‘’En Kötü Senaryoya Hazırlıklı Olunmalı"
Kocaeli Üniversitesi'nden Prof. Dr. Irmak'tan Marmara Depremleri Uyarısı: "En Kötü Senaryoya Hazırlıklı Olunmalı"
Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahir Serkan Irmak, Radyo Ki’nin Güne Bakış programına konuk olarak Marmara Bölgesi’ndeki deprem riskini ve alınması gereken önlemleri değerlendirdi.
Kocaeli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Tahir Serkan Irmak, Marmara Bölgesi'ndeki artan deprem aktivitesi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Irmak, son haftalarda Balıkesir’de yaşanan depremlere dikkat çekerek, Balıkesir ve çevresinin tektonik olarak aktif bir bölge olduğunu belirtti.
BALIKESİR DEPREMLERİ VE YAPILARIN ÖNEMİ
Prof. Dr. Irmak, 10 Ağustos 2025’te gerçekleşen depremin komşu fay hattını harekete geçirmesi sonucu Sındırgı depreminin yaşandığını aktardı. 6.1 büyüklüğündeki bu tür depremlerin normal şartlarda büyük yıkımlara yol açmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Irmak, bu depremlerin zayıf yapıları fark etmemizde önemli bir rol oynadığını ifade etti. Ayrıca, sosyal medyanın da deprem konusunu sık sık ve doğru bir şekilde gündemde tutmasının gerekliliğini dile getirdi.
MİKRO DEPREMLER BÜYÜK FELAKETİ ENGELLEMEZ
Yaşanan mikro depremlerin anlamı sorulduğunda ise Prof. Dr. Irmak, bu depremlerin fay hattındaki enerjinin yalnızca çok az bir kısmını boşaltabildiğini, büyük bir depremin mikro depremlerle önlenemeyeceğini söyledi. Ancak, mikro depremlerin iyi bir şekilde izlendiği takdirde büyük bir deprem öncesi haberci olabileceklerinin altını çizdi.
MARMARA’DA UZUN SÜREDİR BOŞALMAYAN ENERJİ
Prof. Dr. Irmak, en kritik uyarısını Marmara fay hattı için yaptı. Fay hattının boşaltması gereken enerjiyi uzun zamandır boşaltmadığını ve önümüzdeki yıllarda bu enerjinin boşalmasını beklediklerini ifade etti. Büyük depremlerin ardından zincirleme depremlerin yaşanabilme ihtimalinin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirterek, depremlerle alakalı en kötü senaryoya hazırlıklı olunması gerektiğini söyledi.
ULAŞILABİLİRLİK VE İZLEME SİSTEMLERİ VURGUSU
1999 depreminin ardından halkın bilinçlendiğini ancak bu farkındalığın zamanla azaldığını belirten Prof. Dr. Irmak, kentsel dönüşüm ve güçlendirme kredisi gibi sistemlere halkın zor ulaştığına dikkat çekerek bu sistemlerin daha ulaşılabilir olması gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Irmak, Marmara Denizi’ndeki deniz altı sensör sistemine de değinerek, bu sistemin fay hatlarını tarama konusunda önemli bir rol üstlendiğini ve sayılarının artırılması gerektiğini belirtti.
SAĞLAM BİNALAR, PLANLI ALTYAPI ŞART
Bireylerin güvenliği için öncelikle binaların sağlam olması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Irmak, acil durum planının önemini vurguladı. Kurumların da toplumu ve altyapıyı koruma altına alacak çalışmalar yürütmesine ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Mevcut yapı ve altyapıların yeni yönetmeliklere göre yapılması ve eski yapıların yenilenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Son olarak Prof. Dr. Irmak, deprem anında alternatif yol seçeneklerinin olması gerektiğini, aktif olarak kullanılan yolların ve köprülerin ise düzenli olarak izlenmesi ve takip edilmesi gerektiğini ekledi.
DEPREM BİLİNCİ "COĞRAFYANIN KADERİ"
Prof. Dr. Irmak, depremler konusunda coğrafyanın kader olduğuna değinerek, deprem bölgesinde yaşama bilincinden hareketle bu koşullara uyum sağlanması gerektiği mesajını verdi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.