EN İYİ Mİ EN ÇOĞU MU?

EN İYİ Mİ EN ÇOĞU MU?

41 yıllık eğitimciyim.Bizim kuşak lise sonrası ;2  veya  3 yıllık eğitim enstitülerinden mezun oldu.Kuşağımız aynı zamanda hem okuyup hem çalışan kuşaktı.

Nerede mi çalışırdık.Köyümüzde tarlada harmanda..Kasabada ,şehirde inşaatta..Kahvede ,lokantada.Evimizin işinde.Kamyon kamyon tuğla boşaltıp meşin futbol topu alıp oynayan çocuklar, gençlerdik.
Gazoz ,su,sımışka satar ailemize destek olurduk.Kimi ayakkabı boyacılığı yapardı.
Tahta zeminli ,büyük sobalı kalabalık sınıflarda korku kúltürü içinde öğretmenin emrine uyarak yetiştik.Cumartesi yarım gün okula giderdik.
Özgür birey, eleştirel yaklaşım ,fikir beyan etme bizim öğrenciliğimizde hak getire.
Terminolojide bu terimler keşfedilmemişti!
Okul hakkında, öğretmen hakkında; veli ,öğrenci hić bir surette konuşamazdı.
Herkes kendi işine bakardı.
Öğrenci talebe idi talep ederdi.
Şimdi öğrenen de değil ya öğretilen oldu.
Öğretmen katı idi fakat saygındı.
Toplumda özel yeri vardı ve bu meziyetini koruyordu.Örgütlü idi öğretmen.
Dünya ve ülke meselelerine kafa yorardı.
.......
Şimdi ne oldu.?
Köy kalmadı gidip çalışalım.Doğru..
Oku oku oku ...Eskiden ortaokul ,lise mezunu 
iş bulurken  özellikle devlette şimdi doktoralı gençler işsiz. Nüfus yoğunluğu ,mezuniyet çokluğu "eğitimde ekonomik plansızlık"vb.üniversiteli işsizlik oranını artırdı.
.....
Bizim zamanın sınıfları kalabalıktı.
Öğretmen otoriterdi ,sertti.
Velimiz ögretmen  ve okul hakkında yorum yapamazdı.Teknoloji yok denecek kadar yoktu.
Kara tahta, kara önlük ..Disiplinli yaşam..
.Adam olmak için okumak şiardı.
Günümüzdeki imkanların çoğu çocukluğumuzda hemen hemen yoktu..
Görsel ,yazılı basın, romanlar ,sinema, tiyatro kültürü bugünkü kadar yaygın deģildi.
O dönemin Köy Enstitüsü mezunları ülkemizin yazarı ,şairi ,ressamı ,sanat ve kültür önderleri oldular.
Peki şimdiki öğretmen yetiştiren kurumlardan bu düzeyde ve bu denli nitelikli sanat ve kültür önderleri niçin çıkmaz?
....
Köy ...Tarım..Hayvancılık...Şu veya bu nedenle bitme noktasında olunca kente göç eyledik.
Köy okulları birer birer kapandı.
Bayrağımız  dalgalanmaz,andımız ve İstiklal Marşımız okunamaz oldu.
Ki ANDIMIZI okumak  suç sayılır oldu.
Kentli olmadık/olamadık maalesef.
Kent levhalarının adı altında önce gecekondulara sonra apartman kondulara terfi ettik fakat halen aynı alt kültür yapımızla.
Nereden mi biliyorum?
 Yöre derneklerinin analizini yapın.
 Geldiğimiz ilin değil ilçenin o da yetmez köyün derneğini de kurarak kümelendik.
Ahh çekerek geçmişimize hasretle..
.........
Köy Enstitüleri "usta -çırak "ilişkisi ile üretim için eğitimi ülke sathında temellendirildi.
Kalkınma; ağırlıklı köy nüfusu ,tarım ,
hayvancılık vb.üzerine kurulu ekonominin gelişmesine öncelik ve öncülük  getirdi..
Niye mi kapandı ? Başka bir başlık konusu.
........
Yerine getirilen sistem daha iyisi miydi?
Sonuç ortada..
Ne yapılmalı ?Aslında derdimiz bu olmalı...
.....
Düne göre bugün imkanlar daha geniş en fakirinden en zenginine...
Dün de fakirlik zenginlik başka formatta mevcuttu.
Aile bağı vardı.
Çocuklar laf söz dinliyordu.
Öğretmenler; ülke ve ulus sevdalısı ,
işini en iyi en verimli yerine getirme gayretindeydi.
Şimdi ne mi oldu? Her şey maalesef PARA oldu ...
Önce para değil hizmet aşkı vardı.
.......
Modernizm ve çağdaşlık adı altında "şalvarlı ağalık"yerini "kravatlı efendilik"dönemine bıraktı.
Devran yine devranını sürenlerin.
Tarlasını süren ürününü toplayamaz oldu çünkü!
Sözüm ona çağdaş dünya adalet ,
eşitlik,hak ,hukuk anayasaları yazdı ve evrensel insanlıktan dem vurulur oldu.
Düne göre ilerleme olsada insanlık hukuku ve esitliği tüm kıtalara ve bireylere inebildi mi?
Benim bildiğim güçlü olanlar güçsüzleri  hep ezer durur ve düzenini korur.
......

Teknolojiyi üreten insan ,tüketim çılgınlığının mahkumu oldu.
Mutsuz,umutsuz,aman sendeeee durakları dolup taşıyor.
Emeğe saygı yok.
Ana babaya.saygı yok.
Öģretmene maalesef saygı yok.
Burada  anne ,baba öncelikli aile içi terbiyenin gereğini yerine getirerek ;öğretmen de akademik şahsiyetiyle makyajsız ve ambalajsız yalansız bir iletişim gerçeği içinde görevini yapmalıdır.
.......
Dünyanın her yerinde program adları her ne olursa olsun totaliter eğitimin amacı ; hiç bir zaman bir görüşün aşılanması olmamıştır amaç her hangi bir görüş oluşturma kapasitesini yıkmaktır.(Hannah Arendt)
......
Sözün özü ;
Kaynakları hızla tükenen bir dünyada çocuklarımıza her şeyin
 "EN İYİSİ"yerine ,
"EN ÇOĞUNU"vermek için mi çabalıyoruz..?
Ve bunun sonuçlarını da birlikte yaşıyor sonra dönüp çare arıyoruz.
Kirletme denizi ki yüzebilesin..

En iyisi; samimi ve sahici, kendimiz olmaktır.

Murat KAYA
23.01.2020
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.