İGD içinde küçük işlere bakardım!

İGD içinde küçük işlere bakardım!

Öncesi ve sonrasıyla 1980’lerde 20’li yaşlarda olan Adnan Serdaroğlu, İGD/TKP geleneğinden, İGD aktivisti. Eskihisar’da, 1981’deki 1 Mayıs kutlamasının organizatörleri içinde yer alan Serdaroğlu, “O yıllarda İGD’de küçük işlere bakardım” dedi

Bölgemiz Gebze’yi tanımlarken nasıl adlandırdığınız, Gebze’ye nereden baktığınızla birebir ilişkili. Örneğin GTO Başkanı Nail Çiler şahsında, sermayenin olduğu yerden Gebze’ye bakınca, “Sanayinin kalbi” ve hatta abartılı veya abartısız, “Sanayinin başkenti” diye tanımlanıyor. Emeğin, emekçinin olduğu yerden bakınca ise malum: “Emekçi kenti, işçi kenti..”

GSB: İLK DEĞİLDİ AMA TEK

15-16 Haziran 1970 büyük işçi yürüyüşünün özellikle ikinci gününde en büyük ayağından olan Gebze’nin bir diğer özelliği, bahar eylemleri ile birlikte kurulan çok yerde çok sayıda kurulan sendikal birlikteliği sürdürebilen kuvvetle muhtemel tek ilçe, bölge. Ülkemizde emek hareketinin hareketliliği yeterli yetersiz tartışılır ama var olan hareketlilikte en hareketli yerlerden biri şüphe yok ki Gebze’dir.

GEBZE’DEN TÜRKİYE’YE…

Ve o hareketlilik beraberinde içinden bazı isimleri, öncüleri Gebze emek hareketinin ferdi olmakla sınırlı bırakmaz. Türkiye emek hareketine kandırır. Uzun dönem BMİS Gebze Şube Başkanlığı da yapan DİSK Genel Sekreteri ve BMİS Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu bu anlamda Gebze emek hareketinin ülkemiz emek hareketine kazandırdığı bir değerdir.

İŞÇİ SENDİKALARI GM’LERİ GEBZELİSİZ OLMAZ!

Eskaza Petrol-İş’in son kongresinde genel başkanlığa seçilen Süleyman Akyüz de Gebze eski Şube başkanıdır. Yine BMİS dahil çok sayıda sendikanın genel merkezlerinde de hele ki sendika işçi sendikası ve işkolu metal, plastik ise.. bir Gebzelisi kuvvetle muhtemel vardır.  

TKP/İGD GELENEĞİNDEN. İGD AKTİVİSTİ

Adnan Serdaroğlu, 1980’lerde 20 yaşlarında bir gençti. Henüz fabrika işçisi, henüz o dönemki adıyla Maden-İş üyesi değildi. “Biz oy yıllar İGD, TKP geleneği idik. TKP’ye girmesek dahi İGD içinde çalışmalar yürüttük. 1980 askeri darbesiyle birlikte malum bütün sendikalar kapatılırken bizim sendikamız da, o günkü adıyla Maden-İş kapatıldı ama ben o yıllarda fabrikada işçi ve sendika üyesi değildim.

“ADAMIM BU KÜÇÜK İŞLERE

BEN BAKARIM!” MİSALİ

Mücadelemi sendikalar üzerinde de etkisi olan bu tür yapılar üzerinde, elimden geldiğince, liseyi bitirip üniversite için uğraşan bir genç olarak, sürdürüyordum. Çok aktif olmasa da tanıdığımız insanlarla küçük katkılar sunmaya çalışıyorduk. Pek aktif olmasak da küçük işler yapmaya çalışıyorduk.

DÖNEMİN ŞARTLARI GEREĞİ  

Sadece darbe sonrası değil, darbe öncesi süreç içinde de aktiftik. O günkü şartlar ve koşullar zaten bir dizi siyasi bağlantılar gerektiriyordu. Kişi kendine yakın yapılarla irtibat kuruyordu ve o yapılar sendikalarla daha güçlü ilişkiler içindeydi. Ve sınıf mücadelesine inanmışlık içinde katkı sunmaya çalışıyorduk.”

DUMANLA MI SMS ATTINIZ!

Serdaroğlu ile sohbetimiz o günün, 01 Mayıs 1981’in hikâyesini anlatmasını istemekle sürdü. Serdaroğlu’na, “Cep telefonu, bilgisayar yok. Telefonlar yetersiz, dinleniyor. Nasıl haberleştiniz. Kızılderililer gibi dumanla mı mesajlaştınız? Kaç kişi toplantınız” diye de sorduk:

İLLEGAL DERGİ İÇİNDEKİ NOTLARLA

“O dönemlerde bir takım illegal dergiler çıkıyordu. O dergiler o işi geçmişten beri yapan tecrübeli insanlar tarafından genç kadrolara ve daha eski kadrolara dağıtılıyordu. O dergiler içinde çeşitli çeşitli bilgiler vardı. Hem teorik bilgiler besleniyordu. Hem de bir takım etkinlikler olacağı zaman o dergilerin içinde küçük notlar iliştiriliyordu. O notlar üzerinden gelmesini istediğiniz kişilere o dergiler şartlar gereği illegal dağıtılarak, o küçük notlar ulaştırılıyordu.

OLAĞANÜSTÜ BASKIYA OLAĞANÜSTÜ ÖNLEM

Çok kalabalık değildik. Akşama kadar olan süreçte, 50-70 arası kişi bir araya geldik. Oturup sohbet ettiler. Sanki yeni tanışıyormuş gibi bazı sohbetler oluyordu. Dışarı gidip geliniyordu. Kolluk güçlerinin dikkati çekilmesin diye olağanüstü önlemler alınıyordu. Çünkü bir dikkat çekilirse oradaki herkesin toplanması durumu vardı.

ROMANTİK DEVRİMCİLER MİSALİ

Öte yandan bu her siyasi yapının uygulaması değildi. Oraya çağrı, ait olduğumuz siyasetin çağrısıydı. Toplantı yeri için niçin Eskihisar’ın seçildiğini hatırlamıyorum. Ama herhalde biraz Osman Hamdi Bey Evi’nden ötürü sanatsal, sahil köyü olmasından sebep sakinliği etken olmuş olabilir.

DARBEYE TESLİM OLMAYALIM

 

 Tabi o yıllarda işçi sınıfı mücadelesi sekteye uğramış, ağır baskı altında. Bazı faaliyetleri sürdürmek çok kolay hatta mümkün değildi. Biz de gözaltına alınmayan, yurtdışına gitmeyip burada kalan arkadaşlarla planlama yaptık. Genç insanlarız o zamanlar. Karar aldık: ‘Biz darbeye teslim olmayalım. Hiç değilse 1 Mayıs’ta bir etkinlik yapalım.’

O GÜN YAŞAMAKTAN BUGÜN

ANLATMAKTAN MUTLUYUZ

O dönemin şartlarında o buluşma çok büyük anlam taşıyor tabi ki. Düşünün, insanın soluğu kesilmiş. Özellikle sol kesimi tamamen sindirmişler. Bir çok kaçmış gitmiş, bir çok insan içeride işkencelerde. Bir çoğu asılmış, öldürülmüş. Buna rağmen hala insanlar tarihsel görevlerini yerine getirmek için 1 Mayıs’ı şeklen de olsa kutlamak için bir planlama yapıyor. Bu da o günün özellikleri açısından cesaret isteyen bir işti. Biz de o gün böyle bir uygulama içinde olmaktan ve bugün dile getirmekten mutluluk duyuyoruz.

BİLGİLERİ OLMADAN SENDİKALARI DEĞİŞTİRİLDİ

Biz dışarıdan faaliyetler yapıyorduk. Görevler üstlenmiştik, yerine getiriyorduk. O süreçte 1984’e kadar hiçbir sendika faaliyet gösteremedi ama DİSK’in bütün mal varlıklarına el konup yöneticileri tutuklandı. İdamla yargılandı. Kadroları fabrikalardan atıldı ve sarı sendikalara yöneliş açısından bir takım baskılar oldu. Kendi bilgisi olmadan, Ek-6 dediğimiz belgelerle, işverenlerde olan kimlik bilgileri üzerinden insanların sendikaları bilgileri ve onayı olmadan değiştirildi.”

 

cicek-007.jpg

 

KADINLAR FULAR, ERKEKLER KARANFİL: “Kalan kadrolara da zarar vermemek için ilginç bir şey tasarladık. Biz o zamanlarda yaşımızdan sebep görüş belirtmekten ziyade alınan kararların uygulayıcısı konumundaydık. Polisin özellikle 1 Mayıs’larda çok sıkı gözetimde olmasından ötürü hayli dikkatli olarak Eskihisar’da Osman Hamdi Bey Evi’nin bahçesinde buluşma kararı aldık. Birbirimizle konuşmayalım. Sadece orada birbirimizi tanımak açısından kadınlar kırmızı fular bağlasın, erkekler yakasına karanfil taksın. Bu şekilde 1 Mayıs’ı kendi çapımızda, oraya gelenlerle bir nevi kutlamış oluruz.”

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.