Sanayide afet öncesi eğitim bire 40 verir!

Sanayide afet öncesi eğitim bire 40 verir!

Akademisyen Barış, “Afetzede işçinin artçılarda işe tekrar dönüşü, iki saattir. İşverenler ‘gider’ diye bakıyor ama afet öncesi bir kuruşluk eğitim yatırımı, sonrasında 50 lira olarak geri döner” dedi

Afet “Geldim” Der

 

kunye-foto-buuu.jpg

Aktan USLU

 

9 - Harç bitti…

 

**

 

Ülkemizde her orta ölçekli deprem yaşanan alışageldik manzara insanların bulundukları kapalı ortamlardan kendilerini, gayet olağan bir refleksle dışarı atmasıdır. Kentlerde insanların o telaşlarına çoklukla tanık olunur. Ya fabrikalarda, sanayi kuruluşlarında ne olur. Kocaeli Üniversitesi Yer Fiziği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Şerif Barış, sanayide/üretimde olanı şöyle izah ediyor:

İŞ KAYBI EĞİTİMLE EN

DÜŞÜK SEVİYEYE ÇEKİLEBİLİR

“7.4 .büyüklüğündeki bir depremin hissedilir artçıları iki yıl içinde 130 tanedir. Her seferinde afetzede, ruhsal travma yaşamış işçi işi bırakır. İşe dönüşü bir, belki iki saattir. Sizin (sanayicilerin) artçı depremlerde inanılmaz bir iş kaybınız vardır. İş sürekliği, üretim kesintiye uğrar. Bunları eğitimle desteklediğinizde mutlaka çok çok düşük seviyelere indirebilirsiniz. Benim sanayi odası ve işveren temsilcileriyle bu alanda da mutlaka bazı ortak çalışmaların yapılması gerektiğini düşünüyorum. 

İŞ DÜNYASI ZAMAN

KAYBI OLARAK GÖRÜYOR

 

Maalesef işverenler İSG uzmanlarının söylediği şekilde, ‘Hocam, genellikle zaman kaybı. Güç kaybı, ekonomik kayıp’ olarak düşünüyor. Halbuki tatbikatın şöyle bir faydası var: Afet öncesi ayırdığınız, harcadığınız bir kuruş afet sonrası 40 lira olarak geri döner size.

YARIN

 

Yapısal olmayan unsurlar

yapısal unsurlardan tehlikeli

 

“Bugünün konusu, işletmelerde dayanıklılık. Herkes depremle ilgili, depremden sonra olacak konularla ilgili hep yapısal unsurları konuşuyor. Halbuki yapısal unsurların yarattığı etkiden daha çok yapısal olmayan unsurlar hasar ve yaralanmalara yol açıyor.”

 

onurluk-007.jpg

İÇ AÇICI BİR YERDE DEĞİLİZ: Prof.Dr.Şerif Barış, “AFAD 2018 raporunda Türkiye’yi bir afetler ülkesi olarak tanımlamış. Yani hem doğa hem insan kaynaklı afetler açısından bulunduğumuz yer maalesef çok çok iç açıcı bir yer değil” dedi. Barış’a etkinlik bitiminde onurluğu DOĞUMARSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Atalay Kaya ve TÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Fahri Örengül tarafından verildi.

 

 

**

 

 

BARIŞ’TAN İNCİLER…

 

Terör insan kaynaklı afettir

 

Burada aslında afetlerin doğal olmadığı ki Türkiye’de yanlış bir terim doğal afetler. Halbuki doğal dilimizde olağan, sıradan anlamına geliyor. O yüzden uzun yıllardır doğal afet terimi yerine doğal kaynaklı afet terimini kullanıyorum.

Maalesef hepimizin toplu olarak lanetlediği terörde insan ya da teknoloji kaynaklı afetlerden biri.


İş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının eğitim müfredatlarında anlattığım konuların çoğu yok. Çünkü bunu bilen uzman çok az. Bunların mutlaka dışarıdan sertifikalı eğitimlerle, halk eğitimleriyle ama bizim gibi uzmanlar tarafından verilen eğitimlerle, ve bu işin de psikososyal boyutunu unutmamak lazım.

Biz ruhsal travmacı hocaları, psiko eğitimin içeriğini bu eğitimlere getirmezsek her uzman gelip okullarda, her mühendis okul ve iş yerlerinde bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Bu çok doğru değil.”

 

**

Senede bir tatbikat

tamamen göstermeliktir

 

 

“Çök kapan tutun tatbikatında yapılan bazı yanlışlar var tabi ki. Ve özellikle tatbikatlarda biz Büyükşehir Belediyesi’nin bütün hizmet binalarında, İstanbul’da itfaiyenin bütün birimlerinde tatbikat senaryolarını yazan benim. Ama bu senaryolar da özellikle önceden gidip müfredata dair eğitim vermeniz gerekiyor. Ondan sonra senaryoya göre tatbikatı gerçekleştirip olayı farklı kişilerle gözlemeniz bunları not etmeniz, bu tatbikattan elde edeceğiniz raporlarla iyileştirme, yapılan eksiklikler, aksaklıklar mutlaka üst düzey yöneticilere rapor edilip bir sonraki tatbikata kadar bunları oluşturmak lazım. Ama bunu yaparken senede bir kere tatbikat tatbikat değildir, tamamı göstermeliktir.”

 

cok-kapan-tutun.jpg

 

**

 

Doğruyu bilip evde

kalsaydı, yaşayacaktı

 

Bizler depremi Kocaeli’de yaşayan kişiler Türkiye’nin depreme hazır olmadığını biliyoruz. Bunu deneyerek ve acı tecrübelerle edindik. Ben yaklaşık iki yıldan fazla, 1987’den başlayarak, Japonya’da yaşadım ve 1986’dan bu yana onlarla çalışıyorum. Hedefimiz, buradaki çalışmaların da aslında dayanağı afete dirençli, dayanıklı bir toplum. Bunun içinde tüm paydaşlara görev ve sorumluluklar düşüyor. Bu görev ve sorumluluğun içinde de gördüğünüz üzere eğitim bunun en temel taşı ve bu eğitimin mutlaka farklı mecralarda, koşullarda ve içeriklerde sürekli yapılması lazım. Buca’da yaşanan olayda hayatını kaybeden genç arkadaşımız maalesef kendini balkondan attığı için öldü. Halbuki evde kalsaydı, doğru davranışı öğrenip bilseydi buna hiç gerek olmayacaktı.

 

balkon.jpg

 

**

 

AFET YÖNETİMİ KOÜ’DE SEÇMELİ DERS OLDU

 

YÖK üniversitelerin

tamamına yaymalı

 

Kocaeli Üniversitesi’nde 2004’ten bugüne diğer akademisyenlerle beraber; afetlerde zararların azaltılması ve afet yönetimi dersleri verdiğini kaydeden Barış, “KOÜ’de bu dersi önce kendi bölümüme koydum. Fakülteme bile izin vermediler. Ama 2010’de rektör danışmanı olup üniversitede yeniden yapılanma kapsamında, üniversitede seçmeli dersler grubu oluşturduk ve başına ben geçtim. Sağolsun Sezer hoca, Ayşe hoca, rektör ve rektör yardımcıları bu konuda ekibe full destek verdi” dedi. Barış şöyle devam etti:

 

HEM ONLİNE HEM YÜZYÜZE

Bu dersi üniversitenin tamamına açtık. Bu dersler her dönem hem online, hem yüzyüze açılıyor ve her yıl en az 3 – 5 bin öğrenciye bu bilgileri aktarmaya çalışıyoruz. Yeterli değil. Keşke gücüm olsa. YÖK’e de yazdım ve dergisinde yayınladım. YÖK bunu üniversitelerin tamamına seçmeli ders olarak versin ama Türkiye’de dinamikleri değiştirmek o kadar kolay olmuyor.

İŞİN İÇİNE MEDYA DA KATILMALI

Ve bunun içine medyayı katmadığımız sürece eğitim maalesef yeterli olmuyor. Türk toplumu okumayı değil seyretmeyi, kadın programlarını daha çok seviyor. Hatta kendime kıyafet diktirdim. Süpermen’i kaptırdım, Şüpermen yapacağım. Kırmızılı, mavili, donlu giyip öyle çıkacağım televizyonlara. Belki reyting alırım, söylediklerim dinlenir. Sakal da bıraktım, o da işe yaramadı.”

 

secmeli-ders.jpg

**

Akademik başarıdan daha

önemli olduğuna inanıyorlar

 

Prof.Dr. Esma Buluş Kırıkkaya – Doç.Dr. Serpil Gerdan

 

Türkiye'de 1999 yılı afet zararlarının azaltılması ve afet yönetimi açısından bir milat olarak değerlendirilmekle birlikte 2009 yılından itibaren gerek resmi kurum ve kuruluşlar gerek sivil toplum örgütleri ve özel sektörde önemli çabalar sarf edilmekte ve toplumun tüm katmanlarında bu alanda bir duyarlılık oluşturulmaya çalışılmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığının ilk ve ortaokul programlarında yaptığı değişiklerde de bu çabaların izlerine rastlanmaktadır.

 

Ülkemizin en önemli kurumlarından biri olan üniversitelerde de bu çabanın filizlendiği ve önemli adımların atıldığı yadsınamaz. Üniversitelerde yalnızca jeoloji, jeofizik gibi alanlarda değil tüm alanlarda afet zararlarının azaltılması ve afet yönetimi konusunda derslerin yer alması konusunda birkaç üniversitenin girişimlerde bulunduğu bilinmektedir. Bunlardan biri de Kocaeli Üniversitesi’dir.

 

Üniversitemiz bulunduğu coğrafi konum itibarıyla afetler konusunda yüksek riske sahip olması sebebiyle afet zararlarının azaltılması çabalarında destek oluşturmakta ve öncülük etmektedir. 2009 yılında Üniversitemiz eğitim öğretimde yeniden yapılanma sürecine girmiş ve 2010-2011 öğretim yılında kademeli bir şekilde program değişiklikleri sisteme yansıtılmaya başlamıştır. 2012 yılından beri bu değişiklikler kapsamında tüm öğrencilerimiz isterlerse, afet konularındaki iki ayrı dersi üniversite elektronik seçmeli ders (E-ders) adı altında seçebilmektedirler. Bu dersler, Afetler ve Zararlarının Azaltılması ve Afet Yönetimi dersleridir.

 

Bu derslerle mümkün olduğunca fazla öğrencide afet duyarlığını arttırmak hem bireysel olarak yapılabilecekleri, hem de bu konuda sunabilecekleri toplumsal katkıyı öğrenmeleri, düşünmeleri ve tartışmaları sağlanmaya çalışılmaktadır. Öğrenciler, kendilerine bilgi sisteminden sağlanan ders izlencelerine ve bu izlenceler doğrultusunda gerçekleştirilmesi hedeflenen öğrenme çıktılarına ulaşabilmektedir. Öğrenciler, dönem sonunda da bu öğrenme çıktılarını değerlendirmektedirler. Bu çalışmada son üç yıl içinde bu dersleri alan 3 bin 302 öğrencinin bu derslerle ilgili öğrenme çıktılarının ne düzeyde gerçekleştiğini düşündükleri ve derste gösterdikleri akademik başarıyla öğrenme çıktılarının gerçekleştirilmesi arasındaki ilişki incelenmiştir.

 

Ayrıca öğrencilerin öğrenim gördükleri alanın ve cinsiyetlerinin bu değerlendirmedeki etkisi araştırılmıştır. Araştırmanın sonuçları, e-öğrenme ile gerçekleştirilen 2 derse ait öğrenme çıktılarının "beklenen düzeyin üzerinde " gerçekleştiğini göstermektedir. Derslerden biri olan Afetler ve Zararlarının Azaltılması dersi için akademik başarı ile öğrenme çıktılarını gerçekleştirme düzeyi arasında bir ilişki bulunamamıştır. Bu sonuç, bu ders içeriğinin bireysel kazanımlara yönelik olması nedeniyle bu kazanımların öğrenciler tarafından akademik başarıdan daha etkili ve önemli olduğuna inandıklarını göstermektedir.

 

** Kocaeli Üniversitesi akademisyenleri Prof.Dr. Esma Buluş Kırıkkaya ve Doç.Dr.Serpil Gerdan’ın Bilişim Teknolojileri Online Dergisi’nde 2016’da yayınlanan, Üniversite Öğrencileri Afetler ve Zararlarının Azaltılması ve Afet Yönetimi Derslerinin E-Öğrenme Çıktılarının Gerçekleştirilmesini Değerlendiriyor başlıklı makalesinden özet, alıntı.

 

1icic-003.jpg

Öğretim Üyesi Serpil Gerdan, 2019 yılında Bizimköy Engelliler Üretim Merkezi’nde afet bilincine dair eğitim seminerini, Yahya Kaptan Rotary Kulübü’nün etkinliğinde verdi. Eğitim sonunda, kulübün 2019-2020 dönem başkanı Prof. Dr. Nalan Özkan Güray, konuşmacı Serpil Gerdan’a teşekkür plaketi verdi. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.