Bazı insanların isimlerini tarih kitapları yazmaz. Belki şiirler, öyküler yazılmaz ardından. Ama biz biliriz: onların isimleri hâlâ patronlar kulübünün kara kaplı defterindedir. Siyasi şubelerin çekmecelerinde, unutulmaz bir iz gibi durur.
Okullara verilmez adları, park tabelalarında görünmez suretleri. Ama bu kentte, her emek mücadelesinde hâlâ yankılanır sesleri. İşçi lokallerinin duvarlarında, sendikaların hafızasında yaşar isimleri.
Beş yıl geçti Mustafa abisiz. Beş yıl boyunca eksik kaldı bir halayın başı, bir eylem çadırının gölgesi, bir toplantı masasının ortası.
Ama onun bıraktığı iz hâlâ dokunuyor yüreklerimize. Dayanışmanın en güzel sanatını icra eden o beden, şimdi yok belki ama, sloganlarımızda hâlâ onun sesi var. Şiir gibi konuşan dili, kızıl bir sevdanın peşinden giden yüreği, bugün hâlâ işçilerle, yoksullarla, ezilenlerle birlikte atıyor.
Mustafa Tozkoparan, işçilerin Komünist abisi; Soma’dan Gökova’ya, Gebze’den Sarkuysan’a uzanan bir emek yolculuğunun adıydı. Sendikal mücadelede bir öncü, partisinde bir yoldaş, sokakta bir direnişçiydi. Türkiye Komünist Partisi onun göz bebeğiydi; partisini bir babanın çocuklarını sevdiği gibi severdi. Aynı eşini ve kızlarını sevdiği gibi…
Son görüşmemiz ‘’Zamansız Ölümler Ülkesi’’ adlı kitabımın imza gününde olmuştu. “Artık çok yoruldum çalışmaktan,” demişti çatlamış elleriyle belini tutarak. “Emekli olup biraz rahat etmek istiyorum.” Ama hayat, onu ‘’rahat’’ bırakmadı.
Kocaeli bir emek kentidir. Ama işçi kimliği hâlâ eksiktir bu topraklarda. Mustafa abi, bu eksikliği tamamlayanlardan biriydi. Tıpkı Şoför İdris gibi; cadde tabelalarında değil belki ama, sendika salonlarında, dost sofralarında, bir direnişin ortasında yaşar hâlâ.
Birleşik Metal-İş Gebze 1 No’lu Şube’nin eğitim salonunda ve Gebze İşçi Evin’de adı yazıyor. Ve dostları onu sadece ölüm yıl dönümlerinde değil her dayanışma anında, her işçi yürüyüşünde, her kızıl hayalde anıyor. Beş yıl geçti. Ama o hâlâ bizimle. Kalbinde taşıdığı çiçekle, sıcacık gülüşüyle, inancıyla… Hayatını sosyalizme, ömrünü işçi sınıfı mücadelesine adamış bir devrimci olarak hatırlanıyor.