Siyasetin bazı bazı cıvıdığı ve bıkkınlık getirdiği bir süreçten geçiyoruz.

Ülkede en çok konuşulan doğal olarak siyaset ve siyasetçi!

Sabah akşam hep aynı şeyler üzerine içi doldurulmayacak tarafgir şekilde siyaset muhabbeti.

Herkes kendine göre haklı.

Ülkeyi bu hale getiren siyasetçi erbabından yediden yetmişe bulunduğu yere göre çözüm bekliyor.

Umut fakirin ekmeği misali.

Oysa kirli düzenin bekası ve devamından yana olan ve o doğrultuda siyaset yapan politikacının hiçte öyle bir derdi yok.

Hepsi neredeyse oyunun parçası olup çıkmış.

Bildiğimiz kadarıyla ABD ve Avrupa’da politika sadece seçim sırasında konuşuluyor.

Seçimler bittikten sonra partiler, liderleri kimse anımsamıyor bile.

Onlarda siyaset, siyasetçi, seçim 7/24, 52 hafta 365 gün konuşulan ve tartışılan bir şey değil.

Demokrasi tam anlamıyla oturmuş ve tıkır, tıkır çalışıyor

Orada ‘’Biz iktidardan gidersek ülke batar, yok olur’’ diyen siyasetçilerde yok.

Çünkü sistem kişilere değil yasa ve kurallara bağlı olarak işliyor.

Siyaset ‘meslek’ olarak görülmediğinden 25-30 yıl parti başkanı, milletvekili vs olanda yok.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, görevini bıraktıktan sonra olağan bir insan gibi yaşantısına devam ediyor. Tarifeli uçağa biniyor, sıradan insanlar gibi sokakta pazarda dolaşıyor. Etrafında koruma ordusu, şatafat yok. Ki, görevdeyken bile mütevazi makam aracı ve bir iki koruması vardı.

Merkel, ‘itibardan ve gösterişten’ tasarruf etmişti!

Değerinden hiçbir şeyde kaybetmemişti.

Hiç kimse Angela Merkel’i lüks ve şatafatıyla değil ülkesinin çıkarlarını koruyan, siyaseti meslek olarak görmeyen, devletin ve milletin parasını carcur etmeyen, amacı dışında kullanmayan politikacı olarak anımsıyor.

Ve Angela Merkel gittikten sonrada Almanya batmadı, kötü duruma düşmedi!

Bizim ülkemizde siyasetçiyseniz hele iktidardaysanız gösterişin dik alası yapılır!

Devletin hazinesi elinizde olunca her türlü lüksü, şatafatta kaçınmaz, pahalı makam araçları, onlarca koruma ordusu, uçaklar, eskort araçlarıyla gösterişte nirvanaya ulaşırsınız.

O kafaya göre şaşaalı olmak başkalarının yani öteki ülkelerin gözünde güçlü ve kudretli aynı zamanda zengin ülke olmanın en net işaretidir.

Oysa her türlü lüks, cafcafa aklınıza ne gelirse bu milletin ödediği vergilerden karşılanıyor.

Asgari ücretle yaşamak zorunda bırakılanların cebinden alınan vergilerle ihtişamlı yaşanıyor.

Siyaset eğer bir gün ihtişam ve gösterişten arınırsa o zaman Türkiye çok daha adil, özgür ve demokrasinin tek güç olduğu ülke olacaktır.