En doğru formül  iktisadi teşekkül

En doğru formül iktisadi teşekkül

Gebzespor Başkanı Resul Tat ile Gebzespor’un yarınlarını (da) konuştuk. Başkan Tat, “şirketleşme” olasılığında kamu işbirliğinde, Gebzespor’un “ortak değer” yapısına zeval getirmeyecek modeli, iktisadi teşekkülü önerdi ve savundu..

Gebzespor Başkanı Resul Tat ile Gebzespor’un yarınlarını (da) konuştuk. Orta veya uzun vadede sporun diğer dallarını da tasarladıklarını belirten Başkan Tat, “şirketleşme” olasılığında ise kamu işbirliğinde, Gebzespor’un “ortak değer” yapısına zeval getirmeyecek modeli savundu..


 

1955 yılında kurulan Gebzespor profesyonelliği 1984’te kurulan 3’ncü Lig’e merhum başkanı Şendoğan Tezyüksel ile İlhan Özler, Mustafa Kırcalı ve Turan Nalbant’ın Anadolu Bankası Gebze Şubesi’nden son gün edindiği 15 milyon liralık kredi teminatıyla bu lige kabul edilerek edindi.

 

21 sene sonra; 2005 – 2006’da Şevki Demirci’nin kulüp başkanlığı döneminde 2’nci Lig’e yükseldi. Mali sıkıntılardan ötürü 2010-2011’de 3’ncü Lig’e; 2012-2013’te Bölgesel Amatör Lig’e düştü. 2017-2018’de Yusuf Öztürk’ün başkanlığı döneminde 3’ncü Lig’e yükseldi, 2018-2019’da yine BAL’a düştü. 2019-2020’de sezonu altıncı sırada tamamladı. 2020-2021’de pandemi faktörlü hızlandırılmış lige, mevcut statüsünü koruyup katılmama kararı aldı. 2021-2022’de ıskalanan grup liderliği ve olası şampiyonluğun ardından 2022-2023’te sezonun 7’nci haftası sonunda liderle puan puana, averaj farkıyla ikinci ama zirve ortağı…

 

Dünü özetle girizgâhtaki gibi olan, günümüzde şampiyonluk kovalayan Gebzespor Başkanı Resul Tat ile Gebzespor’un yarınlarını (da) konuştuk. Orta veya uzun vadede sporun diğer dallarını da tasarladıklarını belirten Başkan Tat, “şirketleşme” olasılığında ise kamu işbirliğinde, Gebzespor’un “ortak değer” yapısına zeval getirmeyecek modeli savundu..

 

 

 

 

 

-        Spor kulüplerinde şirketleşme konuşulan, yer yer uygulanan bir metot. Gebzespor’un gündeminde var mı veya sizce şirketleşme Gebzespor için doğru tercih olur mu?

 

-        Gebzespor bu kentin ortak değeri. Şirketleşme olacak olsa dahi Gebze’nin sosyal hayatında yeri olan kurum ve kişiler üzerinden böyle bir yapı kurmak gerek. 3-5 kişiye ait bir şirketleşmeyi arzu etmem. Ortak değeri koruyacak bir yapılanma olması lazım. Örneğin; Darıca Gençler Birliği, şahıs şirketidir. Bence Gebzespor için doğru, uygun, isabetli model değildir. Belediyeye, ticaret odasına hisse verir kentin sosyal hayatına malolmuş kişiler ile bu sayıyı çoğaltırsan Gebzespor’un kentin ortak değeri olduğuna dair yapıyı korumuş olursun.

 

-          Örneğin; kamu olarak kulübe destek oluyorum. 3’ncü Lig’e yükseltiyorum ve kulüp değer kazanıyor. Burada kamusal destek ve kazanç var. Öte taraftan; şirket benim. Takım 3’ncü Lig’ e yükselirse değer kazanıyor. Şahsi değil kamusal destekle o başarıyı edinmiş olsa dahi karı şirkete, şirketin sahibi kişiye oluyor.

 

-         Avrupa’da da adam şirket alıyor ama orada aşmışlar olayı. Takımın geliri var. Büyürken kamusal destek alıp şahıs şirketine bu yapıyı verdiğinde üst lige çıktığında takımı satarsan, para cebinde kalır.

 

-        Şirketleşme halinde başkan ve yönetimi, yönetim kurulu mu atar? Yönetim yine seçimle mi belirlenir?

 

-        Önerdiğim ve savunduğum şekilde şirketleşirsek kongreler ve seçim yine üye tabanlı olur. Bu tip şirketleşmede tüzel kişilik korunuyor ve ikisi birlikte hayatını sürdürüyor. İki tür var. Biri iktisadi teşekkül, diğeri şirketleşme. İkisi birbirinden farklı. Biz de dernek statüsünü koruyup ** iktisadi teşekkül mü yaparız, şirketleşme mi yaparız, bilemiyorum ama bence doğru tercih iktisadi teşekkül. Fenerbahçe de şirket ama şakır şakır kongresini yapıyor.

 

-        Gebzespor Kulübü, sıfatı tanımı üzerinde spor kulübü ama sadece futbolla konuşuluyor?

 

-        Orta veya uzun vadede sporun diğer dallarına yönelme düşüncemiz var. Bizim altyapıyla ilgili de bazı sorunlarımız var. Tesis, yer sorunumuz var. Ama bununla alakalı ek spor dalları açma noktasında da düşüncemiz var. Önceliğimiz tabi ki Gebzespor’un BAL’dan kurtulması.

 

-        Dengede götürme konumumuz biraz onunla alakalı. Kentin sportif başarı beklentisini biraz zamana yayma şansımız olsa 5-6 senelik planlama yaparsın. Ama ikisini dengede götürmeye çalıştığımız için ister istemez bazı şeyler eksik kalıyor olabilir.

 

-        Ekonomi başta olmak üzere malum sorunları yaşadık. Çözümde tıkandığımız zamanlar oldu. Temelinde Gebze’nin kentleşememesi olduğunu söyleyebilir miyiz?

 

-        Bunu sadece kentleşmemeye bağlayamazsınız. Sadece Gebzespor’un sorunu değil ki. Eskişehirspor, Karşıyaka, Bursaspor da sıkıntı yaşanıyor. Bu sorunları Süper Lig kulüpleri de yaşıyor.Tabi ki planlamanı doğru yapmalısın. Nihayetinde burası bir organizasyon. Ayağını yorganına göre uzatmazsan olmaz. Şampiyonluk hedefiyle bir takım kurarsın. 15-20 milyon TL bütçe ile yola çıkar ama şampiyon olamazsın. Bu sefer borçlar gelir ayağına takılır. Kulüpler böyle batıyor zaten. Nihayetinde doğru yapılanma ve planlama ile alakalı.

 

-        Şahsınızın başkanlığındaki mevcut yönetimin ekonomik durumu nedir?

 

2012.jpg

 

-        Kulüplerin sıkıntı yaşadığı nokta, gelirle gideri dengeleyememesi. Şampiyonluk mücadelesi vereceğim diye transferlerde bütçeyi şaşırdığında Fenerbahçe, Trabzonspor dâhil tüm spor kulüpleri bu sorunları yaşıyor. Gebzespor’da geçmişte bu sorunu yaşadı ama bizim dönemimizden kaynaklı bir borç yok. Bu sezonda da, Gebzespor’u yük altına sokacak hiçbir icraatımız yok. Ayağımızı yorgana göre uzatmaya, gelir gider dengemizi korumaya çalışıyoruz. Ne kamuoyuna, ne üçüncü şahıslara, ne futbolcularımıza borcumuz yok.

 

-        Kulübün imajını düzeltmeye dair çabamız oldu ve geçen sene bunu başardık. Geçmişten kaynaklı pek çok sorundan ötürü düne kadar birçok sporcu bize gelmez istemezken bugün tam tersi durum söz konusu. Kulübün imajını düzelttik, bunu da sportif başarıyla taçlandırmak gerekiyor.

 

-        Günümüz itibariyle, futbolcuların da transfer tekliği geldiğinde tercih ettiği bir kulüp müyüz?

 

-        Futbolcu taraftarı olan kulübe, camiaya gelmek ister. Vitrin burasıdır. 300 kişiye oynamak mı, 10 bin kişiye oynamak mı? Başakşehir yerine Fenerbahçe’yi tercih edersin örneğin, futbol seyirciyle güzel çünkü ve bu futbolcu için de geçerli. Gol attığında veya takımı gol attığında taraftara koşmak, tribüne dokunmak ister. Futbol o şekilde zevkli gelen bir oyun. Kulübümüzün futbol camiasında bir albenisi var, o konuda bir sıkıntımız yok. Bu da kulübe olan güvenin artmasıyla alakalı. Oyuncularımız da, futbol camiası da kulübe güveniyor. Futbolcularımıza 2’nci Lig Kulübü’nün dahi sunamayacağı imkanlar sunuyoruz. Kaldıkları yer, saha, tribün zenginliği itibariyle sunduğumuz imkanlar Süper Lig kulüplerinin bazılarında dahi yok. Başakşehir maçına gittim, 500 seyirci vardı. Biz BAL’da 5-6 bin kişiye oynuyoruz.

 

İktisadi Teşekkül:  İktisadi Devlet Teşekkülü, sermayesinin tamamı devlete ait, iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulan, kamu iktisadi teşebbüsüdür. Türkiye'de İktisadi Devlet Teşekkülleri TBMM adına Sayıştay'a bağlı Yüksek Denetleme Kurulu tarafından denetlenmektedir. (Kaynak: Vikipedi)

 

  

 

 2011-001.jpg

 

STATÜ SIKINTILI: Resul Tat, “BAL statüsünde gerçekten sıkıntı var. Şampiyon olsan da yükselemiyorsun. Play off sıkıntılı. Zor bir lig. 3’ncü Lig’i hedefleyen birden fazla kulüp oluyor gruplarda. Bu lige düşmek kolay, çıkması zor” dedi.

 

 

**

“GENÇ BULUP OYNATALIM” BİR KAHVE SOHBETİ!

 

Futbol iyi oyuncuyla oynanıyor

 

2014-001.jpg

 

-        Mevcut dönemin futbolcu transferi politikasını değerlendirir misiniz? Çok konuşulur. Gebzespor altyapısından futbolcu yetişiyor mu?

 

-        Bizim burada, futbolun farklı etkenleri var. Takım olmak, inanmak, sorunlu yapıda olmamak. İşin içinde sorun var. Genç profilli 30 kişiyi yönetmeye çalışıyorsunuz. 30 genç insanın ihtirasları, zaafları, arzuları var. Burada tesiste kalanlar var, özel hayatları var. Bu yapıyı şampiyonluk hedefine odaklandıran takımlar başarılı oluyor. Ama tabi ki futbolda iyi oyuncuyla oynanıyor. Yani dengede bir şey bu. Halk arasında hep vardır: ‘Genç oyuncuları bulalım, ortaya çıkartalım.’ Bu bir kahve sohbeti. Şöyle söyleyeyim: Futbol iyi oyuncuyla oynanıyor. Sahada iyi bir takım kurar, iyi bir yapılanma yaparsan başarı edinirsin. İkisini dengeli yaparsan iyi bir şey olur. Genç yetenekleri kazandıran kulüp olabilir mi, çıkar ama 10 bin taneden bir tane çıkar. 10 binden bir tane bulana kadar..

 

-        Türkiye’de gençlerle yola çıkıp başarı edinen bir kulüp var mı, ben hatırlamıyorum. Ne Süper Lig ne 1’nci Lig’de. Şimdi gençlerle çıkan Yeni Malatya, Bursa, Eskişehir küme düşüyor. Futbol iyi oyuncuyla oynanıyor. İyi oyuncunun da bir piyasası oluyor. Kendisinin de iyi oyuncu olduğunu hissediyor ve ona göre beklentisi oluyor.

 

-        Sezon öncesi aynı grupta yer aldığımız İnegöl Kafkasspor’un Umut Pusat’ı 1.2 milyon TL’ye transfer ettiği/edeceği konuşuldu. Bu sezon kadrolarında ismine denk gelmedik ama konusu edildi. BAL’da böylesi rakamlar, biraz fahiş değil mi?

 

-        Bizim öyle rakamlarda futbolcu transfer edecek durumumuz yok. Öte yandan yıldızlar topluluğu kurduğunda, başarı gelecek diye garanti durum yok. Biz bu sene takım olgusunu, ruhunu çok önemsedik. İkisini bir arada yapmaya çalıştık. Bir ayağı eksik kaldığında olmuyor. Takımın ruhu, arzusu olacak. Takımla aynı hedefe odaklanman gerekiyor. Taraftarın yanında olması gerekiyor. Kent, yerel basın yanında olmalı. Bunların hepsi etken. Bu kenetlenmeyi yaparsan başarı geliyor. Biz de buna çaba sarf ediyoruz. Amacımız kentin ortak değerine sahip çıkmak.

 

-        Yine sorunuza gelince; her oyuncumuz değerli. Bize göre hepsi bir yıldız. Ama astronomik rakamlarla transfere dair bütçemiz de yok. Biz kendi gelirimize göre, kulübün geleceğini ipotek altına alacak yanlışlara düşmeden hareket ediyoruz. Ben kulüple ilgili senet imzalamam, çek vermem. Paramız varsa oyuncu alırız, paramız yoksa da kendi yağımızla kavrulmayı tercih ederiz. Kulübün geleceğini ipotek altına alacak bir tablo oluşturmak bana zul gelir. Öyle bir şey bizde olmaz. Bu kentin takımına bizden sonra yarın başka bir arkadaşımız sahip çıkacak. Böyle bakıyoruz.

**              

 

Özetle, “Ağzı olan konuşuyor” dedi!

 2013.jpg

 

 

 -        Gebzespor sezona çok iyi başlayıp sürdürse dahi hemen öncesindeki hazırlık sürecinde edindiği yenilgilerden sebep, o maçları izlemeyenlerin dahi skor üzerinden eleştirilerine hedef oldu. Ne demek istersiniz?

 

-        Takımımızı kurarken, hazırlık döneminde teknik boyutu çok ağır idmanlar yaptık. Süreç içinde artısını da görmeyi sürdüreceğiz. Hazırlık maçlarında sonuca çok odaklanmadık. Bütün oyuncularımızı denedik. Skor veya sonuç başarısına değil oyuna odaklandık. Mesela Tirespor’a 2-0 yenildik. Tirespor ligimizin en iyi kadrolarından birine sahip. O maçta en az 7-8 pozisyonumuz vardı. Oyun üstünlüğü bizdeydi ama atamadık. Adamlar bir iki kere geldi, gol attı. Bazı maçların böyle hikâyeleri olur ama biz o maçta oyunumuza baktık. Çok iyi mücadele ettikleri için oyuncularımızı tebrik ettik.

 

-        Bazı seyircilerin başka bir haleti ruhiyeleri var. Dertleri Gebzespor’un başarısı değil. Gebzespor üzerinden oluşturdukları kimlikle alakalı, başka bir ruh yapısına bürünmüşler.

 

-        Ben işin şov kısmına gitmiyorum. Taraftara şirin gözükme gibi bir çabam yok. Kulübün başarısını daha çok önemsiyorum. Seyirciye şirin gözükmek için ne yapılması gerektiğini bilen bir insanım ama öyle bir düşüncem yok. Seyirciyi göre de takımı yönetmiyorum. Biz işimizi yapacağız. Taraftar da takımına iyi günde kötü günde sahip çıkacak. Bu uzun bir maraton. 26 maçlık bir serüven. Yenileceğimiz maçlar da olacaktır ama gerçek taraftar takımına sahip çıkan, katkı sunan, itici güç olandır. Bu anlamdaki taraftar başımızın tacı ama takımı sürekli olumsuzluk, en ufak bir şeyde kırgınlık yaratıp kötü hava estirmeye çalışanlar var.

 

-        Bazen basındaki arkadaşlarımın da bu tarz haberlerini görüyorum. Kendileri bilir. Adam yazmış: ‘Hazırlık maçına kırmızı formayla çıkmışlar.’ Galatasaray pembe formayla çıkıyordu. Hazırlık maçında topçuya gerçek formasını ilk resmi maçta motivasyonu daha fazla artsın diye giydirmezsin. Hazırlık maçları sürecinde asıl forma eskimesin diye hazırlık maçı forması yapılır. Rengi de farklı olur. Bütün kulüplerde olur. Sen eleştiri yapıp boş konuşmak istedikten sonra yazarsın. Onu da sahiplenen bir görüş çıkar.

 

-        Onu niçin yazdıklarını da biliyorum. Demagojiye girmek istemiyorum. Bu kentin ortak değerine sahip çıkacaksın. Bütün yöneticilerimiz az çok elinden gelen çabayı gösteriyor, fedakârlık yapıyor. Bu hedef doğrultusunda basın, seyirci, kent ayağı hepsi birliktelik oluşturabilirse başarı gelir. Bu anlamda herkese kapımız da, gönlümüz de açık. Abuk subuk, işin realitesini görmezden gelerek olmaz.. ‘Burası sanayi kenti, 13 OSB’ falan. Hani, yok öyle bir şey. Neye göre konuşuyorsun? Elimizdeki imkânları pozitif kullanmakla alakalı, desteklerimiz ve imkanlarımız ölçüsünde ne yapabileceğimize bakıyoruz.

 

-        Tam da bu mevzuda; İstanbul’un hemen kıyısında yer almak ve bağlı olduğumuz ilden de ruhen ayrışık olmamızdan sebep, kötü bir coğrafi lokasyonda yer aldığımızı düşünüyor musunuz?

 

-        Bu 13 OSB şimdi Rize’de, Trabzon’da olsa Sivas’ta olsa kenti sahiplenme anlamında iyi sonuç ortaya çıkar. Trabzon futbolla özdeşleşmiş ve takıma da öyle sahip çıkıyor. Gebze’de onu sağlayamamışız. Adam Gebze’nin yerlisi, ‘Takımına sahip çık’ diyorum, umurunda değil. Burada sanayi var ama adam İstanbul’da oturuyor ve kendini Gebzeli saymıyor ki. Gebzespor, Gebze umurunda değil.  Gerçekler üzerinden, seyirci bunu görmezden geldiğinde ben ona kızıyorum. Basının da o yönüne kızıyorum. Hep şunu diyorum. Bu işin güzel yönlerini ön plana çıkartalım. Seyircime de aynı şeyi söylüyorum. Yarın öbürgün buraya beş başkan adayı çıksın, ‘Bu işi daha iyi yapacağım’ desin. Öyle bir tablo oluşturmaya çalışıyorum.

 

-        Aksi halde seyirci; gelen yönetime, yöneticiye çemkir. Kardeşim o zaman da bu takım yerden kalkmıyor. Şöyle bir tablo var. Riski göze alarak bu işe soyunduk. İşin realitesi görmeli.

 

 

 

 

 

**

 

İnkılap’tan iki transfer

yaptık. Hiç pişman değiliz

 

-        Geçen sezon grubumuzda yer alıp direk küme düşen İnkılapspor’dan iki transfer çok tartışıldı. Doğru bir tercih miydi?

 

-        Tabi ki futbolun içinde eleştiri olacak  ama İnkılapspor transferinde yorumları bilmeden yapıyorlar.. Bu çocukların ikisi de 20 yaş grubunda. Kulübede de 20 yaş grubundan 5 futbolcu bulundurmak zorundayız. Kadroya yazmalısın. O gençler de izlediğimiz gençler. Kulaktan dolma almış değiliz ve  iki oyuncumuz da A takımı zorlayan pozisyonda. Biri Fenerbahçe altyapılı. Küme düşmüş takımlarda da çok iyi oyuncular olabiliyor. 20 yaş grubunda sınırlı sayıda oyuncu profili var. Aldığın genç oyuncu da takımı zorlasın. Genç takımdan oyuncu tercih etme halinde, takıma girme şansı neredeyse hiçbir şekilde yok. İnkılapspor’dan her iki transferimizde de hiç pişman değiliz.

 2010.jpg

 

 

 

Başkan Resul Tat, İnkılapspor’dan transferimiz Baran Toprak ile.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.