BİLKAR’ları çoğaltıp halk evleri kuralım

BİLKAR’ları çoğaltıp halk evleri kuralım

Gebze’de sivil toplumun fikir platformuna dönüşen alternatif 29 Ekim kutlamasında BİLKAR Başkanı Serdar Dikkatli, “Herkes mevcut durumdan yakınıyor. Ama ne yapmalı?” deyip fikir yürüttü. Gebze Bölgesi’nin her ilçesine halkevi kurulmasını önerdi

Gebze’de sivil toplumun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı alternatif kutlaması, bu yıl 100’ncü yıla atıfla, sıradanlığın ötesine geçti, fikir platformuna dönüştü.

Gebze’nin kültür ve sanatta aktif ve üretken sivil toplum örgütü; Bilimsel ve Kültürel Araştırmalar Üretim ve Yayıncılık Kooperatifi Başkanı Serdar Dikkatli, ülkenin kültür sanata da yansıyan olumsuz hallerini sıraladıktan sonra durumdan çıkışın yerel ölçekli yolunun BİLKAR benzeri yapılanmaları çoğaltmak; Gebze merkez ile birlikte Darıca, Çayırova Dilovası’nda halk evlerinin kurulmasından geçtiğini kaydetti. Dikkatli spontane konuşmasında özetle şunları söyledi:

CUMHURİYET’İN 100’NCÜ

YILINDA KÜLTÜR SANATIN HALİ

Günümüzde siyasal egemenlik biçimi olarak Cumhuriyet diye bir kavramın kalmadığını çok rahat söyleyebiliriz. Daha baskıcı, İslami tonları olan, piyasacı, sanatçıya, yazara, akademideki düşünen insanlara, kadınlara, her türden üretim yapan, bilgi ve sanat üreten insanlara dönük yoğun baskının olduğu bir süreçten geçiyoruz. Tiyatrolar yasaklanıyor, festivaller iptal ediliyor, sergi salonlarının önünde büyük güruhlar sloganlarla serginin iptalini isteyebiliyor. Bianeller iptal ediliyor. Sanat ve düşün insanları şehirlere ürettikleri ürünle giremeyebiliyor.

HERKES KENDİ YOLUNDAN GİTMELİ

2023 Türkiye’si hakikaten böyle bir durumda. Hep yakınıyoruz, peki ne yapmalı: Herkes kendi yolundan gitmeli. Nasıl ki Büyük Atatürk emperyalist devletlere karşı İstanbul’da Topkapı Sarayı’nın demir direğine kendini yasladı ve, ‘Geldikleri gibi giderler’ dedi. Bandırma, Samsun, Van, Erzurum kongrelerine halkla birlikte yaptı. Bizim de o anlamda yolumuz, kafamız, yüreğimiz açık.

PARASIZLIK ÖNEMSİZ.

YETER Kİ İNSANLAR İSTESİN

Her yönden yaratıcılığımız var. Sanatı ait kurumları kendimiz kurmalıyız. İzmir ve Ankara’da çok güzel örnekler var. Bizler de tekrar halk evlerini yaygınlaştırabiliriz. BİLKAR gibi kurumları çoğaltabiliriz. Halkın ve çocukların sanatı ve kültürü, estetiği üretmesini sağlayabiliriz. Soru sormasını sağlayabiliriz. Buna dair gücümüz, her yönden var. Parasal imkanlar ya da başka konular gerçekten önemi olmayan konular. Yeter ki insanlar istesin. Bir araya geldiklerinde büyük bir şeyler yapabildiklerini biz her gün yaptığımız şeylerle tekrar görebiliyoruz.

HALK EVLERİ, YENİDEN

O noktada Gebze’de, burada bulunan az ama ama üretken, geleceği, çocuklarımızı düşünen bu sorumlu insanlar olarak elele vererek yeni dönemde Çayırova, Darıca ve Dilovası’nda her yerde tekrar halk evlerini inşa edelim. Sanat ve kültür faaliyetlerinde salonları dolduralım. Büyük edebiyatçıları getirelim, büyük felsefecilerle tartışalım. Ve cemiyet içinde soru soran, özne olan, düşünen, çağdaş, pırıl pırıl, ayağı yere sağlam bastığında bastığı yerden su çıkartan, bizim gençlerimiz diyebileceğimiz gençlerimiz var, açığa çıksın.

ANİBAL’IN DEDİĞİ

GİBİ: YOL YAPACAĞIZ

Buradaki pırıl pırıl gençlere ve cezaevindeki gençlere selam olsun. Daha da olacak. Önümüzdeki dönemi gayretle, burada yaşayan ve ölen Kartacalı kumandan Anibal’ın dediği gibi ‘Ya bir yol bulacağız. Ya bir yol yapacağız.’ Hep birlikte büyük yollar yapacağız. 100’ncü yıl hepimizi kutlu, mutlu olsun. Yaşasın tam bağımsız demokratik Türkiye.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.