12 Eylül: “Ce’e”si olmayan Öcü!

12 Eylül: “Ce’e”si olmayan Öcü!

Sosyal demokrat bir anne babanın kızı olan Tunya Kızıltaş, 12 Eylül askeri darbesini 6 yaşında karşıladı. Ama çabuk kavradı: “12 Eylül’ü anlamaya SD gelenekli bir aileden geldiğim için küçücük yaşımda başlamıştım. 12 Eylül bir öcüydü bizim için!"

        Tam 6 yaşında idiniz ama şayet aklınızda yer ettiyse, darbe günü ve sürecine dair izlenimleriniz..

 

 

Dediğiniz gibi henüz olayları anlayacak yaşta değildim. Ama bugün bile aklımdadır, o gün evde yaşanan tedirginlik. Belki babamın anlattıklarından etkilendiğim içindir, ama sanki o günleri hatırlıyormuşum gibi gelir bana. Komşumuzun evinin en olmadık bir bahane basılışı, bize her gün çikolata alan üniversiteli abilerin yaka paça evden götürülüşü. Gözaltına alınan insanlarımızın 45 günleri bulan, insan onurunu ayaklar altına alan işkencelere uğrayışı o günlerden belleğimde yer edinenler.

 

NURULLAH ANKUT’UN KİTABINI OKUDUM

 

 

 

Yıllar sonra devrimci olunca, partimizin genel başkanı Nurullah Ankut’un yazdığı “12 Eylül Nedir?” kitabını okudum. Kendisinin bu kitabı, 1985 yılının Şubat ayında, o dönem hareketimize karşı başlatılan operasyon dolayısıyla kaçak durumdayken yazdığını öğrendim. Bu kaçaklık durumundan dolayı kaynakların sınırlı olmasına, kitap yazmanın tüm zorluklarına rağmen, bütün kanıtlarını ortaya koyarak 12 Eylül faşizminin aslına ne olduğunu, kime hizmet ettiğini öyle güzel ve net anlatıyordu ki, etkilenmemek mümkün değildi.

 

12 Eylül’ün aslında bir “ne” olduğunu kaçlı yaşlarda kavradınız. Ne tespit koydunuz veya hissettiniz.

 

12 Eylül’ü anlamaya sosyal demokrat gelenekli bir aileden geldiğim için küçücük yaşımda başlamıştım. 12 Eylül bir öcüydü bizim için.

12 Eylül’ün faşist bir darbe olduğunu, bunu düzenleyenlerin uluslararası emperyalistler ve onların yerli uşakları olduğunu ve yüzbinlerce insanı gözaltına alıp işkencelerden geçirdiğini, cezaevlerine tıktığını, 1960 politik devriminden sonra kazanılmış birçok ekonomik ve demokratik hakkın elimizden alındığını lise yıllarımda tam olarak anlamaya başladım.

 

 

DEVRİMCİ MÜCADELE (HKP)

İLE LİSE YILLARINDA TANIŞTIM

 

Çünkü lise yıllarım, biraz önce de söylediğim gibi, artık abilerimden etkilendiğim ve devrimci düşüncelerle tanıştığım yıllardı. Şimdi HKP, o dönem Devrimci Mücadele olan hareketimizle tanışmıştım. Ve bu hareketin içinde kafanızda bir soru işareti kalması imkansızdı. Hikmet Kıvılcımlı Usta’nın deyimiyle, abilerimiz ve yoldaşlarımız sayesinde bilimsel sosyalizmi alfabesinden cebri alasına kadar öğrenecektim. Türkiye’nin en önemli siyasi sorunlarını yoldaşlarımla beraber heyecanla etüt ediyorduk. 12 Eylül de bunlardan biriydi.

 

12 EYLÜL ÖNCESİNE BAKMAK GEREKİR

 

Bugün itibariyle 12 Eylül yorumunuz, düşünceniz nedir?

 

Bugün 12 Eylül’ü anlamak için 12 Eylül öncesine bakmak gerekir. Hatta 1960’lara gitmek gerekir. 1961 Anayasası Türkiye’nin en demokratik, en ilerici anayasasıdır. Bu anayasanın kısmi de olsa getirdiği ekonomik ve demokratik kazanımlar, örgütlenme özgürlüğü, sol kitapların basılması ve yaygınlaşması, emekçi halkın, öğrencilerin, işçilerin, memurların büyük kitlesel eylemler yapması, sosyalizm düşüncesinin toplumda gittikçe yaygınlaşması Parababalarını, ABD-AB Emperyalistlerini rahatsız ediyordu tabii. İşte bu kazanımları yok etmek için önce 12 Mart Faşist Darbesini yaptılar. Bu darbeyi yapan da ABD’nin katil örgütü CIA ve onun emrindeki Kontrgerilla olmuştur.

 

27 MAYIS’IN TAMAMINA GÜÇLERİ YETMEDİ

 

Ülkemizde ne kadar namuslu, yurtsever aydın varsa içeri tıktılar. Amaçları 27 Mayıs Anayasası’nı ve onuun getirdiği özgürlükleri ortadan kaldırmaktı. Fakat o zamanın koşulları 27 Mayıs Anayasasının tamamını ortadan kaldırmaya yetmedi.

CIA, MIT, Kontrgerilla ve yerli Parababaları aynı alçakça oyunları ve yöntemleri kullanarak 12 Mart’ın daha katmerlisi, acımasızı 12 Eylül Faşist Darbesini yaptılar. Yüzbinlerce insan zindanlara dolduruldu. İşkencelerden geçirildi. Gençlerimiz idam edildi, yargısız infazlar yapıldı.

İşçi Sınıfımızın ve genelde tüm Emekçi Halkımızın hak arama yolları kapatıldı. Düşünce yasakları katmerlendi. DİSK kapatıldı.

 

1-(15).jpg

 

 

İLK OYUMU NAMUSLU SOSYAL DEMOKRATLARA VERDİM:  Tunya Kızıltaş, 18’ine geldiğinde tercihini şöyle kullanmış: “İlk oyumu vermem gerektiğinde henüz HKP seçimlere giremiyordu. Bu yüzden Partimizin kararı doğrultusunda bulunduğumuz bölgedeki dürüst, namuslu sosyal demokrat kişilere oyumu vermiştim. Politik kimliğim lise sonlarda tamamen oturmaya başladı ve artık tam olarak HKP’liyim dedim, tabii o zaman Devrimci Mücadele idi.

 

 

 

**

 

Kitaplarıyla başı belada!

 

nurullah.jpg

 

 

 

12 Eylül Nedir adlı kitabıyla Tunya Kızıltaş şahsında partisine insan örgütleyen HKP Genel Başkanı Nurullah Ankut’un başı, yazdıklarıyla belada!

 

HKP Genel Başkanı Nurullah Ankut, 2017'de yayımlanan, “Kanunsuzlar 2” ve “Kanunsuzlar 3” isimli kitaplarında “Cumhurbaşkanına hakaret” ettiği gerekçesiyle yargılandığı davalarda hapis cezasına çarptırıldı.

İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkeme'sinde yapılan karar duruşmasına Nurullah Ankut, avukatları ve çok sayıda partili katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ise avukatı temsil etti.

Peş peşe yapılan duruşmaları karara bağlayan mahkeme, Nurullah Ankut'a her bir davada “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezası verdi. (Basından)

 

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum