“Bu sadece bir tesis ihmali değil, bir sistem sorunu”

Ben buraya sadece bir meclis üyesi olarak değil bir kadın, bir teknik personel ve en çok da bir kız çocuğu annesi olarak geldim. Bir ülke 16,17 yaşında kız çocuklarını ve kadınlarını ruhsatsız bir tesiste sigortasız, ölümle burun buruna nasıl çalıştırabilir? Bu patlama sadece bir tesisin ihmali ile açıklanamaz. Gençlerin üretime katılmaya değil hayatta kalmaya zorlayan, kadınları ucuz iş gücü olarak gören emekçiyi değil patronları koruyan sistemin sonucudur. Kız çocuklarımız okumak yerine geçim derdine itilmiş, kadınlarımız geçici iş adı altında sigortasız çalışmak zorunda bırakılmıştır.

“CİMER’DE DEFALARCA BİLDİRİLMİŞ”

Kaldı ki sigortasız ve emniyetsiz bir ortamda çalıştırıldıkları CİMER üzerinden defalarca bildirilmiş olmasına rağmen hiçbir kurum harekete geçmemiştir. Söz konusu bina yönetmeliklere uygun muydu? Kamuoyuna da yansıyan altında belediye yetkililerinin imzası bulunan yıkım kararının akıbeti ne oldu? Bu tesisin sürdürdüğü faaliyete uygun işyeri ruhsatı var mıydı? İş güvenliği raporu var mıydı? Denetimleri yapılıyor muydu? Kentin merkezi sayılabilecek bir noktada kimyasal, tehlikeli bir üretime nasıl göz yumuldu? Belediyenin yetkili birimleri denetim ve rutin kontrollerini yapıyor muydu? CİMER ve vatandaş şikayetleri ilgili birimlere iletildikten sonra nasıl bir işlem yapıldı?

“ARTIK ADALET İSTİYORUZ”

Sonuç olarak yapılan şikayetler, yazılan yıkım kararları ve denetimsizliğin raporları masalarınızda. Kadınlarımız ise alevlerin içinde kaldı. Bugün burada susarsak ve önlemler alınmazsa bir sonraki ihmalde yine içinde bulundukları ekonomik koşullar sebebiyle erken yaşta çalışmak zorunda kalan çocuklarımızı evini geçindirmek ya da destek olmak için düşük ücretlerle sigortasız ve can güvenliği olmadan çalıştırılan vatandaşlarımızı kaybedeceğiz. Bunun için artık ihmallere gözlerini yuman, insan hayatını ilgilendiren kararların sorumluluğunu alamayan bürokratlar yerine denetim, teknik ve adalet istiyoruz”.