Kurum’a yöneltti.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.