Yanmak ya da yanmamak !

BARBAROS TANTAN

Dün doğum günümü kutlayıp 60 yaşı geride bırakırken, memleketimin fabrikaları ve Sivas halen yanıyordu.
Kendi mütevazı kutlamamdan söz etmeyeceğim ama eşim ve bir avuç dostuma teşekkür etmeden de geçemeyeceğim.
Yaşamın yeni bir evresine adım attığım sırada, ülkemin dört bir yanında ‘olmak ya da olmamak’ arasında ciddi mücadele verenlerin hak arayışı sürüyordu.
Tıpkı dün olduğu gibi…
Ülkenin dört bir yanında işçi direnişi varken, havuzdan beslendiği için iktidardan yana tavır alan yazılı ve görsel medya organlarında tek satır okuyamaz, tek cümle duyamazsınız.
İşçi direnişleri ve toplumsal muhalefete ilişkin veriler, ortaya çıkan yeni durumlar ve değerlendirme tabloları muhalif basın ve makale yazarlarının gündemidir. Tıpkı, benim gündemim olduğu gibi.
Evet, işçiler ve yoksul emekçi halk, sermayenin kendi kanunlarını bile hiçe saydığı adaletsiz bir sistem içinde var olma ve yaşama mücadelesi veriyor.
Bugün itibarıyla Kale Kayış, Cargill, Sibaş, Aydın Belediyesi, Eskişehir Reysaş, Urfa TÜVTÜRK, Muğla TÜVTÜRK, Uzel Makine, Makro Market, Tüpraş, Aliağa Belediyesi, Delplast ve Sakarya Saicapark işçileri, kötü çalışma şartları, yetersiz maaşlar, sendikalaştıkları için işten çıkarılma gibi nedenden dolayı direnişlerini sürdürüyor.
Aliağa’da, MHP’li başkanın son bir ay içerisinde sendikalı oldukları için hukuksuz bir şekilde işten çıkarttığı 179 işçinin başına gelmedik kalmadı. Engelli kadrosundaki bir işçiyi şoförlük yapmaya zorlayan MHP’li başkan o işçi zorlanınca işten attı. 15 yıllık büro emekçisini de temizlik işlerine yollayıp mobbing uyguladı, sonra da çıkışını verdi. Ülkü Ocakları’nın eski başkanının işçilere küfür etmesi sonucunda yaşanan arbedede bir işçiye bıçakla saldırıldı. Yaşananları sosyal medyadan üzerinden eleştiren bilgisayar mühendisi ise kar maskeli kişilerin saldırısına uğradı.
Mafya taktikleriyle işçileri yıldırma politikası deneniyor ama tutmuyor, tutmayacak… 
Gelelim TÜVTÜRK işçilerinin direnişine…
DİSK’e bağlı Nakliyat-İş Sendikası’na üye TÜVTÜRK işçilerinin Muğla’daki direnişi 320, Şanlıurfa’daki direnişi 222 ve Eskişehir’deki direnişi de 327 gündür sürüyor. 
Bu süreçte, direnişi kazanımla sonuçlandıran Muğla işçilerinden 13’ü işe iade edildi. 
İstanbul Silivri’deki Kale Kayış fabrikasında, 100 işçi ‘kötü çalışma koşulları, düşük ücretler, işçi sağlığı, iş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve sendikalaşma’ nedeniyle artan baskılar yüzünden direnişte 115 günü geride bıraktı.
Aydın Belediyesi’nde, DİSK’e bağlı Sosyal-İş Sendikası’na üye oldukları için işten çıkartılan 8 kişinin başlattığı direnişi 360 günü buldu.
Ekonomik kriz bahane edilerek işten çıkarılan Cargill işçilerinin direnişi 440. Günü geride bıraktı.
Aydın’ın Söke ilçesindeki Sibaş fabrikasında kötü çalışma şartları, maaş yetersizliği sorunlarını aşmak için Tek Gıda-İş Sendikası’na üye olan işçilerden ilke etapta 8’i için çıkış verilince fabrika önünde çadır kurarak başlatılan direniş 190 güne geldi.
Samsun’daki Makro Market çalışanı işçiler 54 haftadır direnişte.
Tüpraş’ta, Petrol-İş üyesi 4 bin 200 işçi toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması üzerine YHK’nın dayatmalarına hayır diyerek işyerine kapanma türü eylem başlattı.
Sakarya’nın Söğütlü ilçesindeki Organize Sanayi Bölgesi (OSB) gösteren Saica Pack Sakarya Ambalaj A.Ş.’de çalışan işçilerin tamamına yakını Selüloz İş Sendikası'na üye olunca, 6 işçi işten çıkarıldı. Bunun sonucu fabrika önünde çadır kuran işçilerin direnişi 30 günü geçti.
Anlayacağınız, işçiler yanmamak için direniyor…
Sivas’ta ışığı sönmeyen yangının üzerinden ise 26 yıl geçti. Yakılarak öldürülen şair, yazar, karikatürist, gazeteci ve çeşitli sanat dallarını icra eden 
Muhibe Akarsu, Muhlis Akarsu, Gülender Akça, Metin Altıok, Ahmet Alan, Mehmet Atay, Sehergül Ateş, Behçet Aysan, Erdal Ayrancı, Asım Bezirci, Belkıs Çakır, Serpil Canik, Muammer Çiçek, Nesimi Çimen, Carina Cuanna, Serkan Doğan, Hasret Gültekin, Murat Gündüz, Gülsüm Karababa, Uğur Kaynar, Asaf Koçak, Koray Kaya, Menekşe Kaya, Handan Metin, Sait Metin, Huriye Özkan, Yeşim Özkan, Ahmet Özyurt, Nurcan Şahin, Özlem Şahin, Asuman Sivri, Yasemin Sivri, Edibe Sulari ve İnci Türk, ülkenin kanayan yarasına izdüşümlerini bırakanlardır.
Tabi ki, otel görevlisi emekçiler Ahmet Öztürk ve Kenan Yılmaz da kanayan yaranın içindeki simler. Yani, toplam 35 kişi. 
Aralarında Aziz Nesin’in de bulunduğu 49 kişi yaralı, 40 kişi ise yara almadan kurtuldu o cehennemden.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin onadığı kararla sonuçlanan davada, ‘Cumhuriyete karşı örgütlü kalkışma girişiminde’ bulunmakla yargılanan sanıklardan 33'ü ölüm, 4’ü 20 yıl ve 1’i de biri 15 yıl hapis cezasına çarptırılsa da, o ateş halen yanıyor. 
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.