Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

SOSYALİST OLUŞUM

SOSYALİST OLUŞUM

Yolunu yordamını, içeriğini, güzelliğini çirkinliğini, nedenlerini ve niçinlerini bilmediğim öyle çok şeyi istedim ve yaptım ki. Mesela sosyalist olmam bilerek isteyerek olduğum bir şey değildir. Tanıdık bir yakınım istediği için sosyalist olmuştum ona neden sosyalist olmam gerektiğini sorduğumda, neden olacak işçiler, köylüler ve bütün yoksullar sosyalisttir de ondan demişti. Şimdi zor hatırlıyorum onun yüzünü çünkü yıllar önce ölmüştü. Sokratvari birisiydi yani ben sosyalizmle ilgili hiçbir şey bilmeden, okumadan, nedenlerini ve sonuçlarını tartışmadan sosyalist olmuştum. 1968 yıllarıydı ve ben o zaman 20 yaşındaydım kendimi bile tanımıyordum. İç bilimci ol, devrimci ol dönemiydi. Dinlemem gereken sanatçıları ve oy vermemiz gereken politikacıları bile o adam önermişti. Mesela Mahzuni Şerif, Aşık İhsani’yi dinlemem gerekiyormuş. Bu listeye çok sonraları Cem Karaca’yı bilerek, tanıyarak ve severek kendim ekledim. Kızlara bacı, erkeklere yoldaş diyorduk yani demem önerilmişti. Şimdi sosyalist olduğumdan pişmanlık duyduğumdan yazmıyorum bilmeden, tanımadan ve kendi irademle seçmediğim için bir eleştiri yapıyorum. Elbette ki sosyalist olmak namuslu olmak, ahlaklı olmak, herkesin hakkına ve hukukuna saygı duymaktır. Her yaptığı işte kendi iradesini kullanmaktır. Birileri size sen Napolyon’sun, sen Sezar’sın, sen İsa’sın demesi gibi tımarhanede bir sürü İsa, Napolyon ve Sezar tanıdım ben. Bu adamlara da birileri sen Napolyon’sun sen İsa’sın sen, Sezar’sın demişler. Adamlar kendi kişiliklerinden çıkmış bu dünya meşhuru kişiliklerine girmişler. Bana da o zaman Napolyon deselerdi öyle olurdum. Şair Cemal Süreyya Dostoyevski’yi okuduktan sonra huzurum bozuldu der. Dostoyevski kendisini okuyan herkesin huzurunu bozmuştur, onu tanıyana kadar “hay huy hey hey” deyip yaşayıp gidiyordum. Mesela bilinçli yurttaş olmak için yapacağınız işe kendiniz karar vermeniz, seçeceğiniz bir düşünceyi kendi iradenizle seçmeniz ve bir partili olmanız kendi iradenizle olması gerekir. Üç dört yaşına gelir gelmez bizim çocuklarımız sağcı - solcu, ilerici - gerici oluyorlar. Yani doğar doğmaz çocuklarımızı da kendi yanlış ve sahte düşüncelerimize ortak ediyoruz. Biz sağcıysak çocuğumuz da sağcı, solcuysak çocuğumuz da öyle oluyor. Biz kimsek onlar da öyle oluyorlar. Doğru olan çocuklarımıza bu anlamda müdahale etmemektir. Okula gitsinler okusunlar, kendi düşüncelerine karar verecekleri zaman sağcı mı solcu mu olacaklar, ilerici mi olacaklar gerici mi olacaklar buna kendilerinin karar vermeleri gerekir. Bu yanlışlıklar yüzünden gençlerimiz yaşadığı çağı algılayamıyorlar başka gelişmiş ülkelerin çocuklarıyla rekabet edemiyorlar. Ne yazık ki bizi de çocuklarımızı da eğitim ve bilim değil içine doğduğumuz toplum şekillendiriyor. Okumayan, yazmayan ve düşünmeyen bir toplum olduğumuzu hepimiz biliyoruz. İşte benim sosyalist olmam bütün bunlara bir örnektir. Şimdiki Tuncer o günkü sosyalist olan Tuncer değil elbette ki bugün de haktan, hukuktan, adaletten ve barıştan yanayım. Dostlarımı benim gibi düşünenlerden değil, beni anlayan seven insanlardan ediniyorum. Alevi’den, Kürt’ten, dindardan ve ateistten her kesimden dostlarım ve kardeşlerim var. Bu insanlarla yaşamaktan keyif alıyorum. Ben bütün bunları tımarhanede öğrendim, farklı düşünen ve davranan insanları orada kavradım. Hiçbir toplum sadece akıllılardan oluşmaz her toplumda deliler, üç kâğıtçılar ve dilenciler de olur. Tımarhanede ben İsa’yım diyen biri vardı, ona hastanede birileri sen İsa’sın demişler o da İsa olmuştu. İstemediğiniz kadar Sezar, Napolyon hatta Hitler, Mussolini bile vardı. Hiçbiri de kişiliklerine girdiği insanları tanımıyordular. Doktorları en çok zorlayan onları Sezar ya da Napolyon olmadıklarına inandırmaktı. Sokakta çok duymuşum, adamın biri yanınıza gelir köşede duran bir kadını gösterir size “Orospuyu görüyor musunuz?” der. Maalesef böyle milyonlarca insanımız var. Ben sizi neden ilgilendiriyor diye sorarım hep onlar da söylediklerine pişman olurlar cahillik işte cahillik yüzünden birbirimizi aşağılıyor ve ötekileştiriyoruz. Bana birisi gelecek mini eteklilere hakaret ettirecek ya da başka biri türbanlı bir hanıma gerici dedirtecek adamın dişlerini kırarım. Başkalarının bu tür kötü düşüncelerine angaje olup kadınlara hakaret eden öyle çok insan var ki ortada. Rus yazarı Maksim Gorki, “Çocuklarınız sizden daha iyi ilerici değilseler onları boşuna dünyaya getirmişsiniz. Siz de boşuna yaşıyorsunuz demektir.” der. Hastaneye yattığım günlerdi bir sabah bir hemşire heyecanla koğuşumuza girdi, ben size dememiş miydim bu adam ölür bak ölmüş, dedi. Bu adam dediği çok sevdiğimiz bir arkadaşımızdı, ameliyathaneye gitmiş ölmüş maalesef. Bu hemşire gibi yol yordam bilmeyen düşünmeyen o kadar insan var ki… İki gün önce bir kahvede okey oynayan tanıdıklarımın yanına oturdum 4 kişi oynuyor 4 kişi de onları izliyordu hal hatır sorunca zaman öldürüyoruz demiştiler zamanı öldüren bir toplum haline geldik. 

Bu yazı toplam 3058 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi