Kahve satarsan var müzik yaparsan yok

Kahve satarsan var müzik yaparsan yok

Gebze’de belediyelere, tiyatro topluluklarına söz yazarlığı ve bestekarlık yapan Zeki Can Aktaş kalkınma ajansı ve Gebze OSB kredilerine başvurmamış bile: İtalyan kahve satacağım dersen veriyorlar...

Gebze’de belediyelere, tiyatro topluluklarına söz yazarlığı ve bestekarlık yapan Zeki Can Aktaş dört sene önce Yenikent’te sessiz sedasız kurduğu Toros Müzik Stüdyosu’nu pandemi ve krize rağmen sürdürebildi.

 

Girişimci kredisini düşündüğünü ama kalkınma ajansının proje istediğini, GOSB’un ürün bazlı desteklediğini belirtip, “İtalyan kahvesi satacağım dersen oluyor. Müzik grubu kuracağım deyince algılamakta zorlanıyorlar” dedi

 

“Kızıldan güneşe varmadı mermisi / Söyledi ferman geçmedi etine / Yok sitemim sana daha çok yak canımı / Kararan gözlerim var…”

 

“Karanlık” adlı sözü ve bestesi kendisine ait şarkısı geçtiğimiz yıl Youtube kanalında yayınlanmaya başlayan Zeki Can Aktaş aynı zamanda Gebze Bölgesi yerelinde kulağınıza gelen ve çok aşina olmadığınız çok sayıda müziğin bestekarı. Müzik yaptığı kamu kurumları arasında belediyelerde var ve de günümüz anlayışının bir yansıması olarak işi belediyelerden direk değil aracı marifetiyle alıyor. Çayırova Belediyesi’nin çocuk kanalının müziğini dahi o yöntemle yapmış. Buradan şu sonuç çıkıyor: Aracılık bu ülkenin bir gerçeği. Sadece tarımsal üretimle sınırlı da değil. Tarımın yanı sıra kültür sanatta da galiba örneğin belediyelere yönelik olarak çalışanlarda kültür sanatı icra edenden çok işe aracılık eden, daha çok kazanıyor.

BİREY HUKUKU ÖNEMLİ

Yenikent sakinlerinden Zeki Can Aktaş, mahallenin muhtarı Esengül Aktaş’ın oğlu. Bu özelliğiyle fazla bilinmiyor zaten kendisi de daha çok birey hukuku üzerinden hareket etme taraftarı gibi. Aktaş’ın bir diğer bilinmeyeni ise mahallesinde dört yıl önce kurduğu, Toros adını verdiği müzik kayıt ve yapım stüdyosu. Aktaş, “Adanalı mısınız?” demeye de gerek bıraktırmıyor: Toros aynı zamanda önemli bir isim ve motif olduğu için motifini daha ön plana çıkarmak için kullandım.”

STÜDYOYU KURDU ÖNCE

PANDEMİ SONRA KRİZ GÖRDÜ

Gebze’de belediyelere, tiyatro topluluklarına söz yazarlığı ve bestekarlık yapan Zeki Can Aktaş dört sene önce Yenikent’te sessiz sedasız kurduğu Toros Müzik Stüdyosu’nu pandemi ve krize rağmen sürdürebildi. Girişimci kredisini düşündüğünü ama kalkınma ajansının proje istediğini, GOSB’un ürün bazlı desteklediğini belirtip, “İtalyan kahvesi satacağım dersen oluyor. Müzik grubu kuracağım deyince algılamakta zorlanıyorlar” dedi:

4 SENEDE YATIRIMI KARŞILARDIM

“150 bin TL’ye yakın harcamayla hayata geçirdiğim yatırımımdan pandemi süreci ve ardından yaşanan, süregiden ekonomik krize rağmen memnunum. O aksilikler olmasa geride kalan dört senede yatırım maliyetini çoktan karşılardım.  İlk gitarım, enstrümanlarım ve bilgisayarım ile başladım. Ardından davul, teknolojik cihazlar ile sürdürdüm.

DESTEKLER ÜRÜN ODAKLI

Kalkınma ajansı kredisine başvurmayı düşündüm ama bir proje yaratmanız isteniyor. Gebze OSB’nin genç girişimcilere desteği var ama onları ikna edebileceğimi zannetmiyorum, o yüzden ona çok yeltenmedim çünkü bu tür destekler sanatsal faaliyetten çok ürün odaklı kalıyor.

AVANGART BİR YOL İZLEYEBİLİRDİK

Örneğin; ‘Gebze’de İtalyan kahvesi satmak istiyorum’ dersen o başka bir ticarete dönüyor. Ama, ‘Ben Gebze’de bağımsız müzisyenlerin bir araya gelip müzik yapmak istiyorum, burada bir müzik stüdyosu kurmak istiyorum dersen onu çok algılamakta zorlanıyorlar. Çünkü bu bir Youtube içerikli olacak, halbuki en azından kültürel sanatsal açıdan çok güzel getirileri olabilirdi ve avangart (genel kanının tam karşısında duran başka bir kanı) bir yol izleyebilirdik. Ama ben hala o yolda devam ediyorum.”

 

zeki2.png

 

ÇOK UCUZA BESTELEDİĞİM DE OLDU:  Zeki Can Aktaş; “Bestekarlığımın yanı sıra söz yazarıyım. Çayırova ve Gebze Belediyeleri’ne de biri çocuk kanalı olmak üzere türlü işleri için müzik yaptım. İhaleye girmiyorum. İhaleyi alan kişi işi getiriyor. İlk başlarda 300 – 500  TL aralığında çok ucuz fiyata şarkı bestelediğim de oldu.  Ama şimdi bir en az 1000 TL’ye bestelemek zorundayım” dedi.

 

**

 

Eskiden bir düğünden beş

müzisyen geçinirdi. Şimdi bir

 

zeki3.png

Düğün salonları ile çalışmadığını belirten Aktaş sektörü tüketici hakları zemininde eleştirdi: “ Düğün salonları sahne ağırlıklı başka bir sektör. Ancak o sektörde şöyle de bir gerçek var. Eski düğün fotoğraflarına bakın çok sayıda enstrüman görürsünüz. Gitar, bağlama, bas gitar, davul, her şey var. Şimdi org denilen enstrümanla tüm müziği bir kişi yapıyor. Bence sahnede tek bir adamın uyduruk bir şeyler çalması kültüre aykırı. Ben onu onaylamıyorum. Kaldı ki eskiden bir işten 4-5 kişi ekmek yerdi, şimdi bir kişi. Öte yandan Türkiye’de insan faktörü de çok çeşitli. İçinde Kürtü, Alevisi, Lazı var. Herkes aynı orkestrayı dinleyemeyebiliyor.

MÜŞTERİYE SEÇME HAKKI TANINMALI

Düğün salonundaki paket programlar bence tüketici aleyhine. Denetim yok. Devlet denetiminin yanı sıra Kültür Bakanlığı, “Bir düğünden en fazla şu maliyet çıkartılıp fatura edilir” diye bir genelge yayınlayabilir. Eğer o rakamın üzerinde talep varsa müfettiş incelesin ve, ‘Bu rakamı hak ediyor’ veya ‘etmiyor’ desin. Müşteriye kendi sanatçısını, fotoğrafçısını seçme hakkı tanınmalı.

**

 

Zeki Can Aktaş’tan inciler

 

Dört senedir tatile çıkmadım

Pandemide üniversite bitirdim

 

zei1.png

Dört senedir kendi çalışmalarımı kendim yönettiğimden davul, gitar, bas gitar, bağlama hepsini ben çalıyorum. Çünkü ben prodüktörüm, müzik yapımcısıyım. Çalıştığım müzisyen arkadaşlarımda var. Burası provanın yanı sıra kayıt stüdyosu. Kayıt potansiyeli çok az olduğu, bir de maliyetli iş olduğundan biraz gizli tutmayı seviyorum. İş yapacağım müşteriye kendin seçebiliyorum. Stüdyo olarak Gebze’nin teki değilim ama görsel tasarım olarak sanırım tekim.

 

Popüler kültürün dışında, underground diye bilinen yeraltı müziğini sürdürüyorum. Bence; yaptığım her şeyin popüler olmasına ya da her sanatçının popüler olmasına gerek yok.

 

4 senedir tatile gitmedim. Gerçek bir işkoliğim. Tatil adamı değilim. Bir yere gidip 3-4 gün kalamıyorum.

 Sabah 5’e kadar uyumadığım oluyor. Youtube’da ders videom yayınlanmaya başladı. Yeni içerik üretmeye çalışıyor, müziğim dahil her şeyimi kendim yapıyorum. Youtube kanalını kendim yönetiyorum.

 

Kriz dönemi çok yıprattı ama işime de yaradı. Bir sene boyunca burada tek başıma uzun süreler geçirdim ve Haliç Üniversitesi Türk Sanat Musikisi Bölümü’nden online dersler ile mezun oldum.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.