Fabrikaların arasında 500 yıllık tarih
Kanuni Sultan Süleyman döneminde Bağdat’a yapılan seferler için kullanılan güzergâhın üzerinde bulunan ve Mimar Sinan tarafından inşa edilen tarihi köprü, mimari özellikleri sayesinde büyük sellerde bile zarar görmeden asırlardır sapasağlam ayakta duruyor
Kanuni Sultan Süleyman döneminde Bağdat Yolu üzerinde bulunan Dilovası’nda Bağdat ve Anadolu’ya yapılan seferlerin aksamaması için Mimar Sinan tarafından yaptırıldığı tahmin edilen tarihi köprü 4 asrı aşkın zamandır ayakta duruyor. Zamanında ordunun Dilderesi üzerinden sağlıklı bir şekilde geçmesini sağlayan köprü, mimari özellikleriyle de dikkat çekiyor. Köprünün hemen ön tarafına üçgen bloklar şeklinde inşa edilen dalgakıranlar, akıntıyla birlikte gelen molozları parçalayarak köprüye zarar vermesini engelliyor. Üstün bir mimari zekâyla tasarlanan köprü, büyük sellerden bile zarar görmeden günümüze kadar ulaştı.
“TARİHİ KAYNAKLARDA DA GEÇİYOR”
4 asrı aşkın zamandır burada yer alan tarihi köprünün Mimar Sinan döneminde yapıldığı bilindiğini aktaran Tarihçi-Yazar Recep Kankal, “Onun ismine atfen Mimar Sinan Köprüsü olarak söyleniyor. Bulunduğumuz mevki Dilovası ilçemizin Diliskelesi Mahallesi’nde ve şu anda da akmakta olan Dilderesi üzerinde olan bu tarihi köprü Kanuni dönemindeki Bağdat seferlerinin buradan yapıldığına istinaden Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü olarak da bölge halkı tarafından adlandırılıyor ve tarihi kaynaklarda da böyle geçiyor. Ancak Mimar Sinan yapısı olduğu her ne kadar net değilse de, İstanbul’daki Haramidere’deki tarihi köprüyle bunun birebir aynı olması ve Mimar Sinan’ın da Haramidere’deki köprüyü inşa etmesinden dolayı, benzerlikleri, mimari özelliklerinden dolayı da Mimar Sinan yapısı olduğu bu anlamda söyleniyor.
“ARAÇ TRAFİĞİNE KAPATILIYOR”
Asırlarca dayanıklılığı sağlayacak mimari özellikleri 16. yüzyılın ikinci yarısında böyle bir tarihi köprü, Kanuni’nin özellikle Bağdat seferine gideceği yerde kolaylık sağlanması ve buradan da sefer hazırlıklarını rahat bir şekilde sürdürülebilmesi için, derenin de o zaman debisinin yüksek olmasından dolayı da buradan kolayca geçip Anadolu seferlerini yapması için böyle uzun süre yaşayan bir köprü inşa edilmesi söz konusu olmuş” dedi. D-100 Karayolu’nun yapılmasından sonra köprünün biraz daha iç kesimde kaldığını kaydeden Kankal, “1972 ve 1973 seneleri arasında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından burası tadilat işleminden geçiyor. Tek yönlü olarak açık olan bu köprü, 1972’de yayalara açılarak araç trafiğine kapatılıyor.
“4 ASIRDAN FAZLADIR BURADA”
Hala daha köprünün yaya kullanımına açık ve Diliskelesi Mahallesi’ne giden istikamette olduğunu söylememiz mümkündür. Bulunduğumuz Dilderesi ise 12 kilometre uzunluğunda ve köprünün olduğu yer 11. kilometrede. 12. kilometrede Dilderesi Körfez’le buluşuyor. Buradan da Marmara Deniziyle bir araya geliyor. Burada geçiş güzergâhında köprü mahiyetinde herhangi bir yer yok. Bu güzergâhın da Bağdat Yolu olmasından dolayı böyle bir tarihi yapı buraya inşa edilmiş ve 4 asırdan fazladır burada olduğunu biliyoruz” diye konuştu.
Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.