Akpınar önce yasaları  sonra işçileri yakmış

Akpınar önce yasaları sonra işçileri yakmış

Aykan Dönmez başkanlığındaki heyetin yaptığı incelemenin sonucuna göre dört mülteci işçinin öldüğü yangının yaşandığı Akpınar Tekstil’in yasaya uyan hiçbir yanı yok.

Yeniden Refah Partisi Çayırova İlçe Teşkilatı’nda İlçe Başkanı Aykan Dönmez başkanlığındaki heyetin yaptığı incelemenin sonucuna göre dört mülteci işçinin öldüğü yangının yaşandığı Akpınar Tekstil’in yasaya uyan hiçbir yanı yok. 

Çayırova’nın Cumhuriyet Mahallesi’nde meydana gelen; 3’ü Suriyeli biri Afgan uyruklu dört mülteci işçinin hayatını kaybettiği, altı işçinin de yaralandığı facianın detayları henüz açığa çıkmazken Yeniden Refah Partisi Çayırova İlçe Teşkilatı tarafından oluşturulan heyetin yaptığı çalışma, ihmaller zincirini açığa çıkarttı. Akbulut Tekstil adı altında, ev tekstili ürünlerinin üretildiği ve internetten satış da yapılan işyeri tamamen kaçak. Meskun mahalde yapılan kaçan üretimde belediyenin denetim eksikliği de göze çarpıyor. Mülteci işçiler ise bu konuya dair her türlü yönetmeliğe aykırı şekilde, sosyal güvencesiz çalıştırıldı.
HEYET HALİNDE İNCELEME 
Yeniden Refah Partisi Çayırova İlçe Teşkilatı’nda yangını araştırma komitesi İl Başkanı Mehmet Aras’ın talimatı ile kuruldu. YRP Çayırova İlçe Başkanı Aykan Dönmez ile birlikte Seçim ve Hukuk İşleri Başkan Yardımcısı Avukat Şerafettin Kaya, ARGE Birim Başkanı İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Mesut Kartal, Eğitim İşleri Birim Başkanı sendika temsilcisi Müslüm Çelik, İl Sekreteri Adem Yıldız, İl Yönetim Kurulu üyesi Mete Kadem Kurdal’dan oluştu. YRP Çayırova İlçe Başkanı Aykan Dönmez heyetin yaptığı çalışmalardan edindiği sonuçları ilçe teşkilatındaki basın toplantısında açıkladı. 

Başkan Aykan Dönmez, itfaiye teşkilatının soğutma çalışmalarının devam ettiği süreçte edindikleri bilgilerin kendilerini dehşete düşürdüğünü belirtip, “Olay anında 20 işçinin çalıştığını, tamamının Suriyeli ve Afganlı mültecilerden oluştuğunu, işçilerin tamamının sigortasız çalıştırıldığını, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine dair eğitimleri almadıkları açığa çıktı. Heyet üyelerimiz işçiler ve yakınlarına sorduğunda, sigortalarının olmadığına ve İSG eğitimi almadığına dair yanıt aldı” dedi.
10 TÜRK İŞÇİYE BİR MÜLTECİ
Seçim ve Hukuk İşleri Başkan Yardımcısı Avukat Şerafettin Kılıç’ın mültecilerin yasal yollardan çalıştırılmasına dair verdiği bilgiye göre devletin bu durumda olan kişilere geçici koruma kartı vermesi gerektiğini kaydeden Dönmez şöyle devam etti: “SGK’da kayıtlı her 10 Türk işçiye karşı bir mülteci çalıştırılması ve bu mültecilerinde Çalışma Bakanlığı’nın izniyle, sigortalı olarak çalıştırılması gerekmektedir. Ancak bu olayda hayatını kaybeden işçiler sosyal güvencesiz ve izinsiz olarak çalıştırılmaktadır. Benzer vakaların tekrarlanmaması için caydırıcı cezai tedbirler alınmalıdır. 
HİDRANT SİSTEMİ 
İtfaiye yetkililerinden aldığımız bilgiye göre bu tür vakalarda müdahale edebilmek için bu tür işletmeler hidrant sisteminin olduğu bölgelere kurulmalıdır. Bu kapasitede bir işyerinin meskûn mahalde, sokak içinde olmaması gerekir. OSB gibi, bu tür yangınlara müdahalede su hidrant sisteminin kurulu olduğu yerlerde bu tür işletmeler faaliyet göstermelidir. 
MUHACİRLERE ENSARLIK GÖREVİMİZ
Belediyenin de kendini sorgulaması gereken detaylar olduğunu gördük. Dışarıdan gelen Suriyeli ve Afganlılar, muhacirlerdir. Bizim de ensarlık görevimizi bu minvalde yapmamız gerekir. Madem bu kişilere kucak açtık. Gereğini yerine getirmemiz Peygamberimiz’in bize miras bıraktığı ensar ve muhacir münasebetini sağlayabilmelidir diye düşünüyoruz. 
DERS ALINMALIDIR
Heyetimizin saptamalarından açığa çıkan gerçek şudur ki denetimsiz merdiven altı; insan hayatının hiçe sayıldığının açığa çıktığı bu elim kaza hem kamunun, hem bizlerin ders alması gereken bir kazadır. 21’nci yüzyılda, sanayinin başkenti konumunda olan bir yerde bu denetimsizliğin hesabını kim verecek. Daha önce Soma’da, tersaneler bölgesinde, Esenyurt çadır yangınında ve benzeri olaylarda yaşadık. Tekrar yaşamaya maalesef devam ediyoruz. Olayın yeterince araştırılıp gerekli yaptırımların caydırıcı şekilde uygulanması, yasalardaki eksiklerin bir an önce giderilmesi elzemdir. Bu vesileyle olayda şehit olan işçilere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar, yaralılara da acil şifalar diliyorum.”
BU KONULAR ARAŞTIRILMALI
Yine yangın esnasında hayatını kaybeden işçilerin camdan atlamalarının istendiğini ancak muhtemelen cesaret edilemediğini kaydeden Aykan Dönmez, “Yangın çıkış yerleri var mıydı, buraların eğitimi verildi mi, varsa dahi ne kadar biliyorlardı. Kamu kuruluşların, idari mercilerin araştırması gerektiği konular var” dedi.
TANIKLIK YAPMALIYDILAR
Diğer mültecilerin tanık olması gerekirken 8 mültecinin sınır dışı edilip memleketlerine gönderilmesinin de ihmal olduğunu öne süren Aykan Dönmez, “Emek sömürüsünün olduğu, gerekli önlemlerin alınmadığı gibi sıkıntılı durumlar var. Bu durumların ortaya çıkması için şahit olanların dinlenilmesi gerekiyor. Orada 20 kişinin olduğuna dair 8 kişi şahitlik yapabilirdi. Sigortasız çalışmışlar. Bir yıl boyunca geriye dönük sigorta primleri, maddi açıdan devletin kaybı, caydırıcı bazı müeyyidelerin uygulanmasının da önü bu sınır dışı kararıyla tıkanır. Bu kişilerin sınır dışı edilmesi yerine şahit olarak dinlenilmesi, cezalandırılmaların o tanık ifadelerine göre olması gerekirdi” diye konuştu.
UYGULAMADA SIKINTILAR VAR
YRP Çayırova İlçe Teşkilatı ARGE Birim Başkanı İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Mesut Kartal ise 2012 yılında çıkartılan 6331 sayılı İSG kanunu ile iş sağlığı ve güvenliğinin ilk defa gündeme getirildiğini ancak üzerinden 7 yıl geçmesine karşın uygulamada sıkıntılar yaşandığını söyledi. Kartal, “Kanun ve yönetmelikler kısmen yeterli ama denetimler ve kanun maddelerinin sahada uygulanması, cezai tedbirlerle teşvik edici hale getirilmesi henüz tam olarak sağlanmış değil” dedi.
Türkiye’de yaklaşık 4 milyon göçmenin olduğunu, bunların bir milyonunun çeşitli sektörlerde çalıştığını kaydeden Kartal, “2018 yılı içindeki iş kazalarında 2 bini aşkın kişi hayatını kaybederken 100’den fazlası göçmen, mülteci kapsamındaki kişiler oldu” diye konuştu. Kartal şöyle devam etti:
İSG EĞİTİMİ ALMALARI MÜMKÜN DEĞİL
“Mültecilerin ve göçmenlerin iş sağlığı ve güvenliğine dair hiçbir yasal düzenlememiz yok. Biz İSG uzmanları olarak bu kişilere sahada İSG eğitimi veremiyoruz çünkü Türkçe bilmiyorlar. Acil durum hazırlıkları, yangın tüpü kullanımı, kriz anında ne yapacaklar, hangi levha hangi manaya gelir gibi konuları bilmeleri mümkün değil. Dolayısıyla bu kazada hayatını kaybeden mülteci işçiler de eğitimsizlerdi ve kazanın yaşanma ihtimali yüksekti. Bizim bu doğrultuda önerilerimiz olacak.
ÖNERİLERİMİZ
Göçmen ve mülteci işçilerin iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ile ilgili kanuni düzenlemeler bir an önce yapılmalıdır.
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından sanayi merkezi olan bölgemizde bir ilçe çalışma grubu oluşturulmalıdır.
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından bu tür işletmelerin İSG bakımından denetlenmesi gerekiyor. Bu noktada öncelikli olarak müfettiş sayısı arttırılmalıdır çünkü Bakanlığın yeterli müfettişe sahip olmadığını biliyoruz. Müfettiş sayısı arttırılarak denetimler arttırılmalıdır. 
6331 sayılı İSG kanununun artık işletmelerde tam olarak uygulanabilmesi için idari ve cezai yaptırımlar uygulanmalıdır. İSG kanun ve yönetmelikleri bu durumların tekrar yaşanmaması için yeniden revize edilmelidir.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.