Magnezyum Takviyesi Seçiminde Adına Değil, Emilimine Dikkat Edin!
Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş, günümüzde takviye olarak sıkça kullanılan magnezyumun farklı formları arasındaki emilim oranlarının önemine dikkat çekti. Aktaş, "Magnezyum aynı magnezyumdur ancak bağlandığı tuza göre emilimi değişir. Fayda istiyorsanız emilimi yüksek olanı tercih edin" uyarısında bulundu.
Magnezyumun vücutta yüzlerce metabolik fonksiyonda görev aldığını ve eksikliğinde yorgunluk, depresyon, kas krampları, baş ağrıları, yüksek tansiyon gibi sorunların görülebileceğini belirten Dr. Aktaş, gıdalardan alınan magnezyumun büyük bir kısmının emilmeden atıldığına dikkat çekti.
Piyasada bulunan farklı magnezyum formlarının emilim oranlarını karşılaştıran Dr. Aktaş, en yaygın olan Magnezyum Oksit'in emilim oranının sadece %4 olduğunu, Magnezyum Taurat'ın %20, Magnezyum Sitrat'ın %25, Magnezyum Malat'ın %40 ve pahalı bir seçenek olan Magnezyum Treonat'ın ise %70-75 oranında emildiğini belirtti. Ancak Magnezyum Treonat'ın sistemik etkisinin az ve öncelikli olarak beyin sağlığına yönelik olduğunu vurguladı.
Dr. Aktaş'a göre, günümüzde en yüksek emilim oranına sahip magnezyum formu Magnezyum Bisglisinat. %80 emilim oranıyla öne çıkan bu formun hem kan beyin bariyerini geçebildiği hem de sistemik etkilerinin olduğu belirtildi.
Magnezyumun kas sağlığı, depresyon, kalp damar sağlığı, kemik ve diş sağlığı, PMS şikayetleri ve tansiyon üzerinde olumlu etkileri olduğu hatırlatılırken, muz, kayısı, susam, badem, ıspanak gibi magnezyum içeren besinlere de değinildi. Dr. Aktaş ayrıca ev yoğurdu, avokado, çiğ kuruyemişler ve yeşillikler içeren magnezyum zengini bir tarif de paylaştı.
Sonuç olarak Dr. Ümit Aktaş, magnezyum takviyesi seçerken pazarlama söylemlerine ve ürünün adına değil, içeriğindeki magnezyumun emilim oranına dikkat etmenin en doğru yaklaşım olduğunu vurguladı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.