İşçi haklarının önemine vurgu yaptı

Balseçen, demokratik toplumlarda çalışanların temel hak ve özgürlüklerinin ulusal ve uluslararası düzeyde çeşitli yasalar ve sözleşmelerle güvence altına alınmaya çalışıldığını belirtti. Sendikaların güçlü olduğu ülkelerde işçi haklarına dokunmanın zorlaştığını, esneklik ve güvencesizliğin yaygınlaşamadığını, düşük asgari ücret uygulanamadığını ve kıdem tazminatının fona devredilmesi gibi işçi aleyhine adımların atılamadığını ifade etti. Ayrıca, sendika üyeliği nedeniyle işten çıkarmaların yaşanamayacağını ve işçi sınıfının taleplerinin göz ardı edilemeyeceğini dile getirdi.

Türkiye'deki özelleştirme furyasının taşeronlaşmanın önünü açtığını ve emekçilerin yaşam kalitesini düşürdüğünü savunan Balseçen, Türkiye'de her 100 işçiden 85'inin sendikasız olduğuna dikkat çekti.
Balseçen, 1 Mayıs'ın sadece bir tatil günü olmadığını, işçi sınıfının dünya çapında aynı duyguları paylaştığı ve sermayenin acımasızlığına karşı vicdani bir duruşun simgesi olduğunu vurguladı. Ayrıca, 1 Mayıs 1977 Taksim olaylarında hayatını kaybeden emekçileri ve bugüne kadar emek mücadelesinde yaşamını yitirenleri rahmetle andı.