Dijital İletişim Dili Değişiyor
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim (İngilizce) Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Öznur Karakaş Kırmızısakal, mesajlaşma uygulamalarının iletişimi temelden dönüştürdüğünü belirtti.
Dr. Kırmızısakal, mesajlaşma uygulamalarının iletişimi zamansal ve mekânsal sınırlarından arındırarak "her an ulaşılabilir olma" kültürünü doğurduğunu ifade etti. İletişim, belirli bir zaman dilimine bağlı olmaktan çıkarak sürekli bir akış haline geldi. Araştırmalar, özellikle genç kuşakların görüntülü ve sesli aramalara kıyasla yazılı mesajlaşmayı açık ara tercih ettiğini gösteriyor. Katılımcıların büyük çoğunluğu yazılı mesajlaşmayı aramaya tercih ettiklerini belirtiyor. Bu tercihin nedeni yalnızca pratiklik değil, aynı zamanda yazılı iletişimin sağladığı denetim duygusu. Yazılı mesajlaşma, bireye ne zaman yanıt vereceği, hangi tonu kullanacağı gibi konularda kontrol alanı sunarak bir tür dijital tampon görevi görüyor.
DİLİN VE DUYGULARIN DÖNÜŞÜMÜ
Dijitalleşen iletişim, dil kullanımını da değiştirdi. Gramer, noktalama ve kelime seçiminin yerini emojiler, GIF'ler, sesli notlar ve tepki butonları gibi jestsel ve görsel biçimler aldı. Bu durum, dilin jestlerle yeniden birleştiği melez bir form yarattı. Dijital iletişim duyguların aktarım biçimini de değiştirdi; geleneksel göstergelerin yerini artık emojiler, 'okundu' işaretleri ve çevrim içi olma durumu aldı. Kırmızısakal, bu yeni semiyotik repertuarın duyguların aktarımını hızlandırdığını ancak derinliğini zamansal olarak sıkıştırdığını dile getirdi.
SAMİMİYETİN YENİ BOYUTU
Dijital kültürde samimiyet artık yalnızca fiziksel mevcudiyetle ölçülmüyor. Yazılı mesajlar, gecikmeli yanıtlar ve hatta sessizlikler bile duygusal bağın bir parçası haline geliyor. Kırmızısakal'a göre, yazışarak iletişim kurmak samimiyeti eksiltmekten çok, onu başka bir zamansallık ve ifade rejimine taşıyor. Dijital jestler olarak okunan emojiler, GIF'ler ve sesli notlar, yazının soyutluğunu bedenselleştirerek yeni bir duygu dili oluşturuyor.
GENÇLER İLETİŞİM BİÇİMİNİ YENİDEN TANIMLIYOR
Özellikle genç kuşaklarda sesli veya yüz yüze konuşmaktan kaçınma eğilimi, iletişimden geri çekilme değil, iletişim biçimini yeniden tanımlama arayışı olarak görülüyor. Gençler, yazılı mesajlaşmayı, anında yanıt verme baskısını ortadan kaldıran ve duygusal mesafeyi koruyan daha güvenli bir alan olarak görüyorlar. Ayrıca yazılı iletişim, kısaltmaların ve melez dillerin yaygınlaşmasına yol açarak bir "dijital lehçe"nin oluştuğunu gösteriyor. Kırmızısakal, bu değişimin bir "bozulma" değil, yeni bir ifade ekonomisinin işareti olduğunu belirtti.
Dr. Kırmızısakal, yazılı iletişimin bireye ikinci bir düşünme alanı sağladığını ve bu durumun öznenin kendini daha bilinçli bir biçimde ifade etmesine yol açtığını belirterek sözlerini tamamladı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.