“İzmit Körfezi’ne bir bardak bile su dökülmemeli”

“İzmit Körfezi’ne bir bardak bile su dökülmemeli”

TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Murat Kürekçi Marmara Denizinde oluşan “musilaj agregat” oluşumu ile ilgili açıklama yaptı.

Kirliliğin, musilaj oluşumun nedenlerini aktaran Kürekçi, "Bu kirliliğin oluşmasına göz yumanlar/ önlem almayanlar, küresel ısınmaya neden olan yerli/yabancı sermaye sahipleri; evsel ve endüstriyel atıkların aktörleri ise bölgesel kapitalistler ile gerekli mevzuat düzenlemeleri, yatırımları ve denetimleri yapmayan kamu yönetimleridir" dedi.

Marmara Belediyeler Birliği Başkanlığı tarafından yapılan “ Marmara Denizi’nde Müsilaj Problemi ve Çözüm Önerileri Çalıştayı” toplantısına TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu ve bileşenlerinin çağrılmadığını belirten Kürekçi, "Gelecek nesillere yaşayabilecekleri bir dünya bırakabilmek için, ekolojik bir krize dönüşen çevre sorunlarının çözümünde, bütüncül politikalar, hukuksal ve kurumsal düzenlemeler geliştirilmeli ve uygulanmalıdır" diye belirtti. Yazılı açıklama yapan TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Murat Kürekçi, Marmara Denizi'nde yaşananların bugünün sorunu olduğunu olmadığını belirterek 2000’lerin başında Marmara Denizi’nin Değişen Oşinografik Şartlarının izlendiği ve 2 ayrı tarihte raporlandığını hatırlattı. Kürekçi "Bu raporların işaret ettiği 'musilaj agregat' oluşumu geçen sürede gerekli önlemler alınmadığından yeniden yoğun bir şekilde gözlenmeye başlamıştır" dedi.

RANTA DAYALI HIZLI VE ÇARPIK KENTLEŞME

Kürekçi, Marmara Denizindeki kirlenmenin nedenlerini şöyle sıraladı: "Marmara Bölgesi’nde, yaşanan hızlı ve çarpık kentleşme, sanayileşme, ileri arıtım tesislerin olmayışı, evsel-endüstriyel ve gemilerden atılan atıklar vs. havamızın, suyumuzun, toprağımızın yanı sıra ile birlikte Marmara Denizi’nin kirlenmesine ve yaşamın yok olmasına neden olmaktadır. Betonlaşmayı bir kentleşme anlayışı; asfaltı (karayolunu) ise birincil ulaşım yöntemi ve bu sektörleri ekonomik büyümenin öncüsü olarak gören ve sermayenin sınırsız kar hırsına tanınan sınırsız serbestliği sağlayan kamu yönetim anlayışı; halkın gün be gün fakirleşmesine, işsizliğin artmasına ve yaşamdaki diğer birçok olumsuzluklara neden olmaktadır. Bugün de bu anlayışın bir başka sonucu olarak denizlerimizin ölümüne şahitlik etmekteyiz.

İLERİ TEKNOLOJİLİ ARITMA TESİSLERİ YAPILMALI

Ön arıtma tesisleri, basit arıtma tesisleri olup sadece iri maddelerin ve çökelebilen maddelerin tutulmasını sağlamaktadır. Bu tesislerde organik madde arıtımı mümkün değildir. Marmara Denizi’ni tehdit eden ve Müsilajın oluşmasındaki en önemli kirleticiler ise Organik maddeler olan azot ve fosfordur. Kuraklığın her yıl daha arttığı ülkemizde, TBMM’de Küresel İklim Krizi Kuraklık ve Su Kaynaklarının Verimli Kullanılması Araştırma Komisyonu oluşturulmuştur. Marmara Denizi Kirliliği (birlikte diğer denizlerimiz de olabilir) aynı Komisyon ya da özel olarak oluşturulacak yeni komisyon aracılığıyla incelenmelidir. Keza anılan Komisyon'un bir üyesi, ülke çapında “…arıtılan suların sadece yüzde 37’sinin temiz, Yüzde 23’ünün kirli, yüzde 40’ının ise çok kirli olarak akarsulara, göllere aktığını; 1127 atık su arıtma tesisinden sadece yüzde 45’inin iyi durumda çalıştığını, 471’inin revizyona ihtiyacı olduğunu, 154 tanesinin ise yeniden yapılması gerektiğini” ifade etmiştir. Yani Marmara Denizi kirliliğinde kısa ve orta vadede acil çözüm olabilecek arıtmalar konusunun aslında ülkemizin en önemli konularından birisi olduğu açıktır. Kocaeli'de de 23 adet Atıksu Arıtma Tesisi  var ve bunlardan sadece 6 adedi ileri biyolojik arıtma tesisidir. Müsilajın oluşmasına neden olan azot ve fosforun ise kaç tane arıtma tesisinde arıtılabildiğine dair bilgi kamuoyuyla henüz paylaşılmamıştır. Mevcuttaki arıtma tesislerinin doğru çalıştırılması varlığı kadar önemlidir. Arıtma Tesislerindeki giriş ve çıkış numunelerinin bağımsız laboratuvarlarda analiz ettirilmeli ve değerler Kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Kullar ve Plajyolu’nda atıksular yoğun yağan yağmurlarda doğrudan denize verilmektedir. Yine yağmurlarda atıksular, Kullar’ı besleyen Kavakçılık Pompa İstasyonu’ndan Sarı Dere’ye atılmakta. Bu durum Yahya Kaptan karşısı D100 karayolu altından anlaşılabilir. Acil olarak yeteri sayıda İleri Arıtım Sistemleri kurulmalıdır. Bu aşamadan sonra, İzmit Körfezi’ne ve Marmara Denizi’ne bir bardak bile su dökülmemelidir. Arıtılmış suyun, tarımsal sulama amaçlı ve endüstri de kullanılması yönünde yatırımlar yapılmalıdır. Bu sayede var olan içme suyu kaynaklarımızı da korunmuş olur.

TOPLANTIYA TMMOB KOCAELİ DAVET EDİLMEDİ

Marmara Belediyeler Birliği Başkanlığı (Çevre Yönetimi Koordinatörlüğü) tarafından bugün yapılacak olan “Marmara Denizi’nde Müsilaj Problemi ve Çözüm Önerileri Çalıştayı” toplantısına TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu ve bileşenlerinin çağrılmadığını belirten Kürekçi açıklamasına şu ifadelerle son verdi: "Gelecek Nesillere yaşayabilecekleri bir dünya bırakabilmek için, ekolojik bir krize dönüşen çevre sorunlarının çözümünde, bütüncül politikalar, hukuksal ve kurumsal düzenlemeler geliştirilmeli ve uygulanmalıdır. Bu düşüncelerle, içinde bulunduğumuz çevre felaketleri nedeniyle kutlanacak bir gün olmaktan ziyade uğruna mücadele edilecek bir gün olarak nitelendirdiğimiz 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde yaşamdan yana olan herkese TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu olarak yan yana duracağımızı paylaşıyoruz." dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.