Esas sorun kapitalist sömürü düzeni

Esas sorun kapitalist sömürü düzeni

Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesi’nde Kadın Komisyonu, 25 Kasım’da bir araya geldi. Başkan Pehlivan kadına yönelik şiddette esas sorunun kapitalist sömürü düzeni olduğunu söyledi.

Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesi’nde kadın üyeler, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde bir araya geldi. Petrol-İş Sendikası Gebze Şube Başkanı Eyüp Akdemir ve yönetiminin de katıldığı basın açıklamasında önce Başkan Akdemir tarafından genel bir değerlendirme yapılıp şubenin 25 Kasım’a dair açıklaması okundu. Petrol-İş Gebze Şube Basın Komisyonu’nun 25 Kasım açıklaması ise komisyon başkanı Beriha Pehlivan tarafından yapıldı. Pehlivan, “ Kadının düşmanı erkek değil, erkeğin düşmanı kadın değildir. Esas sorun kapitalist sömürü düzenidir. İnsani ilişkilerini bozup yozlaştıran kapitalist sömürü düzenidir. Kadına şiddeti lanetlediklerini tekrarlayıp duran egemenlerin yaptıkları bunun kanıtıdır” dedi. Pehlivan açıklamasında şu görüşlere yer verdi: 

 “Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü. Ne yazık ki dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de kadına yönelik şiddet artarak devam ediyor.    
932 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ 
Her 25 Kasım’da olduğu gibi bu sene de siyasi iktidarın temsilcileri, yetkili isimler kadına yönelik şiddeti lanetleyen konuşmalar yapıyorlar, temennilerde bulunuyorlar. Ama etrafımızı saran şiddet yok olmuyor, kadınlar şiddet görmeye, öldürülmeye devam ediyor. Ülkemizde son üç yılda 932 kadın öldürüldü. 2019’un ilk on ayında 299 kadın cinayete kurban gitti. 
Peki neden? Neden kadınlar şiddet görmeye, evlatlarının gözü önünde, sokak ortasında öldürülmeye devam ediyor? 
Çünkü işçileri sömürerek ayakta duran sermaye sınıfı, yaşadığımız topluma hâkim olan erkek-egemen zihniyeti körükleyip besliyor. Erkek ezen cins, kadın ezilen cins olmaya devam ediyor. 
YAPTIKLARI BUNUN KANITIDIR 
Bir sınıf olarak patronlar, birlikten kuvvet doğacağını çok iyi biliyorlar. Bunun için biz işçilerin, işçi sınıfının birliğini dağıtmaya çalışıyorlar. Bizlere toplumsal roller biçiyorlar. Erkeğin kadından üstün olduğunu, kadınların pasif ve korunmaya muhtaç olduğunu söylüyorlar. Erkeği kışkırtarak, kadını erkeğin şiddetinin kurbanı haline getirerek bizi birbirimize düşmanlaştırmaya uğraşıyorlar. Yaptıkları hedef şaşırtmaktır. Kadının düşmanı erkek değil, erkeğin düşmanı kadın değildir. Esas sorun kapitalist sömürü düzenidir. İnsani ilişkilerini bozup yozlaştıran kapitalist sömürü düzenidir. Kadına şiddeti lanetlediklerini tekrarlayıp duran egemenlerin yaptıkları bunun kanıtıdır.
SİYASİ İKTİDARA DAYANIYORLAR  
Patronlar işyerlerinde kadın işçilere daha düşük ücretler veriyorlar. Angarya işleri kadın işçilere yaptırıyorlar. Kadın işçilerin kreş, emzirme izni gibi yasal haklarını gasp ediyorlar. Ucuza çalıştırdıkları kadın işçileri kriz zamanlarında kapı önüne koymaktan, kadın işçiler direnişe, mücadeleye katıldığında onları aşağılamaktan geri durmuyorlar. Patronlar tüm bunları yaparken sırtlarını siyasi iktidarlara dayıyorlar.
SİNDİRMEYE ÇALIŞIYORLAR 
İktidarlar kadına ikinci sınıf insan, çocuk doğuran makine gözüyle bakıyor, kadınları aşağılayıp horluyorlar. Ayrıştırıcı, kışkırtıcı bir dil kullanıyorlar. Cinsiyet eşitliğini toplumsal bozulma sayıyorlar. Toplumu, erkeğin geleneksel rolünü oynamaya devam edeceği, kendini egemen cins olarak göreceği, kadını ezeceği biçimde şekillendirmeye çalışıyorlar. Geleneksel kalıplar içinde ezilen kadının pasif ve edilgen olmasını istiyorlar. Toplumu yapay temelde kutuplaştıran, kin ve nefreti körükleyen iktidarların varlığı, kadına şiddetin artmasına neden oluyor.  
KORKU DUVARLARINI YIKIYORUZ
Ekonomik krizin faturası işçi sınıfına kesiliyor, yoksulluk artıyor, emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor. Çığ gibi artan işsizlik milyonları çaresizliğe itiyor. Psikolojisi bozulan ve cinnet geçiren kimseler, erkek egemen zihniyetin kutsandığı koşullardan da güç alarak dehşet saçıyorlar. Medya ise kadına yönelik şiddet haberlerini kadınları korkuya sürüklemek için döne döne servis ediyor. 
Oysa biz emekçi kadınlar korku duvarlarını yıkıyoruz. Şiddete, tacize, tecavüze, yok sayılmaya, aşağılanmaya boyun eğmeyeceğiz diyoruz. 
EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET 
Bizler Petrol-İş üyesi kadınlar olarak mücadeleyi yükseltiyoruz. Erkek işçi kardeşlerimizin bu mücadelede yanımızda yer almasını sağlıyoruz. Sendikamız son dönem toplu iş sözleşmelerinde “Kadın Erkek Eşitliğine Dair Düzenleme” maddelerine yer veriyor. İşyerlerinde fiziksel, psikolojik, sözel ve cinsel her türlü şiddetin önlenmesi için gerekli önlemlerin alınmasını sağlıyor. Kadın ve erkek çalışanlar arasında ücret eşitliği için “eşit işe eşit ücret” prensibine sahip çıkıyor. 
EN ÖNDE BİZ OLACAĞIZ
Sorunlarımızın çözümü yolunda yanımızda olan tüm merkez ve şube yöneticilerimize, Petrol-İş üyesi erkek sınıf kardeşlerimize teşekkür ediyoruz. Petrol-İş’li kadınlar olarak kadına yönelik şiddetin, çifte ezilmişliğin, sömürünün son bulması için mücadelede en önde biz olacağız, en kararlı biz olacağız ve er geç mücadelemizi zafere taşıyacağız diyoruz.
Kadına şiddete hayır!
Yaşasın emekçi kadın dayanışması, yaşasın işçi dayanışması!”ani-001.jpgkadin-kollari.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.