Gebze ve Kocaeli halkı Baldur  grevinin arkasında durmalı

Gebze ve Kocaeli halkı Baldur grevinin arkasında durmalı

Tüm gününü Gebze Bölgesi’ne ayıran EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz güne Baldur grevi ile başladı. Basın toplantısında da ilk gündemi Baldur greviydi: Gebze ve Kocaeli Halkı bu grevin arkasında durmalı

Emek Partisi’nin 22 Kasım’daki genel kurulunda genel başkanlığa seçilen Gazeteci Yazar Ercüment Akdeniz kongreden iki gün sonra Gebze’ye ilk ziyaretini gerçekleştirmiş, BMİS’in direnişçi işçilerinin Ankara yürüyüşüne destek olmuştu.

emep-gebze-19.jpg

 

Akdeniz, EMEP için büyük önem taşıyan Gebze ve Gebze Bölgesi’ne ikinci ziyareti bugün Baldur grevinin başlangıcını merkezine alarak ama devamında tam gününü Gebze’ye ayırarak gerçekleştirdi. Güne Baldur grevi ile başlayan Akdeniz’in EMEP Gebze İlçe Örgütü’nde düzenlediği basın toplantısında da ilk gündemi Baldur greviydi: “Gebze ve Kocaeli Halkı bu grevin arkasında durmalı.”

DİRENİŞÇİLERİ İŞÇİ ARKADAŞLARI DESTEKLEMİŞTİ

 

emep-gebze-11.jpg

Baldur’da grev öncesi 56 gün süren direnişte, direnişçi beş işçinin mesai arkadaşlarının desteğiyle direnişi sürdürdüğünü hatırlatıp greve 100 civarı işçinin katıldığına dikkat çeken Akdeniz, grev ile birlikte daha geniş desteğin ihtiyacı olduğunu söyledi:

Öğretmen arkadaşlar bu insanların çocuklarına eğitim yardımı vermeli.

Sağlıkçı arkadaşlarımız bu ailelerin sağlığı için koşturmalı.

Küçük esnaf onlar için dayanışma yapmalı.

Bu işçiler grev boyunca hem maddi hem manevi açıdan desteklenmeli. Pandemi dönemindeyiz, gıda açısından desteklenip beslenmeleri ve ailelerinin hastalanmasının önüne geçilmesi gerekiyor.”

18 YILDA 200 BİN İŞÇİNİN GREVİ YASAKLANDI

Türkiye’nin bir grev yasakları ülkesi olduğunu da hatırlatan Akdeniz, “18 yıllık AKP iktidarı döneminde 200 bin işçinin grevi yasaklandı. Artık grev hayal oldu. Patronlar, ‘Milli güvenlik’ bahanesinin arkasına sığınarak bunu önce sağlık, sonra temizlik işkolunda denediler. Şimdi işkolu farkı da gözetmiyorlar. Metalin, petro kimyanın Milli güvenlikle ne alakası olabilir. Bu gerekçeyle grev yasaklıyorlar. Dolayısıyla grev yasakları tıpkı Demokles’in kılıcı gibi işçi sınıfının ve fabrikaların tepesinde saklanıyor.

METAL İŞ KOLUNA DA YASAK GELİR

Bu grev eğer erteleme bahanesiyle yasaklanırsa bunun arkasından Türk Metal, BMİS ve Öz Çelik-İş’in örgütlü olduğu diğer fabrikalardaki grevler de yasaklanır. Kimse zannetmesin ki bu sadece Baldur işçisinin sırtında kalır.

HER BİR GREV TÜM İŞÇİ SINIFININ GREVİDİR

Petrol-İş Gebze’de de başkan ve yöneticilerle görüştük. Onların da sekiz işyerinde toplu sözleşme süreci başladı. Onlar için de Baldur grevi etkili olacak. Çünkü toplu sözleşme masasına gittiklerinde Baldur’un başarısı işçiler için, başarısız olunursa işveren için bir baskı unsuru olacak. Bu nedenle her bir grev bütün işçi sınıfının grevidir ve topyekun sahiplenilmesi gerekir. Her birinin bir mevzii olarak görülmesi gerekir. Bizim partimiz de bu anlayışla çalışıyor. Bu grevin ve olası grevlerin başarısı için kent halkını aydınlatmaya çabalıyor.”

 

FRANCO REJİMİNDEN

BESLENEN BİR KAPİTALİST

Baldur’un işvereni üzerine yaptıkları incelemede İspanyol bir kapitalist gördüklerini belirten Akdeniz, “*Franco rejiminden beslenen, tek adam tek parti iktidarının tüm meziyetlerini kendi çıkarı için fırsata dönüştürmüş bir şirket, bir patron. O dönem İspanya’sında uygulanan; demokraside görmediğimiz bütün yöntemleri Baldur’da uyguladı. İşten atmak, ücretsiz izine çıkartmak, işçiler sendikaya başvurduğunda bunu mahkemeler yoluyla uzatmak, işyeri temsilcilerini tanımamak gibi, İspanya’da gördüklerini burada uyguladılar. Biz bunları mesela Franco’nun tarihinden okuduk.

BURADA DA TEK PARTİ

İKTİDARINA GÜVENİYORLAR

Aynı uygulamalarını burada da görüyoruz. Çünkü bunlar buradaki tek parti tek aday iktidarına, aynı mantığa güvenerek bu kadar rahat at oynatıyorlar.

 

GEBZE HALKI KİM MİLLİDİR

KİM YERLİDİR, GÖRSÜN

Şimdi işçi sınıfımız yalnız değil. Emek Partisi olarak oynanan oyunun farkındayız. Halkımızı da buradan uyarmak istiyoruz. Gebze Halkı kim millidir kim yerlidir görsün. Özellikle Erdoğan / Bahçeli iktidarını kast ediyorum; Milliyetçilik üzerinden caka satanlar, burada açık bir biçimde İspanyol bir kapitalistten yana taraf olurken Türk işçisini Türkiyeli işçileri ezmekte, zulüm etmekte, haklarını engellemekte beis görmüyor. Bu tabloyu bugün biz bir kez daha çok açık yaşadık.

“REFORM” DEDİKLERİ DESPOTİK

REJİMİ TIRMANDIRMAK

Antiemperyalist değil bağımlılık ilişkisi içinde olan bir iktidarla karşı karşıyayız. Reform dedikleri de bu zaten: Yabancı sermaye yatırımı, çok uluslu şirketlerle ve kapitalistlerle işbirliğinin güçlenmesi, sermayeyi teşvik. Reform dedikleri içeride baskıyı arttırma, despotik rejimi tırmandırmak. İşçi ve emekçiler üzerindeki baskıyı da özellikle sendikal hak ve özgürlükleri engellemek, baskıyı eksik etmemek. Reformun da ne olduğunu, bu iktidarın ne kadar reformcu olduğunu da Baldur’un yanı sıra bir süre önce yine Gebze’den Ankara’ya yürümek isteyen BMİS işçilerine yönelik saldırı örneklerinde de gördük.”

 

  • Franco: Francisco Franco y Bahamonde, lakabı El Caudillo, demokratik cumhuriyetin yıkılmasıyla sonuçlanan İspanya İç Savaşı'nda milliyetçi güçlere önderlik eden İspanyol general ve devlet adamı. İç Savaş'ın ardından 36 yıl boyunca ülkeyi diktatörlükle yönetmiştir.

Basın toplantısına dair diğer detaylar yarın www.gebzehaber.net’te

 

emep-gebze-12.jpg

 

GEBZE HER ZAMAN GÖZAĞRIMIZ: İstanbul’daki sanayinin bir uçta Trakya ilçelerine, diğer uçta Kocaeli ve Sakarya ile ilçelerine taşındığını hatırlatıp Gebze’yi, “İşçi sınıfının yoğun yaşadığı, özgül örneklerinin yaşadığı yer” diye tanımlayan Akdeniz, “Siyaseti işçi sınıfı ve emekten yana kuran bir parti olarak da Gebze bizi her zaman gözağrımız” dedi. Akdeniz’e basın toplantısı esnasında EMEP İl Başkanı Arzu Erkan ve Gebze İlçe Başkanı Yusuf Akar eşlik etti.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.