DİSK’ten Farplas’a dayanışma ziyareti

DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş Sendikası’nda örgütlenen ve hakları için direnişe geçen Farplas işçilerinin direnişi devam ediyor. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, konfederasyon yönetimi ile bağlı sendikalar direnişe destek vermek için  TOSB’da Farplas önünde bir araya geldi. Yüzlerce işçinin destek verdiği eylemde işçiler yürüyüşlerle alanı doldurdu.

Eylemde konuşan Birleşik Metal İş genel Başkanı ve DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, konuşmasına dayanışmaya gelen işçileri selamlayarak başladı. Türkiye’de işçilerin örgütlenme konusunda yaşanabilecek en büyük sıkıntıları yaşadığına dikkat çeken Serdaroğlu şunları kaydetti:

“Farplas bunların son örneği. Son 1 yıl içerisinde onlarca fabrika aynı sorunu yaşadı. Onlarca iş yerinde insanlar sendikalaşmak için, DİSK’li olmak için her yürlü saldırıyı göze alarak yola çıktılar. Yollarını sadece iş veren kesmiyor. Bu devleti yönetme iddiasında olanlarda aynı anlayış ile davranıyor. 1 ay önce burada bir hukuk cinayeti, bir insanlık suçu işlendi. Onları teşhir etmek için buradayız. Bu çatıda çevik kuvvet polisi işçileri hakaret ederek “atın kendizi aşağıya” diye tahrik ederek ölüme cinayete birinci derecede teşebbüs etmiştir.

55 yıl olmuş bu fabrika kurulalı. Küçük bir atölyeden bugün devasa bir şirkete, milyarlarca liralık mal varlığına ulaşmış bir şriket. Ne ile yaptılar bunu? İçinin emeğiyle, alınyeriyle. Bu alınterini emeği çalarak yaptılar.

4 bin 250 lira asgari ücreti günlerce propagandasını yaparak açıklayan hükümet 1 ay sonra bütün Türkiye’deki işçilerin eylemleri ile karşılaştı. O asgari ücret bugün açlık sınırına geldi. Farplas işçileri de asgari ücretle çalışmaya karşı “Yeter artık” diyerek, yıllarca sendikalaşmaya engel olan işverene karşı tek yumruk olarak tepkisini ortaya koydu.

İşçilerin DİSK’te örgütlendiğini duyan işveren verdiği tüm sözleri yutarak, tüm işçilerin iş akitlerini fesh etme yoluna gitti.

Serdaroğlu’nun ardından söz alan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, siyasi iktidarın işverenlerin hukuksuz uygulamalarına sessiz kalarak sürece ortak olduklarını belirterek şunları söyledi:

“Farplas’ta işçi arkadaşlarımız en temel ve anayasal hakkı olan sendikalı olma hakkını kullandılar. Sendikalarımıza üye oldular DİSK’li oldular. Çünkü kendi çalışma ve yaşam koşulları hakkında kendileri karar vermek sitediler. Farplas’ta yıllardır çalışan ve kıdemi yüksek olan, yaptığı işi en iyi şekilde yapan işçi arkadaşlarımıza, ara dinlenmeleri, yemek molaları olmadan makinelerin başından bir dakika ayrılmadan, uzun çalışma saatleri ve zorunlu fazla mesailerle ve emeklilerin karşılığını almadan çalışmaya mahkum ediliyordu. Farplas işçileri ürettikleri değerden paylarını almak istedikleri için DİSK’li olmayı tercih etti.

Ancak en temel hakkı olan sendikalı olma hakkının karşısında baskılar uygulandı. İşverenler sendikalı olan işçileri tehdit edip işten atarken bu gücü siyasi iktidardan alıyorlar. Çünkü bütün iş yerlersinde DİSK’li olan işyerlerinde aynı baskıları yaşıyoruz. bu sürece işverenlerin bu hukuksuz tutumu karşısında başta çalışma bakanblığı ve ciyasi iktidar en hafif deyimle sessiz kalarak bu sürece ortak oluyorlar.”