UZMANI HATIRLATTI:  Kurtarma ekipleri 6 ayda bir tatbikat yapmalı!

UZMANI HATIRLATTI: Kurtarma ekipleri 6 ayda bir tatbikat yapmalı!

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Müge Ensari Özay, yüzyılın felaketi 6 Şubat depremlerini iş sağlığı ve güvenliği açısından değerlendirdi.

Doç. Dr. Müge Ensari Özay, kurtarma personelinin sahada karşılaşacağı riskleri en aza indirmek için uygun yapısal tehlike azaltma türünün ve miktarının belirlenmesi gerektiğini de kaydederek, şunları anlattı:

“Çökmüş bir yapıda öncelikle olay komuta sistemi kurulmalıdır. Olay komutanı olay yerindeki tüm müdahale personeli için sorumluluğu üzerine alır. Ayrıca bir güvenlik görevlisi de seferber edilmelidir.

Müdahale ekiplerinin etkin bir şekilde çalışmalarını sağlamak amacıyla bir dizi önlem alınmalıdır. Bu kapsamda, ekiplerin genel sağlık ve güvenlik durumları düzenli olarak denetlenmeli, uygun güvenlik uygulamaları benimsenerek yaralanmaların önlenmesi sağlanmalıdır. Ayrıca, tüm müdahale ekibi üyelerinin yaralanmaları ve hastalanmaları araştırılmalı ve belgelenmelidir. Giriş izinlerinin hazırlanması ve sürdürülmesi, uygun kişisel koruyucu donanımların kullanımının sağlanması, sanitasyon, hijyen, dekontaminasyon, çalışma-dinlenme döngüleri, acil tıbbi yardım gibi konuları içeren günlük sağlık ve güvenlik planları geliştirilip uygulanmalıdır.”

BELİRLENEN TEHLİKELER İÇİN RİSK DEĞERLENDİRMESİ YAPILMALI

Vardiya dışı görüşmeler yapılarak gelişmekte olan tehlikelerin değerlendirilmesi, belirlenen tehlikeler için risk değerlendirmesi yapılarak, ekip üyelerine tehlike farkındalığı ve kişisel koruyucu donanım kullanımı konusunda eğitim verilmesi gerektiğini de vurgulayan Doç. Dr. Müge Ensari Özay, “Ek olarak, yapıların istikrarsızlıkları düzenli olarak değerlendirilmeli.” dedi.

KURTARMA ÇALIŞMASINDA ÇÖKMÜŞ BİR YAPIYA GİRERKEN DİKKAT EDİLECEK TEHLİKELER NELER?

Doç. Dr. Müge Ensari Özay, çökmüş bir yapıya girmeye hazırlanırken, kurtarma görevlilerinin ve acil müdahale ekiplerinin güvenliğini sağlamak için bir dizi potansiyel tehlikenin de göz önünde bulundurulması gerektiğini kaydederek, şunları söyledi:

“Bu tehlikeler arasında, bodrum katlarında su şebekesi kırıklarının neden olabileceği su basmaları, kanalizasyon şebekesi kırıklarından kaynaklı mikroplara maruz kalma, açık ve akım geçen elektrik kabloları, uçuşan dumana ve asbest, silika gibi tozlara maruziyet, kan yoluyla bulaşan mikroplara, amonyak, akü asidi, sızan yakıt gibi tehlikeli maddelere maruz kalma, yanıcı ve zehirli bir ortam oluşturan doğal gaz kaçakları, yapının istikrarsızlıkları, yetersiz oksijen, dar alanlar, delikler, inşaat demiri çıkıntıları gibi kayma, takılma ve düşme tehlikeleri, düşen bir nesnenin çarpması, yangın, vinç gibi iş makinelerinin yakınında olma, cam ve moloz gibi keskin nesneler, artçı sarsıntı, titreşim ve patlamalardan kaynaklanan ikincil çökme, tanıdık olmayan çevre, olumsuz hava koşulları, ve ekipmandan kaynaklanan gürültü (jeneratörler/ağır makineler) gibi unsurlar yer almaktadır. Bu risk faktörlerine karşı alınacak önlemler, kurtarma operasyonlarının güvenli ve etkili bir şekilde gerçekleştirilmesi açısından kritik bir öneme sahiptir.”

KURTARMA EKİPLERİNİN KOORDİNASYONU İÇİN NELER YAPILMALI?

Afet durumlarına etkili müdahale için bir dizi önlem alınması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Müge Ensari Özay, “Kurtarma ekipleri ve çalışma grupları, ilçe, il ve ülke genelinde yılda bir hatta 6 ayda bir düzenlenen genel koordinasyon ve uygulama tatbikatlarıyla etkili bir şekilde koordinasyon sağlamalıdır. Koordinasyon problemleri nedeniyle erken müdahalede yaşanan sıkıntıları gidermek adına kurtarma ekipleri 3 vardiya olarak düzenli dinlenmeli ve filtreli maskeler kullanarak toz kaynaklı meslek hastalıklarını önlemelidir. Kurtarma işlerinde görevli operatörlerin her yıl 1 haftalık eğitimle yenilenen mesleki eğitim sertifikaları, afet müdahale konusunda ek eğitimlere tabi tutulmalıdır.” diye konuştu.

ÇOCUK KAÇIRMALARI, HIRSIZLIK VE YAĞMA GİBİ DURUMLAR İÇİN ÖNLEMLER ALINMALI

İtfaiye ve AFAD ekiplerinde vefat eden veya meslek hastalığına yakalanan personel ile ailelerine yüksek oranlarda tazminat verilmesi konusuna da değinen Doç. Dr. Müge Ensari Özay, “Depremzedelere psikolojik destek sağlanmalı ve deprem bölgesinde güvenlik tedbirleri ilk andan itibaren alınmalı; çocuk kaçırmaları, hırsızlık ve yağma gibi durumlar için önlemler alınmalıdır.”

BİNALARDA KOLON VE KİRİŞ KESİLMESİNE İZİN VERİLMEMELİ, BU KONUDA HALK BİLİNÇLENDİRİLMELİ

Ayrıca, deprem bölgesinde yıkılan binaların müteahhit ve inşaat mühendislerinin yetkileri ellerinden alınarak tekrar inşaat yapma yetkisi verilmemesi gerektiğini de kaydeden Doç. Dr. Müge Ensari Özay, “Kaçak veya uygunsuz bina yapımına izin verilmemeli, sıkı denetim mekanizmaları kurularak hükümetin denetimleri dürüst, ahlaklı ve aktif bir şekilde yürütülmelidir. Deniz kumu inşaatlarda kullanılmamalı, inşaat işçilerine deprem öncesi eğitim verilmeli ve arama kurtarma ehliyeti verilmelidir. Binalarda kolon ve kiriş kesilmesine izin verilmemeli, bu konuda halk bilinçlendirilmelidir. Jeneratör üreten fabrikalar ile afet durumlarında hazırlıklı olunabilmesi için anlaşmalar yapılmalı, portatif tuvaletlerin boşaltma problemleri çözülerek uygun yerlere yerleştirilmeli ve salgın hastalıkları önlemek adına sahra tuvaletleri kurulmalıdır. Çadırlar ve prefabrik evler, güvenlik ve hijyen önlemlerine uygun bir şekilde kurulmalı, temiz su tedariki sağlanmalıdır.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Kaynak:İHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.